Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası yönetimlerindeki değişiklik sonrası ekonomi ve yargı sistemine ilişkin çok önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan: ‘Ekonomide ve hukukta yeni bir reform dönemi başlatılacaktır’ müjdesinde bulunmuştur. Aynı müjde hatırlarsanız Ekim ayı içerisinde ‘Eğitim’ için de yapılmıştı.

Reform terim olarak ‘yeniden düzenlemek, şekil vermek’ anlamına gelmektedir. 16’ıncı yüzyılda Avrupa’da dini alanlarda yapılan gelişmeler ve düzenlemelere Reform adı verilmiştir. Toplumu yakından ilgilendiren bazı hususlarda iyi gitmeyen işlerin toplum yararına, yeniden düzenlenmesi güzel bir düşüncedir.

Sayın Cumhurbaşkanımız nihayet; Eğitim, Ekonomi ve Hukuk alanlarında işlerin yolunda gitmediğini görmüş ve bu alanlarda yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğunu kabullenmiştir. Bu kabullenme atılacak ilk adımdı atılmış oldu. İl adım sonrası Merkez Bankası Başkanını ve Hazine ve Maliye Bakanı değiştirilmiştir. İnşallah değişim devam edecektir.

Yapılacak reformlar mecliste bulunan tüm siyasi partilerin katılımı ve katkıları sonucunda oluşmalıdır. ‘Biz yaptık oldu’ düşüncesiyle sadece Cumhur İttifakı bileşenlerinin yaptığı değişiklikler arzu edilen reform beklentilerini asla karşılayamayacaktır…

Yaz aylarında nispeten kontrol altına alınan covid19 hastalığı gerek ülkemizde gerekse tüm dünyada yeniden yükselişe geçti. Çevremiz bu hastalığa yakalanan eş-dostlarımızla dolup taşmaya başladı. Henüz bu illete yakalanmamış dostlarımızı Allah esirgesin diye dualar edelim ama kurallara uymayanları da ciddi ciddi uyaralım.

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Şahin Balcıoğlu’nun da covid19 testi pozitif çıkmış. Sayın Balcıoğlu; ‘Değerli dostlarım. Cuma günü yaptırdığım test sonucum pozitif çıktı. Bu hafta evde kalmam gerekiyormuş. Hiçbir sıkıntılı halim yok şükür. Ama kapalı kalmak zor. Allah a emanet olun’ diyerek rahatsızlığını duyurmuş bizlere.

Bu illet kimde var kimde yok bilinmiyor. Sapasağlam, dipdiri gözüken kişilerin bile taşıyıcı olabilecekleri söyleniyor. Bu sebeple Allah rızası için belirtilen tedbirlere uyalım. Hem kendimiz hem de sevdiklerimizi koruyalım. Bu amansız hastalığa yakalananlara yaptığım duanın aynısını Sevgili kardeşim Şahin Balcıoğlu için de yapıyorum; ‘Geçmiş olsun kardeşim, Allah Seni Sevenlerine Bağışlasın.’  

Malumunuz 24 Kasım Öğretmenler Gününü. Haftaya telefonla olsa da Öğretmenlerimizi arayıp bu özel günlerini kutlayacağız. Ellerinden öptüğümüzü, sağlık ve mutluluk dileklerimizi ileteceğiz. Bir emirleri olup olmadığını soracağız.

Eğitim reformunun da konuşulduğu şu günlerde öğretmenlerimizle ilgili bir hususu dile getirmeliyim. ‘2017 yılında Ekonomi Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada öğretmenlerin kendilerini en çok değerli hissettiği 10 ülke; Malezya, Singapur, Güney Kore, Finlandiya, Meksika, Hollanda, Avustralya, İngiltere, Romanya ve ABD olarak sıralanmış. Türkiye ise ne yazık ki çok gerilerde kalmış. Bu sonuç hem çok üzücü hem de ülkemize yakışmıyor. ‘Hayatta en büyük mucize, küçükken iyi bir öğretmene rastlamaktır’ diye bir söz vardır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de başarılı insanlar bu sözün doğruluğunu kabul etmişlerdir.

Eğitimde reform yapacağız diyenler işe; ‘Öğretmenlerimizin ekonomik ve mesleki sıkıntılarını’ gidererek başlasınlar. Öğretmenler sürekli baskıdan ve eleştirilmekten muzdaripler. Eli öpülesi bu insanlar için son yıllarda çalışmak bir dert emekliye ayrılmak başka bir dert haline getirilmiştir. Sıkıntılar herkes tarafından bilinmektedir. Bu sıkıntıları gidermek ve mesleki itibarlarını onlara yeniden vermek gerekmektedir. Kısaca; yol yapan, köprü yapan, hastane yapan müttehitlere sahip çıkıldığı kadar öğretmenlere de sahip çıkılmalıdır. Eğitimde Reform ancak bu şekilde gerçekleşebilir...