Mehmet TAŞ
“Koyungözü” Deyip de Geçmeyiniz!..
Kahramanmaraş iklimsel özellikleri bir yana coğrafi ve stratejik açıdan da büyük önem arz eden tarihi bir şehirdir.
Ne var ki, bu özel ve güzel şehir Cumhuriyetin kurulması sonrasında önemini ve değerini yitirmiştir. İstiklal Savaşında kendi kendini kurtaran kahraman şehir olan ama daha üzerinden beş yıl bile geçmeden yeni cumhuriyetin devrim ve inkılaplarına karşı çıkmış, şapka isyanı ve İstiklal Mahkemeleriyle birlikte adeta cezalı bir şehir konumuna düşmüştür.
Kamu yatırımlarına baktığımızda bu şehre yerel ölçekli yatırımlar istenilen düzeyde olmamış, halk adeta çiftçiliğe mahkum edilmiştir.
Bunun sonucu nüfus artmış olsa bile şehir büyüse bile modernleşmeden nasibini alamamış, adeta büyük bir köy hüviyetine bürünmüştür.
Dün büyük köy olan Kahramanmaraş bu gün ise köy büyükşehir ünvanını almıştır.
Toplumsal tepkiler, şehrin sorunları ile ilgili yazıp çizdiklerimiz dikkate alınmamış, vatandaş sanal gündemlerle avutularak, hizmet alındığı algısına alıştırılmıştır. Bende bundan sonra yazılarımda şehir sorunlarına ilaveten Allah’ın bizim hizmetimize sunduğu çiçeklerden, böceklerden de bahsederek milleti uyandırmaya çalışacağım. Bu gün bir çok hastalığa da iyi gelen bölgemizde yetişen bir çiçeği ve faydalarını anlatmak istiyorum. Buyrun okumaya;
**
Koyungözü çiçeği
Koyun gözü(Tanacetum parthenium (ya da Bellis perennis) Diğer Adları Çayırpapatyası, Koyun çiçeği
Bileşikgiller familyasındandır. Anayurdu bilinmeyen, ancak yurdumuzda Marmara, Ege ve Karadeniz bölgelerindeki çayırlarda, bahçe, tarla ve yol kenarlarında yabani olarak yetişen çok yıllık dayanıklı otsu bitkidir. 60 cm’e kadar boylanabilir.
Yuvarlak kesitli gövdesi hafif tüylü, açık yeşil renkli ve dallara ayrılan yapıdadır. Hoş kokulu yapraklan derin girintili, yeşil, kimi zaman da sarı-yeşil renkli olur. Yaz ortalarında küçük ve gevşek salkımlar halinde uzun sapların ucunda açan çiçekleri bazı papatya türlerininkine benzer. Çiçeğin ortası, Matricaria türü papatyalarınki gibi basıktır. Dışta beyaz dilsi ve ortada sarı renkli tüpsü çiçekleri yer alır. Olgunlaşan çiçekleri açık kahverengi, minik, dar ve yassı tohumlarını oluşturur.
Güneşli yerleri, kuru ve süzek toprakları seven koyungözü, döktüğü tohumlarla çoğalır. Koyungözü bitkisi uçucu yağlarla partenolit gibi bazı esterleri içerir. Anadolu’da kimi yerlerde körpe yapraklan sebze olarak yenilir. Kimi yerlerde de acımsı tadı nedeniyle bitkinin yaprakları bazı yiyeceklere çeşni vermesi için katılır. Gene bu yapraklar, güveleri kaçırması için koku torbalarına konulur.
Tıbbi Etkileri ve Kullanımı
Baş ağrısını kesici etkisi Antik çağlarda da bilinip bu amaçla kullanılan bitkinin, tıbbi etkileri ve onlardan yararlanma yöntemleri şöyle sıralanabilir:
• Koyungözü bitkisinin baş ağrısı ve migreni kesme etkileri son zamanlarda yeniden keşfedilmiş gibidir.
• Kaslardaki spazmı çözücüdür. Belki de bu nedenle baş ağrısı ve migrene karşı yararlı etkileri bulunmaktadır.
• Baş dönmesi ve kulak çınlamalarında diğer ilaçlarla birlikte alındığında onların etkilerini artırarak yararlı olur.
• Hafif yatıştırıcı etkisi vardır.
• Bedeni güçlendirici toniktir.
• Yangılı artride karşı etkili olur.
• Ağrılı aybaşı dönemlerinde ağrıları hafifletir. Aybaşı gecikmelerini önler.
Bu etkilerinden yararlanmak üzere, ilkbahar ve yaz mevsimi boyunca, daha iyisi bitki çiçek açmadan önce körpe yapraklan toplanır. Taze ya da dondurulmuş (çözüldükten sonra) 3-5 yaprağı, ekmeğin arasına konulup yenilerek kullanılır. Bu şekilde, o anki baş ağrıları ve migrene iyi gelen koyungözünün, migrenin kalıcı tedavisi için alımına 3-6 aylık sürelerle devam edilmelidir. Baş ağrısı ve migrenin o anda geçiştirilmesi ve diğer etkilerinden yararlanılması için, bitkinin körpe yapraklarından 3-5 tane alınıp kaynar suda 10-15 dakika demlendirilerek elde edilen infüzyonu, çay gibi içilebilir.
UYARI
• Bitki, ağzı duyarlı kişilerde ağız ülserlerine neden olabilir.
• Gebe kadınlar koyungözü bitkisini almamalıdır. (Kaynak: çeşitli internet siteleri)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.