“Pakistan İle Tarihi İlişkilerimiz” 16 Temmuz 2018 tarihli yazımda; Hindistan-Pakistan Müslümanlarının, Kurtuluş Savaşımıza katkı sağlamak amacıyla büyük miktarda para toplandığını ve bunu Türkiye'ye gönderdiklerini belirtmiştim. Daha sonra Mustafa Kemal Atatürk tarafından bu meblağın değerlendirilmesi için İŞ BANKASI’nın kurulduğu ve CHP`yi de bu bankanın yönetimine ve hissesine bazı şartlarda ortak ettiği bilinmektedir.

İş Bankası’nın hisselerinin bir kısmının Türk Dil Kurumu Başkanlığına verilmesi gerekirken bu bazı yıllarda verilmemiş ve defaet kereler Türk Dil Kurumu Başkanlığınca İş Bankası mahkemeye verilmiştir. Mahkeme kararları ise Türk Dil Kurumu Başkanlığı lehine olmuştur. Diğer taraftan bir siyasi parti nasıl olur da bankadan tabiri caizse faydalanır?

Buğünlerde Reisimizin talimatıyla CHP’nin İş Bankası hisselerinin Hazineye devri gündeme gelmiştir. Demek ki görüşümüz ortak akıl olup, sesimizi duyanlar var. İşte dost ülke Pakistan’ın bize tarihte yapmış olduğu yardım tekrar gündeme gelmiştir. Ancak bu konu üstü kapalı geçiliyor ve sadece siyasi yönü ele alınıyor. Tabii şu günlerde sıcak paranın Hazineye girmesi de önemlidir. Hindistan- Pakistan Müslüman halkına yeniden minnettarlığımızı yad etmeliyiz. Buradan basın olarak minnettarlığımızı Pakistan-Hindistan Müslümanlarına teşekkürlerimizi yineliyoruz.

Yine Papaz Brunson ile ülkemizde alınan mahkeme kararı ile “Uluslararası İlişkilerde Güç” konulu 13/10/2018 tarihli yazımda değindiğim hususlara Reisimiz de aynen katılmıştır. Şöyleki;

“4.Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesinin akşam yemeğinde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Birleşmiş Milletlerin olmak üzere dünyada amacı insanlığın güvenliği ve refahını sağlamak olan pek çok kurum bu doğrultuda imzalanmış belgeleri var. Üzüntüyle belirtiyorum ki ne bu kurumlar ne de bu belgeler öngörüldüğü gibi çalışmıyor. Milyarlarca insanların umut bağladığı uluslararası sistem kelimenin tam anlamıyla çatırdıyor" dedi.

“Birleşmiş Milletlerle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birleşmiş Milletlerin olmak üzere dünyada amacı insanlığın güvenliği ve refahını sağlamak olan pek çok kurum bu doğrultan da imzalanmış belgeler var. Üzüntüyle belirtiyorum ki ne bu kurumlar ne de bu belgeler öngörüldüğü gibi çalışmıyor. Milyarlarca insanların umut bağladığı uluslararası sistem kelimenin tam anlamıyla çatırdıyor. En kötü düzen düzensizlikten iyidir, sözü kötü düzenin sürmesine değil, tam tersine bir an önce ıslahının gerekliliğine izah eder. Biliyorsunuz, Türkiye olarak her fırsatta Birleşmiş Milletlerde, özelliklede Güvenlik Konseyinde reforma ihtiyaç duyulduğunu söylüyoruz" diye konuştu.

"DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR ÇAĞRIMIZIN TEMELİNDE ADALET TALEBİ VARDIR"

Dünyada adalet düzeninden bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünya 5'ten büyüktür diye formüle ettiğimiz bu çağrımızın temelinde adalet talebi vardır. Dünyadaki 193 ülkenin kaderinin sadece 5 ülkeye hatta ve hatta 1 ülkeye bağlı olması en büyük adaletsizliktir. Bunun için biz sistemin yeniden kurulmasını istiyoruz. Buranın tamamen reforme edilmesinin gereğini inandığımız söylüyoruz. Dünyadaki kıta, inanç, kültür dağılımını gözeten adil bir yapı tesis edilmeden Birleşmiş Milletlerin ve güvenlik konseyinin insanlığın geleceğinde varlığını sürdürmesi mümkün değildir" dedi”

Demek ki sağduyulu yazılarımız anında duyuluyor ve gündemi taşıyor. Kahramanmaraş ile bir çok önerilerimiz oldu. Umut ederim ki bu önerilerimiz de ilgililer tarafından birer birer hayata geçirilir.

Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan İstanbul Boşkonsolosluğu’nda öldürülmesi olayının araştırılması için Türk - Suudi Arabistan Ortak komisyonunca oluşturulmuştur. Sonuçlar Arabistan aleyhine gözüküyor. Sanki başka cinayet yokmuş gibi Avrupa-Abd gözünü bu olaya dikmişler nasıl nemalanırız diye bekliyorlar.Ayrıca böyle bir olayın Türkiye’de gerçektirilmesi manidar görülmektedir. Zira olaydan CIA'nın da haberi olduğu ve telefon kayıtlarının olduğu bildirilmektedir.  Umut ederiz ki MİT kayıtlarında da bilgiler vardır. Bakalım araştırma sonucunda Suudi Arabistan’ın tutumu nasıl olacak? Bu işten nasıl sıyrılacak? Suud yönetimine bu olay ne kazandıracak ne kaybettirecek? Diğer başka önemli olay da Suriye’de, Irak’ta, Filistin'de, Arakan'da, Doğu Türkistan’da, Yemen'de binlerce Müslüman öldürülüyor onlara kayıtsız kalınıyor. Üç maymun adeta oynanıyor. Onların planı varsa Allah’ın da kaderi var diyoruz ve olayların gelişimini takip ediyoruz.