Pozitivizme dayanan Batı medeniyetinin “bilimsel aklı” tabiat, eşya ve icatları insanın yaratılış gayesine hizmet vasıtası değil, bilakis Tanrısız endüstriyalizmin amansız hizmetkârı yaptığına delil gerekmez. Modern dünyanın efendisi insan değil, Tanrısız bilim ve patronlarıdır.

Tanrısız “bilimin” sınırsız hâkimiyeti insan hayatını bir yandan konforlaştırırken, diğer yandan hilkatini bozucu problemli bir modern dünya yarattı. Modern dünyanın şekillendiricisi Batı medeniyeti bilginin kaynağından dinî olanı temizlediği ve Tanrısız “bilimsel” aklı sahiplendiği zamandan bu yana insanın dünya hayatı bozulmuştur. Bu sebeptendir ki, modern insanın ve modern dünyanın çöküş çığlıkları duyulmaya başladı.

“ÖLÜMÜ YASAKLAYACAĞIZ” DİYEN TANRISIZ BİLİM ÖLÜYOR

Kendilerini Tanrının yerine koyan modern dünyanın “bilimsel” şirketleri ve “küresel” kapitalist patronları Tanrısız bilimleriyle ölümü durduracaklarını söylüyorlardı. “Bilimsel gücümüzle ölümü yasaklayacağız” nârâları atan modern dünyanın Firavunları salgın ölümlerini durduramıyorlar şimdi.

Dünyayı mezbeleliğe çeviren, Allah ile aralarına mesafe koyan Tanrısız modern kapitalizmin merkezleri Avrupa, Amerika, yâni “çağdaş uygarlık” kendi ürettiği ölüm salgınının girdabında kıvranıyor. Washington, Paris, Roma, Londra, Moskova, Pekin, hepsi endüstriyalizmin, yâni modern, seküler ve biyolojik ölüm salgının merkezleridir.

Modern dünyanın Tanrısız “bilimsel” şirketleri biyoloji laboratuvarlarında ürettikleri virüs korkusunun pençesinde kıvranıyorlar. Tanrısız endüstriyalizme hizmet eden makineler, robotlar, ilaçlar, “bilimsel” araştırmalar salgınlarla gelen ölümü durdurmaktan âciz. Yalnız salgınlarla değil, maden ocaklarında, nükleer istasyonlarda, petrol kuyularında sıra sıra ölüm dağıtıyorlar. Kendi kendilerini imha ediyor modern dünyalılar.

ENDÜSTRİYALİST ZİHNİYET İÇİN ÖLÜLER “SAYISAL” VAK’ADIR

Endüstriyalizme tapan modern dünyanın Tanrısız “bilim” şirketleri ve “küresel” patronları ölüleri “sayısal” vak’a olarak görüyorlar. Kendilerini Allah’tan, ahiretten tecrit ettikleri için ölüler bir mâna ifade etmiyor. Ölümü dünyevileştirdiler, istatistik kayıt rakamlarına indirgediler. Sosyal Darvinizm böyle buyuruyor. Ruhlarını çürüten, merhamet hislerini yok eden bu düşünceden dolayı modern modern dünyanın patronları ölülerine ağlamıyorlar.

Çünkü modern dünyalılar ölüleri sevmezler; ölüler yabancılaşmıştır. Allah’ı, hazreti insanı ve kalbi merkezine almayan modern dünyalılar için ölüler fazlalıktır. Zamanı geldikçe fazlalıklar virüslerle, Çernobil gazlarıyla ortadan kalkmalıdır. Böylece bütçeye yük olmaktan çıkar.

ÖLÜLERİN KATİLİ VAHŞÎ KAPİTALİZMİN “BİLİMSEL” ŞİRKETLERİDİR

Akla ve vicdana dayanarak yüksek sesle söylüyoruz. Salgında ölenlerin katili vahşî kapitalizme hizmet Tanrısız “bilimsel” şirketlerdir. Mehmed Âkif’in “Tek dişi kalmış medeniyet denen canavar” dediği Batı ve modern dünyalılar egemenliklerini sürdürmek için “bilimsel kalkınma” vaadiyle insanlığı sömürürler ve sonra kurgulanmış savaşlarda olduğu gibi, “bilimsel” tekniklerle, hastalıklarla öldürürler. Modern bilim ve vahşî kapitalizmin ilkeleri böyledir. Zamanı gelince çağdaş kölelerini, yâni bütçeye yük olan fazlalıklarını, ekonomiye katkısı olmayan verimsiz insan kitlelerini çeşitli metotlarla ölüme tâbi tutarlar.

MODERN DÜNYA İÇİN ÖLÜM BİYOLOJİK BİR SONDUR

Allah’sız modern dünyalılar savaşlarla, katliamlarla, virüslerle sürekli öldürüyor, ölülüleri çoğaltıyorlar. Ölüler çoğaldıkça seviniyorlar. Çünkü bütçe açığı ve giderler dengeleniyor. Ölümün târifini değiştirdi, ölümün ulvîliğini bozdu modern dünya, modern Batı. Ölüm şimdi maddî bir hâdise ve biyolojik bir son... Ölümsüzlüğe ulaşmak isteyen modern dünya sisteminin hayat sigortası kurtarabilecek mi ölüleri?

MODERN DÜNYA ÇÖKÜYOR

Hülâsa, Dante’nin cehennemine benziyor modern dünya... Patronları Dante’nin dokuz katlı cehenneminde birbirlerini suçluyorlar. Batı’nın, modern dünyanın ruhsuz ve kalpsiz bilimi son sözünü söylüyor. Ekonomik ve “bilimsel insan projelerinin sonu geldi. Her kötülüğü dîne bağlayan “Tanrısız” modern dünyalılar ölüm döşeğinde can çekişiyor. Kapan sıkışmış tilki gibi iniltileri geliyor… Tanrılarını çağırmaya yüzleri yok. Sanatları, felsefeleri, “bilimsel” akılları kurtaramayacak modern dünyalıları. ([email protected])