Ülkemiz, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana bir çok askeri darbe ile karşılaştı. Bu darbelerle ülke demokrasi yara aldı. Başta ekonomi ve dış siyaset olumsuz etkilendi. Ama  15 Temmuz darbe girişimi bu darbeler arasında FETÖ örgütünün  kanlı  bir darbe girişimi olarak tarihte yerini almıştır. Zira ülke bölünmenin eşliğinden kıl payı kurtulmuştur. Halkın gösterdiği  şecaat karşısında darbe girişimine alkış tutanlarda  akıl tutulması olmuş ve bir türlü oyunun bozulduğunu hazm edememişlerdir.

O gün Fetö hayranları büyük bir sevinçle kendilerine ulaştırılan planın gerçekleştirilmesini beklediler. Saatlar geçtikçe ve sabaha doğru artık hain planın tutmayacağı görüldü. İşte bu sırada onlarda akıl tutulması olmuş, önce halkın verdiği muhteşem direnişi kabullenememişler, sonra bağımsızlık mücadelesine çamur atarak tiyatro oynanıyor demişlerdi. Onca verilen şehitler, gaziler az olmuş ki nasıl oluyor da halkın az bir kesimi  bu hain  planı bozmuştu? Devletin silahını, uçağını ele geçiren hainlere göre her şey kolay olacaktı. Halk dışarı çıkmayacak, TRT, Radyo, köprüler ele geçirilecekti. Başta Reisimiz, Genel Kurmay Başkanı ve üst düzey derdest edilecek birkaç saat içerisinde ülkeye el konulacaktı. Ankara’nın Kazan ilçesindeki tanklar yürüyecekti, ancak halk tankların yürümesini engellemişti. NATO üssünden yardım edilebilecekti, ancak o sırada esrarengiz şekilde elektriğin kesilmesi planları bozdu. Daha sonra mı? Tabii ki onların çocukları yani Fetöcüler  Amerika’dan alkış ve talimat bekleyecekti. Her zamanki gibi Amerika “Olayları kaygı ile izliyoruz” açıklaması  yapmaktaydı.

Dünya Türk milletinin dirayetini görerek parmak ısırdı. Arap Baharı projesi gibi Türkiye de bu plan tutmamıştı. İhtiyarı, kadını, gençleri bir olmuş vatan savunması yapılmıştı. Benim iki kardeşim (Bayram ve Sâlih) de Ankara da Kızılay ve Külliyede tankları durdurmuşlar, arabasını tankın önüne sürerek 8 tankı durdurmuştu. Bunu ne Kahramanmaraşlı vekillerimiz biliyor ne de Belediye Başkanımız! Konuşmaya gelince ala konuşuyorlar. Ancak kahramanlara sahip çıkan, selam veren,  teşekkür eden yok!

Bir takım senaryoya göre ülke 4 bölünecekti. Galiba adına önce eyalet denilecek sonra ülke  bölünecekti. Ne kadar kolay bir plan olacaktı. Ama “Kaderin üstünde bir kader var” o  tecelli edecekti. İşte bunun örneği;

2011 ‘ de Ankara’da bir Allah dostu olan merhum Hace Hacı Gedikli Efendinin sohbetinde “2015 ten sonra büyük bir kalkışma olacak. Ona hazır olun “ demişti. Hatta o kısa sohbeti YouTube de paylaşmıştım. https://youtu.be/pKbY43qxdf4

Rabbım bir daha böyle hain darbelere fırsat vermesin. Milletimize, halkımıza sağ duyu versin. İçimizdeki dışımızdaki hainlere fırsat vermesin.