Mehmet TAŞ
Aleyna Tilki ve kentin sosyal kültürü
Kahramanmaraş’ta Doğa Koleji hem kendi öğrencilerine ve hem de Sütçü İmam Öğrencileri için son dönemin magazin yüzü olan şarkılarını dinlemediğim ama gençlerin rağbet ettiği pop sanatçısı Aleyna Tilki’nin gelişi üzerinden bir fırtına kopartıldı.
Yazılanları çizilenleri uzaktan izledim. Bu şehrin çift kimlikli karakterist özelliğini anlamamıza sebep olaylar yaşandı.
Nasıl ki;
“Bu şehirde düğünlerde kadınlar ve erkekler ayrı salonları paylaşır.”
Ne acıdır ki bayanların bulunduğu salonda müzisyenlerin, saz çalan, türkü söyleyen, davul çalan, tef çalan bil cümle hepsi erkek olur kimse bundan gocunmaz.
Ama burası muhafazakâr bir şehir ya düğünde erkekler ve kadınlar ayrı ayrı olmalıdır. Acaba bu müzisyenler hadım edilmişler midir diye düşündüğüm çok olmuştur.
Aleyna Tilki’nin konserine izin vermedik ya.
Namusumuz kurtulmuştur. Ne de olsa biz Sütçü İmam’ın torunlarıyız.
**
Kahramanmaraş’ta 1+1 apartlar ve günübirlik konaklamalar Türkiye’de ilk 5 şehir arasına girmektedir. Bu sebepten dolayı Türkiye’nin dört bir yanından allı pullu görkemli beden satıcılarının bu şehirde 1+1’lerde fuhuş yaparken yakalandığı yönündeki haberler her gün çarşaf çarşaf yayınlanıyor.
Bu konuda başımızı öne eğip düşünmek ve bu hale bir çözüm bulmak yerine, biz ALEYNA TİLKİ ile yatıp kalkar olduk.
**
Mahalle baskısının çok tehlikeli boyutlara ulaştığı bu şehirde ahlak abidesi kesilen insanların devlet malı, yetim hakkı, komşu hakkı gibi toplumsal hakların hepsini pas geçerek namus edebiyatına soyunmalarını anlayamadım.
O güzel dinimizi NAMAZ, BAŞÖRTÜSÜ, UMRE, HAÇ olarak gören anlayış toplumsal örf, adet ve en önemlisi Türk Milleti’nin merhamet, Allah korkusu gibi hasletlerini de bitirdiler.
Afrin’e hareket başladığında, Askerlik şubesinin önünde toplanarak “Reis bizi Afrin’e götür” diye ahkam kesen yiğitlerin bir çoğunun bedelli ve çürük raporları aldıklarını biliyordum.
İşte bu ikiyüzlülük bu şehri yiyip bitiriyor. İşte bu çifte standart bu şehri mahvediyor.
**
Hz. Ömer (ra) diyor ki;
Bir kimsenin kıldığı namaza, tuttuğu oruca bakmayınız; konuştuğunda doğru söylüyor mu?
Kendisine bir şey emanet edildiğinde, emanete riayet ediyor mu? Dünya ile meşgul olurken helal haram hassasiyetini gözetiyor mu? İşte onlara bakınız
Şimdi ne anlatmaya çalıştığımı anlatabildim mi?
Daha açık bir ifade ile;
El Kindi yüz yıllar önce şöyle sesleniyor.
“Bir şeyin ticaretini yapan onu satar. Sattığı ise artık kendisinin değildir. Dolayısıyla din ticareti yapanın dini yoktur.”
İşte meselenin ana ruhu da bu sözde son buluyor.
**
Değerli okurlarım, sevgili mü’min olmak için emek veren, bu yolda uğraşta bulunan arkaddaşllarım, dostlarım.
“Gün ayrışma, bölünme, fırkalara ayrılma, tarikatlara, cemaatlere ayrılma günü hiç değildir. Gün iğneyi kendimize çuvaldızı başkalarına batırarak aynaya bakmak ve kendimize çeki düzen verme günüdür.”
Aleyna Tilki gelmiş ya da gelmemiş çok umurumda değil. Benim dünya görüşüm, siyasal düşüncem ve ahlak anlayışıma göre aykırıdır. Ama Kahramanmaraş’ta ahlaksızlık çok tehlikeli bir boyutlardayken bunları nasıl düzeltebiliriz, bunun önüne geçmek mümkün mü diye düşünüp dövüneceğim yerde ahlak edebiyatına da soyunarak ahkâm kesilmesini de çok doğru bulmuyorum.
Önce kendimizi kurtarma gayreti içine girelim….
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.