Kahramansın Maraş, önsözün ede,

Çoluk- çocuk gençle, savaşta dede.

Sende yanlış olmaz, komşun nerede?

Vatana can kurban diyen Maraşlı!

Zulüm gördün ama saftan kaçmadın,

İhanet kokana kapı açmadın,

Candan geçtin Vatanından geçmedin,

Kanım sana helal diyen Maraşlı!

İşgaller altında tüm ülke o an,

Gıda yok, silah yok kötü bir zaman

Ölüm bayram diyen nasıl bir iman,

Seni sen yapan bu yönün Maraşlı!

Cuma namazına saf saf dizildin,

Küffarın bayrağın görüp ezildin

Kalede şahindin nasıl süzüldün,

Kurtuluşa bu bir dönüm Maraşlı!

12/02/2019 Çakabey HOCA

    Bizim Ülkemizde kurtuluş bayramı olan il, ilçe ve beldelerin sayısı alabildiğine çoktur. Bu bayramların fazla oluşunun nedeni, geçmişte kurtuluş mücadelesinin ve düşman işgalinin bütün ülke sathına yayıldığının göstergesidir. Ama bugün itibarıyla her yerde bayrağımız dalgalanıyorsa, bu demektir ki; Bayrak ve Vatanını namus olarak addeden atalarımız, canlarını vererek, düşmanları bu ülkeden kovmuşlardır. Kimse bastığı yerleri sıradan bir toprak olarak basıp geçmesin!

    Maraş’ken ismi; kadınıyla, kızıyla, genç, çocuk ve ihtiyarıyla, tüm silah ve teçhizat yönünden yetersizliğine rağmen, esaret tanımayan yürek ve iman gücüyle mücadeleye başlayan ve bunu zaferle sonuçlandıran Maraş, aynı zamanda kıvılcımı yakması, diğer şehirlere yardıma koşmasının ötesinde emsal teşkil etmesi, başka şehirlerin yeni bir mücadele ruhu etrafında toplanmalarını sağlamıştır. 7 Şubat 1973’te Maraş’a, Kahramanlık unvanı verilerek Kahramanmaraş olmuştur.

    Salgının devam ettiği Dünya’da Allah’a şükür ki Devletimiz ve sağlıkçıları- mız, salgına karşı dik durmaya ve mücadeleye devam etmektedirler. Tabi ki gençlerimiz, kızlarımız ve ihtiyarlarımız ,yeni çete elbiseleri almak; kendilerinin yeniden Abdal Halil Ağa vuruşlu kirvelerin eşliğinde; bir Arslan Bey, Şehit Evliya, Muallim Hayrullah, Kılıç Ali Paşa, Sütçü İmam, Hafız Ali Efendi, Senem Bacı, Mehmet Ali Kısakürek, Mıllış Nuri ve adını sayamadığımız ismi bilinen ve bilinmeyen adsız kahramanların şehadetlerini yeniden rahmetle yad etmek ve onlar adına bıraktıkları onurla yürümek, içlerinde taşıdıkları milli ruhun perçinlenmesinde büyük bir etkendir tartışmasız.

    İnanıyoruz ki salgının ardından daha canlı ve daha gür sesle geçmişimizi anacağımız muhakkak. Hiçbir zaman içimizdeki değerlerimizi ve milli ruhumuzu kaybetmeyelim. Şunu unutmayın ki; biz dik durmaya, emperyalizmin uşağı olmayı, dolaylı ya da dolaysız reddettiğimiz sürece, dünkü itilaf devletlerinin yeni birliktelikleri her zaman olacaktır. Yeter ki nerede, ne zaman birlik içinde olmamız gerktiğini unutmayalım!