Toplum kadınlarımızın umutlu ve mutlu olduğu bugün de tüm kadınlarımızın bugününü yürekten kutluyorum. Dünyası toz pembe bir dünya değil, aksine birçok işle başa çıkabilmeyi gerektiren kadın olmak önemlidir.  Evde çalışanı var, tarlada çalışanı var,dışarıda , hem evde hem dışarı da çalışanı var…

Evde çalışır sanki bir şey yapmamış gibi görünür. Çünkü kurduğu düzen tıkır tıkır işler ve çabası düzeni bozulmasın ve huzuru kaçmasındır. Tarlada çalışır evine ocağına katkı sağlar, rutin işlerine rağmen. Dışarıda çalışır sosyal hayat dişlileri arasında ve evde yetiştirmek zorunda olduğu işlerde cabasıdır… vesselam kadın olmak zordur.

Kadınlar her zaman huzur isterler. Çalışması ona zor gelmez. Çalışır çocuğa da yetişir ev işlerine de, çevreyle dialoğa da, akrabaya da yetişir…yeter ki huzurlu olsun…

***

Gelgelelim 8 Mart üzücü bir olay neticesinde özel gün olarak kabul edilmiş. Aslında kutlama niteliğinde bir olay cereyan etmemiş .Şöyle ki;

Amerika ‘da New York ‘ta tekstil fabrikasında çalışan kadınlar düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için 8 Mart 1857 günü grev yaptılar. Yapılan bu grevde kadın ve erkek eşitliği anlamında verilen temsilin başlangıcıdır. Greve 40 bin işçi katılmıştır. Polis işçilere saldırdı. İşçiler fabrikaya kapatıldı. Fakat fabrikada yangın çıktı, kurtulmaya çalışırken polis barikatlarını geçemediler. Ve burada 123 işçi kadın hayatını kaybetti. Bu olayda hayatını kaybedenlerin anısına cenazeye on binler katıldı.

Aradan yıllar geçti ve II.Enternayonal Kongreleri kapsamında 1910 yılında Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nin liderlerinden Clara Zetkin, tekstil fabrikasında yaşamını yitiren kadın işçilerin anısına 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasını önerisinde bulundu ve bu öneri konferansta oybirliği ile kabul edildi.

Ülkemizde ilk kutlama 1921 yılında yapıldı.1975 yılında ve sonrasında yaygın olarak kutlanmaya başlandı.

12 Eylül 1980’de darbe yapan cunta, ülkede dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmasını yasakladı.

1984’te ise kadın örgütlerinin yeniden devreye girmesi üzerine Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmaya devam ediliyor. Kadının evde ve dışarıda çalışma ortamını iyileştirme, ücret ve mesailerinin düzenlenmesi uzun bir zaman aldı. Halen ücret konusunda sorunlar yaşanırken,hamilelik ve sonrasında yeni yeni iyileştirmeler yapıldı. Halen zor şartlar altında çalışan kadınlarımız var. Çalıştığı ve emeğinin karşılığını alamayan ,istismara uğrayan, okutulmayan, küçük yaşta evlendirilen …Kadınlarımız var.Kadın eğitimli olursa çocuk, çocuk eğitimli olursa da toplum bireyleri eğitimli olur.

***

Kadınlara seçme ve seçilme hakkı ülkemizde ve dünyada hangi tarihlerde verilmiş bir bakalım;

Yeni Zelanda-1893

Finlandiya-1906

Norveç-1913

Rusya-1917

Avusturya-Almanya-1918

Fransa-1944

İtalya-1946

Brezilya-1934

Japonya-1945

Çin-1947

İsviçre-1971

Türkiye-1934

Kadının  da toplumun bir parçası olduğu gerçeği göz ardı edilemez. Nitekim bu anlamada Atatürk ilk adımı atmıştır. Kadın hem seçme hem de seçilme hakkını elde etmiştir. Yaptığı seçimlerle seçim gidişatını değiştirecek potansiyele sahiptir. Kitle olarak saygınlığı kazandırılmalı ve küçümsenmemelidir. Verdiği emeğin de karşılığını alması en doğal hakkıdır. Bu prosüdür nasıl ki erkeğe işliyorsa kadına da aynı şekilde uygulanmalıdır. Kadının emeği de hakettiği değeri almalıdır.

***

Peygamberimiz veda hutbesinde “kadınlar size Allah’ın emanetidir” demiştir. Öyleyse emaneti sahiplenmeli ve korunmalıdır. Bir emanete nasıl bakılırsa insanda kadına bakabilmelidir. Zulümden, darptan, sefillikten uzak tutulmalıdır. Yıllarca horlanan insan yerine konmayan kadından çoğalmadı mı insanoğlu? Bir ahtapot edasıyla birden çok şeye yetişmeye çalışması onu yormaz. Tatlı dil güler yüze bir evlat gülüşüne unutur tüm yorgunluğunu.  Unutmayın ki toplumun diğer bireyleri için çalışır, yorulur. Karşılığında ne alır? Düşününce ne kadar merhametli, anaç, şevkatli ve sevgi dolu bir emanet olduğunu görürüz.

Yılda bir kez onu mutlu etmek değil değerini bilmek gerekir. Değer de karşılıklı olduğu sürece  insanlar arasında ki huzur sağlanacaktır.

Hayata emeği geçen tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.