Gülser YAMAN
Yeni Yıl… Yeni Umutlar…
Acısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bırakıyoruz. Mutlaka birçok kişinin bu yılda yaşadığı, hayatına yön veren olaylar olmuştur. Kimi çok güzel anılarla, kimi acılarla geride bırakmıştır. İyi veya kötü bir yıl geçse de hayat yeni umutlarla devam ediyor.
Aralık ayının son günlerini yaşarken, zamanın hatta yılların nasıl çabuk geçtiğini düşünmemek mümkün değil. Hayatın nasıl akıp gittiğini bir nehre benzetirim. İsterseniz siz de bir nehrin kenarına oturup izleyin. Siz de benzeteceksiniz!
Bir bakıyorsunuz, gün sabah olunca o günü bitti sayabilirsiniz. Hafta Pazartesi olunca haftayı bitti sayabilirsiniz. Ay ilk haftaya başlayınca ay bitti sayabilirsiniz. Yıl Ocak olunca yılı da bitti kabul edebilirsiniz.
İşte her insanın bir günü, bir haftası, bir ayı, bir yılı ve netice itibariyle çocukluk, gençlik, ihtiyarlık ve derken koskoca bir ömür aynen bu şekilde eriyip gidiyor. Ömür insanın elinde an be an eriyip giden bir buz gibidir. Zamanı durdurmak mümkün değil ama zaman içinde yaşanılanları değiştirmek mümkündür.
Evet yeni bir yıl başlarken, biten yıl neler yaptığımızı, neler öğrendiğimizi gözden geçiririz. Zamanı iyi kullanıp kullanmadığımızı düşünür muhasebesini yaparız. Zamanı en kötü şekilde kullananlar, en çok zamanın kısıtlığından şikayet edenlerdir diyor La Bruyere ‘’Bir yılın değerini anlamak için, final sınavını geçememiş bir öğrenciye sor. ‘’Bir ayın değerini anlamak için erken doğum yapmış bir anneye sor. ‘’Bir haftanın değerini anlamak için haftalık bir gazetenin editörüne sor. ‘’Bir saatin değerini anlamak için buluşmayı bekleyen aşıklara sor. ‘’Bir dakikanın değerini anlamak için treni, otobüsü veya uçağı kaçıran birine sor. ‘’Bir saniyenin değerini anlamak için bir kazadan sağ çıkmış birine sor. ‘’Bir milisaniyenin değerini anlamak için olimpiyatlarda gümüş madalya kazanmış birine sor. ‘’Vakit kimse için beklemez. Sahip olduğun her dakikanın kıymetini bil. Onu bazı özel kişilerle paylaştığında değerini daha iyi bileceksin…
İnsanlar yeryüzünde çeşit çeşit buluşlara imza atıyor, türlü türlü sanatlar icra ediyor. Her yeni yıl insanlığa yeni teknik ve teknolojik imkanlar sunuyor ama bir türlü gerçek insanlık sanatını icra edemiyor. İnsanlar asırlardır kaybettiği huzuru arıyor, her yeni yıl insanlık hesabına yeni ümitlerin ve temennilerin düşlendiği yıl oluyor. Ama sadece düşlerdeki dünya olarak hayallerde kalıyor. Bir türlü insanlığın problemleri çözülemiyor, çözmek bir yana artan problemlere bile engel olunamıyor. Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik ama bu arada basit bir sanatı öğrenmeyi unuttuk; kardeş olarak yaşamayı!
İnsanlar kim bilir her yeni yıla ne hayallerle girerler. Hayaller kişilere göre değişir elbette. Kimilerinin hayalinde yeni evler, arabalar ve daha neler neler. Kimileri bir yudum suyu, bir parça ekmeği, iş arayanlar iş hayalini, hasta olanlar sağlıklarına kavuşmayı ve daha nice hayaller… Örnekleri artırmak mümkün tabiî ki. Her kim en çok neye ihtiyaç duyarsa elbette onu hayal eder.
Benim hayalimde ise dünyada her gün açlıktan, soğuktan, hastalıktan, terörden ölen kişilerin olmadığı, içinde alabildiğine sevginin, gerçek dostlukların zirveye ulaştığı, kavganın ve her türlü insanlık dışı tavır ve davranışların mezara gömüldüğü, eğitimsizliğin ayaklar altına alındığı, hiç kimsenin hor ve hakir görülmediği, savaşların ve terörün bitip tükendiği, herkesin birbirine saygı ile baktığı, dil, din, ırk ve her türlü ayrımcılığın olmadığı ve barşın hakim olduğu yıl ve yıllar var.
Her yeni yıl; yeni atılımlar, yeni umutlar, kısaca yenilikler yılıdır. İnsanlar her yeni yılda tarihini yeni başarılar, yeni buluşlar, her alanda ilerlemelerle zenginleştirir.
Evet, nerde yaşam varsa orada UMUT da vardır. Yeni yılda tüm umutlar ve güzellikler hepimiz için olsun.
HAYALLERİN GERÇEK OLDUĞU HUZURLU MUTLU NİCE YILLAR DİLİYORUM…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.