Ali AVGIN
KSÜ Yöresel Kültür Değerlerimizi Korumada Kararlı
KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ KÜLTÜR DEĞERLERİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ MÜDÜRÜ İSMAİL GÖKTÜRK İLE SÖYLEŞİ
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinden güzel haberler gelmeye devam ediyor.
KSÜ Rektörü Prof. Dr. Niyazi CAN, Üniversite bünyesinde faaliyette bulunan Kahramanmaraş ve Yöresi Kültür Değerleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğüne, KSÜ Öğr. Gör. İsmail GÖKTÜRK’ü geçtiğimiz günlerde bu birime Müdür olarak atadı.
Söz konusu müdürlük, 1995 yılında KSÜ bünyesinde kurulmuştu. İlk olarak Prof. Dr. Mehmet ÖZKARCI Hoca, sanat tarihçisi olması hasebiyle, Kahramanmaraş’ın tarihi kültürel yapısının ve varlıklarının ortaya çıkarılması alanında önemli hizmetlerde bulunmuştu. Daha sonraki dönemde Halk Bilimci Dr. Öğr. Üyesi İbrahim ERŞAHİN ile devam edildi ve önemli hizmetler yapılmıştı.
Şimdi ise, İsmail GÖKTÜRK Hocaya bu görev verildi. İsmail GÖKTÜRK, üzerine aldığı bu vazifeyi bihakkın yerine getirebilecek nitelikte dolu dolu bir insan. Öncelikle, alınan bu kararın İsabetli olduğunu, üslendiği bu vazife şahsından ziyade şehrimiz için büyük bir kazanç olduğunu düşünüyoruz. Kendisiyle yaptığımız görüşmede, yerel kültürü nasıl değerlendirdiklerine dair yaptığımız sohbette;
- Yerel etnoğrafik malzemeleri nerden, nasıl topladıklarını?
- Nasıl korumaya aldıklarını?
- Yapacakları çalışmaların, yerel kültürümüze nasıl bir katkı sağlayacağını? Konuştuk.
İsmail Göktürk Hoca ile yaptığımız bu görüşmede, üniversitemizin Kahramanmaraş yöresel kültürünü korumadaki kararlılığını gördük. Hocaya hayırlı olsun derken, kendisiyle bu konuda yaptığımız söyleşiyi aşağıda sizlerle paylaşmak istedim.
BU MATARA RAHMETLİ BABAMIN YEMEN’DEN GELİRKEN GETİRDİĞİ MATARADIR. BEN ÖLÜRSEM ÇOCUKLARIM BUNUN KIYMETİNİ BİLMEZ. BUNUN DEĞERİNİ EN İYİ SİZ BİLİRSİNİZ
“Bu etnoğrafik malzemeler Kahramanmaraş ve çevresindeki köylerden toplanıyor. Önceden kullanılan inanç öğelerinden, günlük hayat hakkında bilgi veren malzemelerden oluşuyor. Örnek olması hasebiyle zikretmek isterim; Çukurhisar Köyünde etnografik malzeme arayışındayken, yaşlı bir teyze bize bir ayran ikram etmiş ve ne yaptığımızı sormuştu. Biz de eskiden kullanılan, değerli olduğunu düşündüğümüz, kaybolmasını istemediğimiz malzemelerin arayışı içerisinde olduğumuzu belirttik. Teyze bize bir şey getireceğini söyleyip gitti. Dönüşte bir matara ile geldi. “Bu matara rahmetli babamın Yemen’den gelirken getirdiği mataradır. Ben ölürsem çocuklarım bunun kıymetini bilmez. Bunun değerini en iyi siz bilirsiniz” diyerek bize teslim etti. Bu örnek Üniversitenin kültürü koruma ve üretme fonksiyonunun bir köyde yaşayan yaşlı bir teyze tarafından bile nasıl algılandığını gösterir, üniversiteye de vazifesini hatırlatır bir örnektir. “
ÜNİVERSİTENİN BİR FONKSİYONU DA KÜLTÜREL KİMLİK, AİDİYET DUYGUSU VE TARİH ŞUURU ÜRETMEKTEDİR
“Ben Selçuk Üniversitesinde okudum. Üniversitenin ve Konya’nın pek çok yerinde Selçuklunun çift başlı kartalını ve Hz. Mevlana’yı hatırlatan sembolleri görüyordum. Bu bana Selçuklunun başkentinde ve Hz. Mevlana’nın şehrinde okuduğum hissini uyandırıyordu. Bu, öğrencide bir kimlik duygusu da üretmekteydi. Üniversitenin bir fonksiyonu da kültürel kimlik, aidiyet duygusu ve tarih şuuru üretmektir. Kahramanmaraş gibi kahramanlığın kurumsallaştığı bir şehir; edebiyatın, sanatın en zirvede olduğu bir şehirde okuyan öğrenci, bunu idrak etmeli ve bu kültürü özümsemelidir.”
