Mehmet TAŞ
Nedim Hocaya Haksızlık mı Ettik Acaba?
29 Mart Yerel seçimleri öncesinde Belediye Başkan yardımcısı olarak görev yapan Mahmut Nedim Tepebaşı ortada hiçbir sebep yok iken istifaya zorlandı, görevden el çektirildi.
Eğri oturup doğru konuşalım bir gazeteci olarak Mahmut Nedim Tepebaşı ile ilgili bu güne kadar personel disiplini ve kimi menfaatçilerin taleplerinin karşılanmaması dışında bir şeyler duymadım.
Hoca için ne diyorlardı hatırlayalım;
“Hoca gelene gidene ketum davranıyor, çalışmayan, kaytaran personele ceza veriyor v.s.”
Ama Hocanın beşeri ilişkileri de çok iyiydi. Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’ın elinin uzanamadığı bir çok alana girmekte ve hizmetlerin aksamadan yürümesini sağlamaktaydı.
Açık konuşmak gerek ise; Belediye yönetimine baktığımda 29 Mart seçimi öncesinden daha iyi değil.
29 Mart seçimlerinden sonra görevlendirilen hatta daha önce Başkan yardımcısı vekilliğine getirilen Mustafa Uzunlar, Özcan Konuklar Belediye başkan yardımcılığı koltuğunu hakkıyla yapamadılar. Çünkü o koltukların birde Halkla ilişkiler yönü var.
Her ikisini de çok severim. Ancak Sosyal olarak bizler birkaç defa makamlarına varmamıza rağmen, telefon açmamıza rağmen bu iki arkadaşımızı biz hiç yanımızda göremedik.
Neyse dedik.
Halkla ilişkiler yönünü seçilerek gelen Belediye Meclis üyesi olup da Başkan yardımcısı ve Başkan vekili olacak olanlar yapacak diye düşündüm.
Önce göreve başlayan Sayın Cevdet Kabakçı’ya ilk hayırlı olsun ziyareti için gittiğimizde 45 dakika bekledik giremedik ve çekip gittik.
Nezaketen telefonla arayıp “ya arkadaşlar kusura bakmayın falan” demesini bekledik.
Boşuna bekledik.
Sayın Kabakçı’nın kardeşi Mücahit benim gençlik dönemi arkadaşım. Yanımda özel bir yeri var.
O’na bir ara kahır ettim. Ya bunlar olur dedi ve hiçbir şey olmamış gibi tekrar tekrar Sayın Cevdet Kabakçı’yı makamında ziyaret ettim.
Ne var ki bu güne kadar hiçbir eleştiri yazmamama rağmen, hep destek vermeme rağmen bir defa arayarak ne halımı hatırımı sordu, ne de iadei ziyarette bulundu.
Gelelim daha sonra göreve başlayan Av. Hasan Kara’ya. Üç- beş defa çayını içmeye gittim. Yeni Belediye binası faaliyete geçtiğinde Başkanın danışmanı Zeynep Arıkan dahil tek tek ziyaret ederek, hayırlı olsun dileklerinde bulundum.
Ama yukarıda isimlerini yazdığım hiçbir yetkili bizlerin yanına gelerek iadei ziyaret yapmadılar.
İadei ziyaret yapmak günümüzün çağdaş koşullarında bürokraside adeta mecburiyettir.
Bir bürokrasi geleneği olarak buna bakmak doğru da değildir. Aynı zamanda halka inme, halkın yaşantılarına bakma ve sorunları çözme noktasında gerçekle yüz yüze gelmedir.
Sayın Başbakan her fırsatta halkın içine karışmakta, rast gele evlere uğramakta ve onların çayını içmekte, halını hatırını sormaktadır.
Ama bizim belediyenin üst yönetimi adeta Rusların Politbüro yöneticileri gibi davranmaktadırlar.
Beşeri ilişkileri zayıf olan idarecinin topluma vereceği hiçbir şey yoktur.
Olan Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’a oluyor.
2002 yılından beri Belediye Başkanı ama hala kadro kuramadı. Yanına aldıkları ise ortada.
Galiba Nedim Hocaya haksızlık yapıldı.
Belki de bunun faturası ödeniyor.
Açık konuşayım ben Kahramanmaraş Belediyesinde Nedim Hocanın günlerini çok arıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.