Ahmet Doğan İLBEY

Ahmet Doğan İLBEY

“Aç Canavara (HDPKK) Tahabbüb, İyiliğini Değil İştahını Artırdı

Aç canavara (HDPKK’ya) tahabbüb, yâni sevgi göstermek, muhabbet beslemek, siyaseten de olsa, müdârâ icabıda olsa hayırlı bir netice hâsıl etmeyeceği belliydi.                                                  

“Aç canavara karşı tahabbüb, onun merhametini değil, iştihasını açar. Hem de diş ve tırnağının kirasını da ister... Bu sebeple canavara karşı şefkat, merhamet ve muhabbet değil, onu defedecek tedbirleri bulmak ve cesaretle uygulamak gerekir” diyor Said Nursî Hazretleri.

Şartlar icabı insanlarla iyi geçinmek için İslâm’ın dışına çıkmadan güler yüz göstermek,  gönlünü almak ve idare etmek gibi birçok mânası bulunan “müdârâ” yoluyla “HDPKK” nın uslu duracağını ve devletle iyi geçineceğini sanmak, basiretsizliğin, yâni bu kanlı belânın ilerisini kestirememin veya nasıl bir yol alacağını düşünemememin bir alâmetidir.

AÇ CANAVAR SEMİZLEŞİRKEN NE YAPIYORDUNUZ?

Devlet ve hükümet erkânının, “Açılım” yoluyla semizleşen “HDPKK” nın Türkiye’yi kanlı iç savaşa sürükleyen, asker ve polisimizi şehit eden bir canavara dönüşeceğini, bu canavarın dişlerinin ve tırnaklarının çekilip, ardından boynunun kırılmasının gerektiğini bilmeleri gerekirdi.     

Varlığı ve gayesi itibariyle “aç canavar” vasfına sahip olduğu, eninde sonunda canavarlık iştihasının artacağı gayet açık olan “HDPKK” nın tenkil edilmesi, yâni ortadan kaldırılması lâzımdı. Aç canavara taviz verilirse devamını ister ve bu istekler hiç bitmez. “Düşmana merhamet eyleme asla / Merhametten doğan hep maraz olur.”                                              

“HDPKK” o kadar semirmiş, şişmiş ve azgınlaşmış ki onca istihbarat gücüne rağmen devlet ve hükümet erkânı bu canavarın bölgedeki kanlı faaliyetlerini nasıl görememiş, hayret!

Aç canavarın yandaşları ve enikleri askerî mekânların karşısına geçip bizim askerlere “nanik” yapıyor, “cop” atıyor ve sonra da küfrederek geçip gidiyorlarmış. Oysa biz oralarda Türk devletinin hükümfermâ olduğunu sanıyorduk.

Bu habis ve kanlı canavarın icrâ-ı faaliyet eylediği bölgede belediye personelinin çoğu bu canavarın, yâni “HDPKK” nın mensubu oluyor ve kılık değiştirerek kanlı hizmetlerini gerçekleştiriyor, fakat nasılsa devlet ve hükümet kuvvetlerinin bundan haberi olmuyor.

“Haberimiz vardı” diyorlarsa, “müdârâ mı yaptınız, yaptınızsa nasıl bir hamakat içinde müdârâ yaptınız?” sualine samimi cevaplar verirlerse itimat kazanırlar ve hayırlarına olur.

KÖPRÜLER, YOLLAR MAYINLANMIŞ, NASILSA HÜKÜMET KUVVETLERİNİN HABERİ OLMAMIŞ!

Askerin, polisin giremediği nice beldeler varmış ve oralarda aç canavarın nicedir hazılıklar yapmış, yolları ve köprüleri mayınlamış, beldelerin çoğunda mevzilenip mühimmat yapmış, kan içmeye aday yeni eleman temininde bulunmuş ve tâlim yaptırmış, fakat nasılsa devlet ve hükümet büyükleri bundan bir endişe duymamışlar.

Vay, benim ülkem vay!

Kanlı şer örgütü “HDPKK” sinsi taktikler geliştirmiş, şehir ve ilçelerde isyan porovası ve terör türleri üstüne kurslar vermiş, fakat nasılsa devlet ve hükümet sahipleriyle istihbarat mensuplarının bunlardan haberi olmamış.

İnsanın havsalasını ve güvenlik mantığını altüst eden bu vahim durum karşısında ister istemez akla şu soru geliyor: İstihbarat teşkilâtları bakım ve onarım sebebiyle geçici olarak kapalı mıydı?

AÇ CANAVARI, YÂNİ HDPKK’I İTLAF ETMEYE YEMİN EDİN

Akla gelen bir başka soru da, devlet ve hükümet erkânının basireti mi bağlandı, dilleri mi lal oldu da aç canavarın, yâni “HDKK” nın bu denli semizleşip birdenbire iştahının artacağını görüp sezemedikleri hakkındadır.

Zihniyetleriyle iyi niyetli olmalarına rağmen, “aç canavar tahabbüb” siyasetinin hayırlı olmayacağını maalesef hesap edemediler. Târihimiz bize gösteriyor ki devletin bekâsı meselesinde iyi niyet yetmiyor, recüliyet ve ufuk sahibi olmak da gerekiyor.

Devlet ve hükümet olanların milletin yüreğini soğutması için “din ü devlet, mülk ü millet nâmına iman kuvvetimizle ve bütün savletimizle taarruza geçtik ve bu canavarı itlaf etmeye azmettik” diyerek millet nezdinde kahraman olmayı denesinler.

Yüreğimiz yaralı, ne diyelim?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Doğan İLBEY Arşivi