Habertürk Gazetesinin 01 Şubat 2015 Pazar günü yayımlanan Güneyli ekinde, Kahramanmaraş’ı ve bu bölgenin siyasi yapısını çok iyi bilen aslen Gaziantepli olan meslektaşım Habertürk Bölge Temsilcisi Erdal Çelik köşesinde Kahramanmaraş ile ilgili bir yazı kaleme aldı.

Sayın Çelik bizler gibi meselelere amatör ve ahbap çavuş ilişkisi içinde bakmayan, mesleğini profesyonelce yapan, duygusal bakmayan bir isimdir. Köşe yazısını okurken ben bu pencereden baktım ve “Maraş gerçeği” başlıklı yazısını okudum.

Yazının ilk bölümünde Kahramanmaraş’ta sanayi noktasında geldiğimiz atılımları takdirle yad ederken yazının ikinci bölümünde; Siyasette Boynu Bükük Şehir başlığı altında verdiği yere odaklandım.

Diyor ki; “Maraş bir çok alanda yukarıda izah ettiğim gibi büyüyor ve gelişiyor.

Nitekim müteşebbis insanıyla hızlı büyümesini yıllardır sürdürür.

Ancak tüm bunlara karşın kent, güçlü siyasetçi konusunda yoksul.

Bugünlere de bu güçten yoksun geldi.

Kahramanmaraş geçmiş dönemlerde eski bakanlardan Mehmet Sağlam’ın güçlü kimliği dışında masaya yumruk vurabilen kentin sanayici kimliğine sahip çıkacak, güçlü bir siyasetçi çıkaramadı.

Haziran seçimlerinde Kahramanmaraş’ın güçlü bir siyasetçi çıkarması kenti önümüzdeki dönemlerde çok daha hızlı büyütür.

Bir çok başarının, atılımın, gelişimin konuşulduğu bu kentin eksik alanı bu ayağı da tamamlanırsa, Maraş’ı kimse tutamaz.

Ama Kahramanmaraş’ın kesinlikle güçlü bir siyasetçiye ihtiyacı var.

Bunu da Haziran seçimlerinde hep birlikte göreceğiz.”

**

Ben gazeteci olarak hep amatör kaldım. Bizler cenazelerimize gelen insanları, ofisimize gelen insanları, telefon açtığımızda ses veren insanları gözettik. Onların incinmesine, üzülmesine sebep olabilecek yayın ve yazılardan uzak durduk.

Aslında Kahramanmaraş’a en büyük kötülüğü bizler yaptık. Oysa yaptığımız meslek duygusal olmayı gerektirmez. Bu meslekte duygusal olmaya gerek yok. Duygusal olduğumuzda ise şehrin sorunlarına sağır ve kör kalıyoruz. Nitekim kaldık da.

Sevgili Erdal Çelik’in ifade ettiği kadar Kahramanmaraş siyaseti kötü durumda mı?

Bizler zaman zaman şehirde sadece konuşulduğunu, konuşulanların iş ve eyleme dökülmediğini yazdığımızda ne siyasetten nede halktan karşılık bulamadığımız için sessiz kalıyoruz.

Aslında sessiz kalmamamız gerekiyor.

Nitekim sonuçta bu da bizim işimizdir.

**

Nasıl ki her meslek kendi mesleki standartlarına göre çalışıyorsa, bizlerde mesleğimizin gerektirdiğini yapmamız gerekmez mi? İşte bunu yapacak olursak;

Kahramanmaraş’ta kral çıplak!... diyebilmeli, makul ve makbul eleştirilerle de kamuoyunun dikkatini çekmeliyiz.

Bakalım Haziran seçimlerine….

**

DOSTLARIMA TEŞEKKÜRLER

Bir Şubat benim nüfus cüzdanıma göre doğum günüm. Tabii tam o gün olup olmadığını da bilmiyorum.

50 yaşına kadar doğum günü kutlamadım. Kutlayan da olmadı. Son üç yıldır ise arkadaşlarım bana sürpriz yapıyorlar.

Nitekim 31 Ocak 2015 Cumartesi günü Başkonuş’da gazeteci arkadaşlarımla sucuk ekmek partisi yapmak üzere toplandık. Değerli kardeşim Serdar Erdoğanyılmaz’ın iyi bir sekreteri var. Her şeyi planlar ve Serdar abinin 24 saatini düzenler.

Bu hanım kızımızı bizden birkaç saat sonra orada görünce aklıma bir şeylerde gelmedi değil. Mutlaka bir sürpriz yaşanacaktı. Meğerse bu sürpriz bizim için hazırlanmış. Dostlarımla birlikte 52. Yaş günümüzü orada kutladık. Tabii fırçayı da bizim ev halkından yedik bu arada. Kızlarım küstü bana.

Bizleri hatırlayan dostlarıma teşekkür ediyorum. Meslektaşlarıma ve o gün sucuk ekmek davetimize icabet eden arkadaşlarımı da unutmuyorum. İyi ki varsınız….