Bu yazıyı kaleme alırken seçimlere 1 gün 21 saat vardı. Yani ülkemizi dört yıllığına yönetecek iktidara oy vermek için son söz artık vatandaştadır.

Vatandaş Pazar günü sandıkta hükmünü açıklayacaktır.

1983, 1987, 1991,1995,1999, 2002,2007 ve 2011 Genel seçimleri olmak üzere 8 Genel seçime gazeteci olarak katılma imkanı buldum. Bugüne kadar en ilgincime giden 2002 Genel seçimleri olmuştur.

Meseleye 1999 yılı seçim hatıralarıma dayandırarak konuyu açmak istiyorum.

1999 seçimlerinde Anavatan partisinden seçime giren Ali Doğan ile seçim gezilerinde, her gittiğimiz yerde tepkiyle karşılandık. Ama 2002 seçimlerinde ise tam aksi bir durum ortaya çıktı.

Mahallelerde yapılan mitinglere katılım çok, her gidilen köy ve ilçede Ali Doğan’a büyük bir ilgi var.

Seçim sonuçlarına baktığımızda ise; 20 bin civarında ancak oy alabildi. Hani bunu anlatma gerekçeme gelince;

Şu anda bütün partilerin mitingleri kalabalık, her adaya, her partiye vatandaş göz kırpıyor. Mahallelerde neredeyse parti bayrakları yok. Eskiden her sokak partilerin bayraklarıyla donatılırdı. Şimdiki gördüğüm manzara çok farklı.

Tabiri caizse; vatandaş ya iktidara iyi bir ders verecek ya da diğer partileri sandığa gömecek...

Neredeyse iki aydır, kimi zaman adaylarla kimi zamanda kendim ilçe ve beldelere, hatta köylere giderek seçmenlerle sohbet ediyorum. Gördüğüm manzara ve netice, gözlemlerimi şu aşamada yazmamın doğru olmadığını düşünüyorum.

Çünkü bu sessizlik hayra alamet değil.

Ben bu tepkisizlik ve ilgisizliği iki manada değerlendiriyorum.

Bu seçimde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Seçmende Türkiye’de kendi marifetiyle bir dizayn talebi görüyorum. Bu dizayn talebi iktidara uyarı olarak da çıkabilir.

Ya da sen bu işi iyi yapıyorsun istikrar devam etsin, noktasında görüşlerini sandığa yansıtabilir de.

Şimdilik sadece yapacağımız şey ise; Beklemek!...

Ak Parti, CHP Kahramanmaraş’ta miting yaptı. MHP ise bu gün saat 14.00’de yapacak.

Kahramanmaraşlıların bütün partilerin mitinglerine katılmaları gerektiğini yazıp çizdik. Sayın Bahçeli’nin de mitinginin kalabalık olmasını arzu ediyorum.

Siyasi rekabet kaliteyi ve çok çalışmayı getiriyor.

CHP proje odaklı seçim çalışmaları yapmasaydı belki de biz Kanal İstanbul projesinden hiç haberdar olamayacaktık.

Hizmetin alınabilmesi ve talep edebilmemiz için vatandaşlık sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz.

Bu sorumluluklardan bir tanesi de iyi ev sahibi olmaktır.

Ak parti ve CHP mitinglerinde iyi ev sahibi olduk.

MHP mitinginde de olmalıyız.

Oy’larımızı verirken ise sadece vicdanınızın söylediklerini dikkate alarak, ülkemiz için hayırlı olması dileği ile oy vermenizi öneriyorum.

En iyi olan; vicdanımızın sesini dinlemektir.

Kimsenin etkisi altında kalmadan oy vermenin de iyi bir vatandaşlık görevi olduğunu düşünüyorum.

Öncelikle MHP Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli’ye Kahramanmaraş’a hoş geldiniz diyor, seçimlerin ülkemize ve milletimize huzur, barış, özgürlük ve refah getirmesini yüce mevladan niyaz ediyorum.

Cumanız mübarek olsun!...