Olaylardan Ders Çıkartmak Gerekmez mi?

Pazar günü Kahramanmaraş’ta yaşanılan hadiselerin “masum protesto” bölümü hariç, savunulacak hiçbir yanı yoktur.

Başta Valimiz Şükrü Kocatepe ve diğer yetkililerin yaptığı açıklamalar gibi “hamaset” yapmaya hiç gerek yok.

Ortada var olan reel gerçek üzerinde konuşmak, sorunun çözümünde idare olarak irade gösterebilmek daha da önemlisidir.

Kahramanmaraş’ın kent yönetiminde, kentliden kopuk bir yönetim anlayışının oluştuğunu bu istenmeyen olayların sevk ve idaresi, kontrolü gibi hadiseleri alt alta, üst üste topladığımda bir gazeteci olarak çok iyi görebiliyorum.

Kahramanmaraş’ta devleti yönetme makamında oturanların bu şehrin gazetelerinde, internet sitelerinde ve diğer sosyal mecralarda nelerin yazılıp çizildiğinden haberi olmadığını düşünüyorum.

Neredeyse bir aydır sosyal medya araçlarında çeşitli isimler altında açılan gruplar, altı astarı olmayan, yalan haber yayarak, gençleri Pazar günü için örgütleyebildiler.

Eğer şehrin yönetiminde sorumluluk mevkiinde olan insanlar, gazeteleri, internet sitelerini ve diğer sosyal mecra araçlarını takip etselerdi, açılan bu paylaşım gruplarının elebaşlarını sıkıştırsalardı bu olaylar bu şekilde büyümezdi. Hatta Pazar günkü olay yaşanmazdı bile.

**

O Suriye plakalı otomobili gasp eden, içindeki çoluk çocuğa tekme vuran, arabayı o hale getiren bir insan için hangi cümleler kurulabilinir? Ben sadece “zavallı” diyebiliyorum. Çünkü o gencecik çocukları sahaya sürenler, bir köşede yapılan insanlık dramını zevkle izlediklerini görebiliyorum.

Son yüzyıldır bu coğrafyaya bakıldığında ağıtların Türkçe, Kürtçe, Arapça ancak kahkahaların ise İbranice ve İngilizce olduğunu görebiliyoruz. Bunu görememek için ya aptal olmak gerek yada vatan haini!..

**

Geliyorum diye neredeyse bir aydır kendini hissettiren bu hadiseler için, devlet erkinin bir politika geliştirmesi gerekiyor.

Hamasi söylem ve kahramanlık hikayeleri ile bu sürecin devam ettirilmesi de mümkün gözükmüyor.

“Ahır” gibi yerlerin “ev” adı altında bize sığınmış bu insanlara fahiş fiyatla kiralanması, günlük ağır işlerde bu sığınmacılardan faydalanılması ve düşük ücretlerin verilmesi de “kişiliksiz bir fırsatçılık” olarak da önümüzde durmaktadır.

Eğer devlet erki bu şehirde bundan sonra buna benzer olayların yaşanmasının önüne geçilmesini istiyorsa, öncelikle “çalışma” “barınma” gibi sorunlar için kafa yorması gerektiğini düşünüyorum. Sadece önlerine bırakılan “gıda paketleri” ile vicdanımızı temizlemek gibi bir düşünce de doğru bir yaklaşım değildir.

**

Kahramanmaraş’ın her yerinde Suriyeli sığınmacıların çalıştığını görüyorum. Doğal olarak bizdeki iş ve maaş beğenmeyen insanların bu hoşuna gitmiyor. Aha sana fabrikada iş dediğimizde burun kıvıran hala babasından harçlık alan zıpır gibi insanların nüfus olarak büyük bir rakam oluşturduğunu da biliyoruz. Nitekim o eylemleri incelerken ortalama yaşın 15-20 aralarında olduğunu rahatça ifade edebiliriz.

Bu olayların siyasal yönlerinin de çok iyi araştırılması gerektiğini düşünüyorum. Nitekim İstanbul’da bir kişinin hem Ülkücülerin içine girdiğini ve hem de karşıt grup içine girdiğini fotoğrafları ile gördük.

Burada da Kahramanmaraşlı bile olmayan gençlerin olduğunu tahmin ediyorum. Emniyet güçleri görüntüleri incelemeli, halkı galeyana getiren, toplumu yönlendiren kimler ise bulunmalıdır. En azından bundan sonra buna benzer olaylarında önüne geçilmiş olur.

**

Sanırım birkaç fırsatçı dışında hiçbir Kahramanmaraşlının kabul etmediği bu Müslümana yakışmayan davranış ve eylemin bu kentte yapılması da manidardır.

Gaziantep, Hatay ve Kahramanmaraş gibi sosyal katmanların iç içe yaşadığı bu kentlerin karıştırılması Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesine getirilmesi bir tesadüf olabilir mi?

Milletin akıllı olması gerektiği kadar devlet erkinin de nelerin olup bittiği ile ilgili istihbarat çalışmasını iyi yapması gerekiyor.

Çok şükür ki, bu şehir bu elim hadiseyi en az hasarla atlattı. Bunda sağduyulu olan güvenlik güçlerimizin de etkisi büyüktür. Herkese teşekkür ediyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mehmet TAŞ Arşivi