Diyelim ki şu anda sizde kahve içen  komşunuzu fazla kilolu bulursunuz, o esnada yanınıza gelen çocuğunuza eğitim dahilinde teyzene merhaba de dersiniz. O da merhaba şişko teyze der. Utanırsınız yavrum o nasıl söz dersiniz, o da ama sen demiştin der.

Ya da bir başka gün misafirlikte içtiği sarı asitli içecekten bir bardak daha istemek için bu nasıl güzel bir şey annem bize hiç almıyor der.

Özene bezene üstelik düşük kalorili kekimizi misafirimize ikram ederken lütfen buyurun yağsız dersiniz, eşiniz niye evde yağ yok mu diye sorar.

Annenizin kulağına eğilip yavaşça çok üsteleme alttan al dersiniz, o yüksek ses tonuyla söylediğinizin tersini deklare eder çok yakında az buçuk birlikte bir şeyler yapmaya kalkışacağınız insanların yanında.

Eşiniz trafikte yapılan her hatayı size maleder.

Çalışmanız gerek, yetiştirmeniz gerekli işleriniz var.. mutlaka misafir gelir.

Ne kadar randevu alıp gidilse de kuaför ve doktora mutlaka beklersiniz.

Benim esnafımdan alayım diye şehir merkezinden gelirken almaya direndiğiniz ürün mutlak bitmiştir.

Liste uzarrr gider. Eminim her birinizin bunlara katacağı pek çok hikayesi vardır.

Kimi yolda ki her çukuru mutlaka kendinin bulduğunu, kimi yemekten çıkacak yabancı maddenin mutlaka kendi tabağına denk geldiğini söyler.

Mesela kaldırım çok önemlidir. Eskiden yağmurlu günlerde buralarda yürürken yerinden oynamış bir kaldırım taşı basıldığında şiddetli şekilde çamurlu su sıçramasına ve üstünüzün başınızın batmasına vesile olurdu. Ve beklide çok acil ya da çok önemli randevularınıza o çamur sıçramış halinizle giderdiniz. 

Hepsi sizi utandıran ve kahretsin talihim dedirten şeyler.

Ne yavrumuzdan ne annemizden ne de eşimizden vazgeçemeyiz. Beni bekletse de ne kuaförümü ne doktorumu değiştiririm. Ve ne de bakkalımı. Evet bu çukurlar hep beni bulur. Misafirin de, misafirlerinde başımızın üstünde yerleri var.

Hayat bu her şey olabilir. Her birimizin başına beklenmeyen bir anda gelen kaza yarından itibaren ya da belki hemen bulunması gerekli kan ya da organ olarak karşımıza çıkabilir.

Boş verin ters diye diklendiğimiz zamanlar bunlar olsun. Bugün acil böbrek bekleyen birisi ile tanıştım. Ve inanın onun hayatında böyle terslik ve can sıkıcı olaylar yoktu.

En kısa zamanda yazının devamını yayınlayabilmek dileği ile. Akşam oldu daha yemek yapmadık da.