12 Eylül 1980 darbesi ile birlikte başlayan gazetecilik yaşamımızda bu şehirde nice kendini kral yerine koyan insanlar gördük.

Ama bu kendini kral yerine koyan ve insanlara tepeden bakan isimleri şimdi çoğumuz hatırlamıyoruz bile…

Onlar, unutuldular.

Onların isimlerini bile hatırlayanlar kalmadı.

Son birkaç yıldır bu şehirde,

Bürokraside,

Siyasette,

İş dünyasında,

Yeni krallar görüyoruz.

Bu yeni yetme krallardaki özelliklere baktığımzda;

“Etrafında yalakalar, padişahım çok yaşa diyenler, şakşakcılar” çok çok revaçtalar.

Çünkü bu yeni krallar, eskiden de ders almasını bilmiyorlar…

Sokağa çıktığımızda, 12 Eylül 1980 yılından sonra;

Kaç Vekil ismi hatırlıyorsun?

Kaç Vali hatırlıyorsun?

Kaç Belediye Başkanı hatırlıyorsun?

Kaç il Başkanı hatırlıyorsun?

Şeklinde soru yöneltecek olsak, bir elin parmağını geçmez, sayılacak isim sayısı!...

Caddelere, sokaklara bu insanların isimlerini yazarak, onları yaşatamazsınız?

İnsanlar, başkalarının kalplerinde var oldukları sürece yaşarlar. İnsanların kalbinden atılan isimler, adeta yaşayan bir ölü gibidirler.

Gün geldi;

Bürokratlar gazeteciliğe soyundular.

Gün geldi bizlere verilen ilanlara karşı durdular.

Gün geldi, elimizden ekmeğimizi almaya gayret ettiler.

Gün geldi bizi başka şeylerle tehdit etmeye kalktılar.

Ama bunların hepsini not ediyoruz.

Ve bu yeni krallar ile bir gün hesap masasına oturacağız.

Çünkü biz Allah’ın hesabına inandık, iman ettik.

Nemrutların, firavunların, bu kendini beğenmiş birkaç yıllık kral olan insanların önünde diz çökmedik, biat etmedik, yalakalık etmedik.

Allah ömür verirse, güç ve takatımız olduğu sürece de bu zamanın insafsız krallarıyla da mücadele edeceğiz.

Beyler;

İki insan arasında konuşulanlar sır değildir.

Allah, Kitap, hak, adalet, gibi değerlerin simsarlığını yaparak bir yere varmanız mümkün değildir.

Çünkü Allah münafıkları sevmez.

Bizde Allah’a yalvarırken; münafıkların ve şeytanın şerrinden sana sığınırız diye yalvarıyoruz.

Bu yeni neronların, bu yeni kralların, bu kendini kutsanmış sayan, bizlerin hakkına tecavüz etmeyi bir güç gösterisi olarak görenleri Allah’a havale ediyoruz.

Ve bir gün Adalet yerini bulacak!.....

Başka söze gerek yok.

Bu mesaj ilgili yerleredir.

Adrese teslim bir yazı olarak postaya verdik….

Yankılarına bakacağız.

Ve bir günde bu neronları, tek tek yazmaya başlayacağız.

Rabbimiz bize güç ve kuvvet versin inşallah!....

NOT: 1 Mart 2012 tarihinden bu yana rahatsızlığım nedeniyle bizleri arayan, bizleri hatırlayan dostlarımı da şükranlarımı sunarım