KAHRAMANMARAŞ KÜLTÜRÜNÜ İLGİLENDİREN PROGRAMLARIMIZI STK’LARIMIZLA BİRLİKTE YAPMAK İSTERİZ
“Bu amaca hizmet etmek üzere nasip olursa bir dizi faaliyetler düşünmekteyiz. Bu amaçlara giderken elbette ki bu hassasiyetleri taşıyan şehrimizdeki kurum ve kişilerle ortaklaşa hareket edeceğiz. Özellikle zat-ı âlînizin temsil ettiği Tarih-Kültür Platformu gibi sivil platformlarla, Belediye, Valilik, Kültür Müdürlüğü gibi kurumsal yapılarla ve diğer kültürel kuruluşlarla ortaklaşa hareket edeceğiz. Özellikle Kahramanmaraş kültürünü ilgilendiren programları birlikte yapmak istiyoruz.
Bu çerçevede Türkiye Yazarla Birliğinin her iki yılda bir yapmış olduğu, yapılan illerin (Konya, Bursa, Şanlıurfa gibi) kültür ve tarihinin ağırlıklı olarak ele alındığı Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresini bu yıl içinde Kahramanmaraş’ta yapmayı planlıyoruz. Yine, özellikle Kahramanmaraş’ın yetiştirdiği şair ve yazarlara (Osman Sarı, Ali Akbaş vb.) vefa programı çerçevesinde onları öğrencilerimizle buluşturup, söyleşi ve şiir programları düzenleyeceğiz. Vefat etmiş değerlerimizle ilgili söyleşi programları da düzenlenecektir. Örneğin Erdem Beyazıt’ın yakın arkadaşları ile söyleşiler gibi. “
KAHRAMANMARAŞ TEMALI KISA FİLM VE BELGESELLER HAZIRLAYACAĞIZ
“İmkân olursa şehrimizin yetiştirdiği yapımcı ve yönetmenlerle de görüşerek, Kahramanmaraş temalı, kısa film ve belgesellerin hazırlanması da düşüncelerimiz arasındadır. Yine ilgili bölümlerde Kahramanmaraş tarihi ve kültürüne hizmet edecek lisansüstü çalışmaların desteklenmesi için, bunların basımı ve yayını için çaba harcanacaktır.”
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ KAHRAMANMARAŞ’TA OKUDUKLARINI HİSSEDEBİLMELİ
“Kahramanmaraş’ta Sütçü İmam Üniversitesi’nde okuyan öğrencilerin Maraş’ta okuduklarını hissedebilecekleri fiziki mekân düzenlemelerine de ihtiyaç vardır. Eğer uygun görülür ve fırsat verilirse bu konuda da projeler geliştirmek isteriz. İlgili birimlerin desteği ile Üniversitenin görünür çehresinde bu kültürel yapıyı öğrencilerin idrak edeceği bir hale getirmek için bir kısım çalışmalar yapmayı düşünüyoruz. Öğrencimiz fakültesine girdiğinde Osman Sarı’nın bir beyitini okuyabilmeli, Erdem Beyazıt’tan bir dörtlük görebilmeli. Bu çerçevede kalıcı bir dizayn çalışması yapmak isteriz.”
FATİH’İN İLK HUTBESİNİ BOSNA’DA OKUYAN İMAM MARAŞLIDIR
“Bir diğer önemli nokta da Kahramanmaraş’ın yetiştirdiği insanların Türk Kültür ve Tarihine katkılarının bilinmesi ve ortaya konulmasıdır. Örneğin, Fatih’in ilk hutbesini Bosna’da okuyan imam Maraşlıdır. Trabzon’un fethinden sonra, Karadeniz’in İslamlaşması için çabalayan Saçaklı zadeler Maraşlıdır. Bunun gibi, Maraş’ın da kültür dokusunun oluşmasında hizmetleri olan büyük insanlar da vardır. Örneğin Maraş’ta halen devam eden kadınlar arasındaki Cuma geleneğini oluşturan Duruş Efendi’nin muhtereme kızları önemli bir fonksiyon icra etmişlerdir. Bunların kayıtlara geçmesi ve kitaplaşması gerekmektedir. Velhasıl, imkânlar ölçüsünde bu şehrin bir evladı olarak şehrimizin kültürüne hizmet etmek muradımızdır. Saygılarımla, gereken desteği beklediğimi ifade etmek isterim.”
KSÜ Öğr. Gör. İsmail GÖKTÜRK Hocaya atandığı yeni görevinde, üniversitemize ve şehrimize yapacakları güzel çalışmalar için şimdiden başarılar diliyor, hayırlı ve uğurlu olsun diyoruz.
Selam ve sevgilerle.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.