Dr. Ali Akben
Başkomutanın özrü
Bir diktatör düşünün. Rabbinden af ,halkından helallik isteyerek özür dileyecek. Hayal edilmesi bile zor olanı bizim Reisimiz yaptı . Dünya alemin gözü önünde bu söylem öyle bir etki oluşturdu ki ,tüm hesapları alt üst olmuş durumda . Ne deseler tersi ile yüzleşiyorlar.
Bir ay boyu sus pus olmuş şaşkın ördekler konuşmaya başladıklarında ilk cümlelerini bir hatırlayalım. Hala aynı telden çalmıyorlar mı? Erdoğan’ın tırnağına kurban olası bu zeka özürlüleri hala kendi gözlerindeki merteğin farkında oldukları halde bizdeki zerrelerle uğraşıyorlar. İmansız yürekleri sinelerine öyle bir yük oluşturmuş ki, insanı insan yapan değerler ters yüz halde. Böyle yaşamak bizim için zillet.
Anlamak mümkün değil. Rezil olduklarını bile bile yapıyorlar bunu . Böyle giderse battıkça batacaklar sonunda onları da kurtarmak zorunda kalacağız.
Yedi düvelle savaşmaya alışık bu asil milletin bir ferdi olmak ne büyük bir şeref. Alnın ak, başın dik omurgan sağlam ne büyük bir bahtiyarlık bu. Kalleş dünyanın tüm yamukluklarına rağmen Rabbimizin yardımı ile böyle şerefle yaşayabiliyoruz. Şanlı tarihimiz sık tekerrür ediyor görene anlayana çok fırsatlar veriyor.
Irak ‘da tuttu diye bizde de tutacak sandıkları senaryoları nasılda yüzlerini gözlerini hatta tüm değerlerini tuz buz haline getirdi. Suriye , Mısır, Libya da senarize edilerek çevrilen filmin aynısının daha beterini bizde de deneme gafletinde bulundular.
İyi ki bulundular diyemeyeceğim. Ama olanda hayır aramak bizim geleneğimizde var. Bugün 15 temmuzdan daha güçlüyüz. Aramızdaki ayrık otlarını temizleme işini bir ve bütünlük içinde yapıyoruz. Düne göre daha genç ve dinçiz. 15 temmuz birlik ve beraberlik hamurumuza maya oldu.
Zalimlerin korkulu rüyası olurken, mazlumların ümidiyiz. Zırvalar vız geliyor Zirveden zirveye koşmamıza ise mani olmayacaklar. Tüm dünyanın burçlarına hak yolu yazmaya devam edeceğiz.
Hak-Batıl savaşının iki dünyada da galibi belli. La Galibe İllallah. Kir ve nur olukları ayan beyan ortada. Tarihden ders alarak ters yerde durmamak en büyük şansımız . Aldatan olmamamızı öğütleyen peygamberimiz aldanan olmamamızı da şiddetle tavsiye ediyor ve Müslüman iki kere aynı delikten sokulmaz diyor.
Kirli bilgilerin tozu dumanı arasında kalan dostlarıma acizane önerim, aklederek hareket etsinler. Zeka, kurnazlık, tarafsızlık, nemelazımcılık gibi bu günlerde geçerli olmayan değerlerin ipi ile kuyuya inmesinler.
Devletimizin gücüne adaletine güvenerek sabır ile selamet bulacağımıza inanmamız gerekiyor. Yılların tecrübesinin kazandırdığı ile konuşuyorum. Devlet olmadan millet olunmuyor. İmamesinden kopan teşbih taneleri olmamız için çalışanların ortak paydasında düşmanlığımız var. Düşmanlarımız zaten bu konuda 7/24 mesai yapıyor.
BİDONDAN SONRA ŞİMDİDE BASS
Keşke bizi bu kadar sevmeseler ve stratejik ortağımız olmasalar. Adamların her tarafından pislik akıyor. Bu duruma Allah kimseyi düşürmesin. Eskiden böyle işlerde bir gizlilik ve gizem olurdu. Yazılan romanları okurken sonunu merak eder, filmleri izlerken de heyecan dorukta olurdu.
Nerede o günler diyesi geliyor insanın . Azıcık akıl olsa ve bu kadar açığa düşmeselerdi de bizde bu kadarına da pes demeseydik. Değil mi?
Cennetmekan Abdülhamid Han siyaseti ile bunları rezil edeceğiz inşaalah. O kendine suikast tertipleyen ve canına kast eden adamı affederek düşmanlarını şaşırtmıştı. Bizde aynısını yapsak nasıl olur acaba?
Sürdüreceğimiz ince siyaset , belki bugün kaba siyaset yaparak dünyayı cehenneme çevirenleri utandırır da mazlumların acı ve ızdırapları biraz olsun hafifler.
İçerden dışardan düşmanlarla çevrilmişiz. Sıra ile yıkmaya çalışıyorlar. Yenilen güreşe doymaz denir. Ne yapsanız etseniz bu bilek artık bükülmez. İster büyükelçilikleri kapatarak algı operasyonları uğruna kaldı ise beş paralık şerefinizi çiğneyin, isterseniz Bidonunuzu Bassınızı üzerimize salın. Yada içerden işbirlikçilerinizle dört koldan saldırın. Rabbimin izni ile bizi yenemeyeceksiniz ve yenileceksiniz. Bu günlük de bu kadar . Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.