Fatmagül Abacı

Fatmagül Abacı

Sonbahar Bahaneydi…

Yine bir sonbahar mevsimi daha…

Hüzne davet bu mevsim de,

Yaprakların bir bir sararıp düşmesi bu mevsim de,

Ağaçların kahverengileşip, odunsu gövdelerinin açığa çıkması bu mevsim de,

Ev de turşu hazırlıkları bu mevsim de,

Salçalar, soslar bu mevsim de,

Ne giyeceğimizi bilememek bu mevsim de,

Aslolan şu ki insanı derinden etkileyen depresyon bu mevsim de,

Fakat yeni başlangıçlar da bu mevsim de,

Okulların şenlenmesi bu mevsim de,

Ne gariptir ki insan bakımından yaprak dökümü bu mevsim de…

Ve yine sonbaharın gelişiyle duyguların biraz efor kaybetmesiyle hayata bakışı sorgulamakta bu mevsim de aslında…bu mevsimi seviyorum diyemem.sevmiyorum da diyemem.

İşe giderken her sabah acaba bugün ne giysem de hastalanmasam bu mevsim de.

Malum önümüz kış ve daha soğuk olacak.vücut ısısı düştüğü gibi çevrede bir hayli soğuyacak…

Doğalgaz faturalarına yansıyacak ısınma girişimimiz.şikayetçi olacağız bu mevsimden.Evsizler ne yapsın diyeceğiz.Ya asgari ücretle kirada oturan insanlar ne yapsın?...Kışlık hazırlığı kursağında kalanlar ne yapsın?...

İstiyorum ki kış gelmeden herkesin evi barkı olsun.Kimse soğuktan dişlerini birbirine vurmasın…ellerini kenetleyip birbirine başının altına koyup, eski bir battaniyenin altında ısınabilmek için çırpınmasın kimse…

Rabbim yardımcısı olsun, insanlar insaf edip yardımsever olsun.Dosluk ve fedakarlıklar olsun.Biri açken bir diğeri az tok yatsın ne olur.

Ayakkabı alamayan çocukları düşündüm de okullar bunları tespit edip ihtiyaçlarını karşılasın.Karşılayamazsa sponsor bulup öyle bir çare bulsun.Biz öyle yapardık.Yaşamak tek ve hür olsun ama kardeşçesine olsun…

Hani hepimiz Hz Adem ile Hz.Havva’dan geldik. Hani Müslümanlar birbirini sever ve kollar.Hani Müslüman zor günde yardımsever olur.Bunları uygulayalım.

Bırakalım demogoji yapmayı da insan olup halden anlayalım.Bir başka dünya yok.Ne yaparsan elinle o gider seninle.Yatırımın en güzeli insana yapılan yatırmdır.

Bunların hepsini biliyoruz ve duyuyoruz ama kaile mi alınmıyor bilmiyorum.Çünkü tek başına bir şey olmasa da elinden geleni yapmalı insan.Sadece elinden geleni.

Güzel ülkemizin güzel insanları güzel yaşamayı hakediyor.

Hani konuşuyoruz ya bazen bir ses oradan “neremiz doğru ki” diyor.artık doğru olsun her yanımız.En azından çabamız olsun.

Artık sonbahar…Dağlarımızda hep sonbahardı .Hem de amansızca.Gencecik fidanları toprağa verdik.Artık fidanlarımız yeşersin dağlarda.Ağaç olsun meyve versin tane tane.Gidenin ardından toprak sulanıyor gözyaşlarıyla .Toprak bu yüzden kavruk, bu yüzden çorak.Tuzlu sudan olsa gerek.Biliyorum  ama siz de bir şey yapamayacaksınız!...Gönlümüz hep dağlarımızın yanık türkülerine ağıt yakacak ve biz bir şey yapamayacağız…Bu gönlümü yoruyor sizin de öyle mi ?

Nerden geldik bu konuya nasıl bağlandı yollarımız bu konuyla…Gönül yorgun, gönül kırgın…Aslında sonbahar geldi ama bana her mevsim sonbahardı.Bu haberler geldikçe resimlerini gördükçe ve niçin orada olduklarının bilinciyle…

Ahhh!..Sonbahar…Suçlamıyorum ama seni,  ben de her mevsim sensin.Güne hep seninle başlardım, seninle başımı koyardım yastığa.Bitmeyen yorgunluklarım olur ve olurdu da.Sebebi hep sana benzettiğim mevsimlerdi…Suçun yoktu belki ama sen üzgünlüğün, hüznün ve yeni başlangıçların mevsimiydin ya…

Üzülür hüzne kapılırdım.Ama umut ederdim.Acaba yeni başlangıçlar olur mu ? Acaba vuslat olur mu ? dağlarına , bağlarına bahar gelir mi memleketimin…

Umudumuz , vuslat ve güzelliklere laik ülkemin yarınlara umutla bakması ve çocuk, gençlerimizin ideallerine kavuşması için zemin hazırlayarak gelecek müreffeh Türkiye’ye layık vatandaş olarak yaşamak hepimizin hakkı…

Hakkıdır ! …Milletimin…

Sonbahar baheneydi aslında yaprak sıkılmıştı ağaçtan…Yeni yapraklar düşmesin.Hangi mevsim gelirse gelsin.Millet olarak mevsim ilkbahar olsun inşallah…

Sevgi ve saygılarımla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatmagül Abacı Arşivi

Nebi

17 Ekim 2024 Perşembe 17:13