Akıl, düşünme ve özellikle de konuşma yeteneğiyle, bir kültür çevresinde, toplum halinde yaşayan insan, en gelişmiş varlıktır.

Konuşan, Dili Olan Yegâne Varlık

Zaten, insanı diğer varlıklardan ayıran en belirgin, en önemli özelliği konuşmasıdır. Yani, dile sahip olmasıdır.

Seslerden Örülü Anlaşma Sistemi

Bir anlaşma sistemi olan dil, seslerden örülmüştür.

Öyle ki; temeli katiyen bilinmeyen zamanda atılmış seslerdir tüm bunlar.

Dilin Oluşumu

Günümüze değin dile ilişkin çok yönlü çalışmalar yapılmıştır.

Bu kapsamda, bu zamana değin yapılan çalışmalarla, dilin kaynağına ilişkin birtakım teoriler açıklanmıştır.

Bu Teoriler Nedir?

İlahi Kaynak, Doğal Ses Kaynağı ile Sözlerin ve Jestlerin Birleşimi, bu teorilerin kimisidir.

Aynı şekilde, Fiziksel Uygunluk, bu teorilerden birisidir.

İlahi Kaynak

Allah, insanı yaratmıştır. Dahası, insana dili kullanmayı yani konuşmayı doğuştan bir yetenek olarak vermiştir.

Ki; İlahi Kaynak, bu görüşü, Allah’ın insana bu lütfunu kabul etmektedir.

Doğal Ses Kaynağı

Dil, doğal seslerin taklididir.

Öyle ki; bu teoriye göre, dil, gerçekten de bu şekilde oluşmuştur.

Örneğin; bomba, “Bom!” diye patlaması sonucu, bu ismi almıştır.

Sözlerin ve Jestlerin Birleşimi

Dil, sesler ve jestler arasındaki bağdan oluşmuştur.

Örneğin; insan, kızgınlık belirtisi olarak, “Hom Hom” yapmaktadır. Böylecene, “Homurdanmak” kelimesi türemiştir.

İnsanın bir şeyi üflerken, “Üf Püf” yapmasından ise, “Üflemek” kelimesi türemiştir.

Fiziksel Uygunluk

Kelimeler, insanların söyledikleri şarkılardan oluşmuştur.

Seslerin Kelimelere Dönüşümü

İlk insanlar, zor işler yapmaktaydılar ve bu süreçte, birtakım ritmik sesler çıkarmaktaydılar.

Ki; tüm bu sesler, kısa süre içerisinde, kelimelere dönüşmüştür.

Dahası, çıkardıkları sesler, bu insanların çalışmalarını kolaylaştırmaktaydı.

Yeni Sözcüklerin Türeyişi

İhtiyaç doğrultusunda, yeni sözcükler türetilmektedir.

Sözcüklerin Anlam Kaymasına Uğraması Veya Tamamıyla Unutulması

Ne var ki; kullanılan bazı sözcükler, anlam kaymasına uğramaktadır.

Kullanılmayan sözcükler ise, ne yazık ki; zaman içinde unutulmaktadır.

Dilin Toplumsal Önemi

Dil, öncelikle, canlı bir varlıktır, değil mi?

En önemli özelliği ise, toplumdaki insanlar arasında, anlaşma sağlamaktır.

Keza, dil, bu hususta, bir araçtır.

Oraklaşa Duyguların ve Düşüncelerin Oluşumu

Dil, en başta, bir toplum içerisindeki bireyler arasında, ortaklaşa duygular ve düşünceler oluşturmaktadır.

Dil Birliği ve Üstlendiği Görev

Dil Birliği, ulusal birliğin oluşmasında önemli bir görev üstlenmektedir.

En Güçlü Bağ

Öyle ki; dil, bir milletin birliğini ve bütünlüğünü sağlayan en güçlü bağdır.

Dil, Ne Yönde, Birlik Sağlamaktadır?

Dil, öncelikle, kültürde, tarihte ve felsefede, birlik sağlamaktadır.

Gelenek ve Görenek Bağlamında Birlik

Dil, aynı şekilde, gelenekte ve görenekte de birlik sağlamaktadır.

Öyle ki; dil, bir milletin manevi ve kültürel değerlerini bünyesinde muhafaza etmektedir.

Zaten, bir milletin dili, onun tarihiyle, kültürüyle ve diniyle iç içedir.

Dolayısıyla, dil, canlı bir varlıktır. Capcanlı.

Dile Yönelik Felsefi Yaklaşım

Dilin önemine dair “Bir memleketi yönetmeye çağrılsaydınız, yapacağınız ilk iş, ne olurdu?” diye sorulmuştur.

Bunun üzerine, Konfüçyüs, bu soruyu şu şekilde yanıtlamıştır: “Hiç şüphesiz; dili gözden geçirmekle, işe başlardım.”

Akabinde, sözlerine şu şekilde devam etmiştir:

“Dil, kusurlu olursa, sözcükler, düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünce, iyi anlatılmazsa, yapılması gereken şeyler, doğru yapılamaz. Ödevler, gereği gibi yapılmazsa, töre ve kültür bozulur. Töre ve kültür bozulursa, adalet, yanlış yola sapar. Adalet, yanlış yola saparsa, halk, şaşkınlık içine düşer. Ne yapacağını bilmez. Bilemez.”

“Bunun içindir ki; hiçbir şey, dil kadar önemli değildir.”

İletişim Nedir?

İletişim, bir düşüncenin, bir duygunun bir kimseden başka bir kimseye iletimidir.

İletişimin Doğuşu

İnsanlar birbirleriyle, anlaşmada ve paylaşımda bulunmaktadırlar.

Ki; insanlar arasındaki bu anlaşma ve paylaşım ihtiyacı sonucunda, iletişim doğmaktadır.

Hayat Akışında, Başlıca Öğe

Buna ilaveten, iletişim, hayatın akışını sağlamaktadır. Zaten, hayatın akışını sağlayan başlıca öğe iletişimdir.

İletişim Türleri

Sözsüz ve Sözlü İletişim olmak üzere, iletişim, iki türdür.

Gerçi, Yazılı İletişim de iletişimin bir türüdür.

Sözsüz İletişim

Jestle, mimikle ve dilsel olmayan işaretlerle kurulan iletişim, Sözsüz İletişim’dir.

Sözlü İletişim

İnsanların sese ve işitmeye dayalı karşılıklı konuşmaları ise, Sözlü İletişim’dir.

Yazılı İletişim

İnsanların ve toplumların bilgilerini ve deneyimlerini birbirlerine yazılı emarelerle iletmesi de Yazılı İletişim’dir.

Dipnot: Manevi kardeşlerimden birinin bana bir hediyesi “Minyeli Abdullah” (İsmail Hekimoğlu) kitabında ifade edildiği üzere, “Sınavlardan sınav olacağız.” Gerçekten de şimdi sınav vakti, değil mi? Kuzey’de ve Güney’de, Doğu’da ve Batı’da, tüm dünyada? Bu kitap için, “Spas, Mustafa Bramin!”