Bir söz vardı, “En hayırlı ağaç kitap sayfası olandır!” diye. Okumak, ilmin bitmek tükenmek bilmez okyanusunda kendinden geçmek. Satırlar arasında fütursuzca dolaşmak, kelime labirentleri arasında oradan oraya koşup, umuda doğru adımlamak, o hazza erişmiş olanlar için paha biçilemez değerdedir. Açılan kapağın efsunlu bir dünyanın kapısı olduğunu anlamak zor olmuyor, birazcık sabretmesini bilene.  O sabır basite alınamaz elbet. Okumak için gösterilen sabır, başka bir deyişle nefse karşı açılmış en büyük savaşlardan biri aslında. Televizyon, tablet, cep telefonu gibi teknolojik aletler an içerisinde binlerce görselle insanları kendine bağlarken,  sarı sayfalar üzerinde uzayıp giden siyah kelime çizgilerinin bu yarışta başarılı olması elbette zor gözüküyor. Oysa sosyal medya bizim isteklerimize yani nefsimize hizmet ederken kitaplar ihtiyacımız ve bize gerçeğe hizmet ediyor. Bu yüzden okumak zor geliyor, bu yüzden elinize aldığınızda gözlerinize ağır uykular çöküyor. Ama unutmayın ki bir şey faydanıza ise basit olamaz, kolay elde edilemez. Yani bedel ödemek zorundasınız. Kitabı alırken bedel ödemelisiniz, zamanınızı ayırarak bedel ödemelisiniz, uykunuzdan feragat ederek bedel ödemelisiniz ki okuduklarınız size fayda sağlasın. Siz okuyunca yanınızdaki eşiniz, çocuğunuz, arkadaşınız okusun!

Sosyal medyadaki aldatmalardan, reklamlardan, hamasetler, hakaretlerden bıkmadınız mı? Seviyesiz ve bozuk Türkçe ile zehirlenmekten, göz nuru evlatlarınızın elinizden kayıp gitmesinden ve bu gidişi seyretmekten yorulmadınız mı? Korkmuyor musunuz?

Tamam buraya kadar olanını geçelim; peki hiç düşünmüyor musunuz? Allah, neden peygamberlerine kitap gönderdi? Peygamberlerin kendilerini anlatabilmeleri için mucizeleri olmasına rağmen neden kutsal kitapları işaret ettiler? Allah dileseydi, Hz. Adem’den son peygamber Efendimize (SAV)  kadar ve hatta kıyamete kadar bataryası bitmeyen bir tabletle gönderemez miydi? Elbette gönderirdi. Peki neden kitap? Neden Kur’an-ı Kerim’in ilk ayeti “İkra”? Neden ayetlerin çoğunda düşünmez misiniz? Akıl etmez misiniz? Uyarıları var.

Önümüzdeki hafta Kahramanmaraş’ta 4.sü düzenlenecek olan kitap fuarı, herkesin gündemi olmalı. Sanayicisinden  hizmet sektörüne, işçisine, öğretmenine, öğrencisine herkes 10 gün boyunca kitap fuarını yaşamalı. Medeniyet kurmak istiyorsak, önce biz okumalıyız sonra çocuklarımıza okumayı sevdirmeliyiz. Bunu vatani bir görev olarak kabul etmeliyiz.

Eğitim sistemini eleştirdiğimiz kadar çocuklarımızı okumaya sevk etsek, 15 yıl sonra bu ülkede eğitim de diğer konular da sorun olmaktan çıkar.

Birkaç önerim olacak;

STK’lar bütçelerinizden kitaba para ayırın. Üyelerinize kitaplar hediye edin.

İş adamları, işçilerinize kitaplar hediye edin.

Öğretmenler, öğrencilerinizi fuara getirin, getirmeden bir gün önce velilerinden kitap parası almaları konusunda çocuklarımıza tembihte bulunun. Sınavlarınızdan en az birini okuma kitaplarından yapın.

Belediyeler, personellerinize kitap fuarından en az iki kitap alan ve faturasını getirene kitapların ücretlerini ödeyeceğinizi duyurun. Halk otobüsüne binen herkese kitaplar dağıtın. Park etmiş arabaların aynalarına poşetler içerisinde kitaplar asın!

Gelecek hafta Cuma hutbesi okuma üzerine olsun.

Sosyal medya günahı çok olanlar, kitap alıp öğrencilere dağıtsın!

Velhasıl, okumak için çaba sarf edin. Kitaba dokunmanın hazzını yaşayın, yaşatın!  Nasıl ki kumarbaz biriyle, uyutucu kullanan biriyle, ayyaş biriyle arkadaş olmuyorsunuz, kitap okumayan biriyle de arkadaş olmayın.

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, fuar süresince her yıl olduğu gibi yazarları okullara taşısın. Bu yıl yazarlar konferansları salonlarda değil cezaevlerinde versin.

Şaka da olsa hastanelerde doktorlar, reçetelere “Bir adet kitap, günde 75 sayfa okuma” yazıversinler ki kitap bu şehirde gündem olsun.

Öneriler saymakla bitmez elbet…

Son olarak, karanlığı dağıtmak için, bu ülke, bu millet için bir hamle yapacaksanız, aynı Hacda Şeytan taşlar gibi, uyuşturucuyla mücadele eder gibi, kanserle savaşır gibi silkinin, siz okumuyorsanız bile çocuklar okusun diye fuara gidip bir kitap alıp tanımadığınız bir çocuğa, bir gence hediye edin.

“Nasıl ki en hayırlı ağaç kitap yaprağı olan ağaç ise hayatınızda harcadığınız en hayırlı para da kitaba harcadığınız paradır.”

Ya da boş verin bunları, soysal medyada kitap resimleri paylaşın, size anlatılan yalanlara inanın, EĞİTİM SİSTEMİNİ tartışın!