2015'te yazdığım ilk şiirde farklı bir tarz uyguladım. Denenmemişi denemek adına.
Şiir dünyasında başka örneği var mı bilmiyorum.
Şiirin ayaklarını ikinci mısralarda kullandım.
Kendi tablom eşliğinde şiir severlerin beğenisine sunuyorum.
MEHTAP'LA BOĞAZ'IN AŞKI
Boğaz'a gönlünü düşüren Mehtap,
Mum yakmış arıyor bakın her akşam
Ayyüzlü yazıyor onu her kitap
Kimseler görmüyor, gözyaşı saydam
Boğaz'ın yüreği coşar Mehtap'la
Akışı o yüzden taşkın her akşam
Yakamozlar şahit, bu büyük aşka
Vuslatsız sevdaya uykular haram
Zamana yenilmez pürdeli gönül
Çarpışı umuda yakın her akşam
Uzaktan gülüne doyar mı bülbül
Burnuna kokarken yar buram buram
Mehtab'a ram olup seyre dalarak
Boğaz'da depreşir akın her akşam
Yolunu gözleyen yari olarak
Gönlünü mest eder, her bir serencam
Bahtına kahreden aşığın ruhu
Divane akıyor, şaşkın her akşam
Uzaktan bakarken ona bir ahu
Su diye şarabı sunuyor yaşam
Kal gitme diyemez Boğaz Mehtab'a
Engeller elinden bıkkın her akşam
Ah eden yüreği sığmıyor kaba
Duaya açılır ilahi makam
Sonsuza kurulmuş vuslat saati
Aşk ilan etse de lakin her akşam
Silinmez bir kader, dolmadan vakti
Mehtap'sız bir Boğaz, İstanbul'a gam.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.