Hz. İsmail: Bıçaktan korkmayan kurban. Rabbinin ihsanıydı bıçaktan korkmayışı. Hz. İsmail ve bıçak birbirine hasım değil, âyet üzere dosttu.Babası Hz. İbrahim’e “Emr’olunduğun gibi çal bıçağı boğazıma, kurban olmaya hazırım, beni sabredenlerden bulacaksın” dedi.
Bıçağın altına yatarken “Anneme selâm söyle üzülmesin” diyen itaatli oğul Hz. İsmail, bıçağın Allah’ın emrine tâbi olduğunu işitince “Allahüekber ve lillahilhamd” diye tesbih etti.
RABBİNE PERDE OLMADIĞI İÇİN BIÇAK ONU KESMEDİ
Rabbine perde olmadığı için bıçak onu kesmedi. Hz. İsmail’i kesmeyen bıçak Hz. İbrahim’in elinde tevhid kılıcıydı. Allah’tan gayrı şeyleri ona perde olmaktan çıkarmakla görevliydi.
Yûnus Emre’nin “Şimdi adım Yûnus durur ol demde İsmail idi / Ol dost için Arafat’a kurban olup çıkan benem / İsmail’e çaldım bıçak, bıçak ana kâr etmedi / Hak beni âzâd eyledi koç ile kurbandayım” demesi bundandır.
HZ. İBRAHİM’İN ELİNDE VAHİY OLAN BIÇAK
Hz. İbrahim’in elinde vahiy olan bıçak!
Hz. İsmail’in boynunda “ah!” diye inleyen bıçak!
Taşı ortasından ikiye kesen, fakat Hz. İsmail’i kesmeyen mukaddes bıçak!
Sana selâm olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.