Fatmagül Abacı
Sessiz Kalabalıklar
Öleceğini unutmak ancak düşünebildiğini söyleyen ve düşünebildiğine inan insana mahsus.Hayvanlar konuşamadığı gibi düşünemiyorda. Diğer canlılarda keza öyle.
İlberOrtaylı’nın dediği gibi sadece cenaze arabalarına yazmak yetmez.Her makamın kapısına asılması ve yazılması gereken bir söz.
”Her canlı ölümü tadacaktır.”
Her canlı ölümü tadacak ancak ölümün yaklaştığını hissedecek ve yaşadığı bir ömrün son nefesini alaacak belki vermek kısmet olmayacak. Ya da verdiği son nefesi alamayacak.
Ne soğuk gelir ölüm kelimesi, soğuk ve ürperti verir. Kabristanlar ölülerle dolu. Ve bu son seferden dönen yok. El, kol sallamadığımız gibi son bir gülüşte olmuyor. Dua ancak ölüye edilecek en büyük iyilik, en büyük güzellik ve faide. Hüzün kaçınılmaz , ağlamak serbest oluyor bu son yolculukta. Ne garip insanın tekrar toprak olması için toprağa gömülmesi. İyi ki gömülmek var, ya yakılıp kül olup nehre atılmak gibi bir inancımız olsaydı. O zamanda sevdiğimizin küllerini bir kavanozda toplayıp en sevdiğimiz köşeye koymak gibi bir adedimiz olacaktı. Bizim inancımıza göre ise sevdiğimizden yadigar her ne varsa onu kıymetlimiz olarak, yadigar olarak saklayıp , muhafaza ediyoruz.
***
Sezen Aksu’nun şarkısında dediği gibi
“Bu dünya ne sana ne de bana kalmaz.
Sultan Süleyman’a kalmadı böyle , hiçbir kitap yazmaz.”
İnsan sevdiklerini kaybedince bir bir ölümün korkunç olmadığını, verdiği canı miadı dolduğunda aldığını , her ölümün erken ölüm olduğunu idrak edebiliyor. Sevdiklerimiz için.
Var olduğumuz gibi yokta olacağız bu alemde. Önemli olan insanca yaşayıp gidebilmek bu alemden. Elimizle verdiğimiz, dilimizle söylediğimiz tatlı kelamlar kalacak ardımızda. Ve biz hissetmeyeceğiz ölümün acısını. Arkamızda yani dünyada bıraktığımız yakınlarımız, arkadaşlar, akraba, dostlar için acı olacak. Tabi unutmamak gerekir ki “unutmak “denen bir drumuda var çok şükür. Unutmak olmasaydı, kaybettiğimiz yakınımızın acısı baki kalsaydı, ne kadar dayanabilirdik yaşanan acıya. Çok şükür Yaradan derdin içinde dermanını da veriyor. İnsan bir mucize Allah’ın yarattığı en güzeli üstelik. Varolmanın bilinci içinde insan da bu dünyaya neden ve niçin geldiğini unutmasa !
Dünyada yapılan her iş insanlar arasında karşılıklı. Verdiğini tekrar ister insanoğlu. Bir tek yapılan iyilik karşılıksız olur. Yaradan’ın insanı yaratması ve kendi nurundan üfleyip ruhumuza bize yaşam hediye etmesi ne çabuk unutuluyor. Oysa tekrar Allah’a döneceğimiz biline biline. O gün ki Allah’a en iyi, en güzel, en ala hallerle gidebilmek hepimize nasip olsun.
***
Kabristanlar vefat eden, her yaşta insanlarla büyük bir kalabalık oluşturur. Bu kalabalık ne kadar sessizdir. Gittiğimde huzur bulduğum, dualarımla yakınlarıma daha da yakınlaştığımı hissettiğim yer.Huzur; ne dünya işleri derdi, ne mal, ne mülk, ne de başka duygu ya da endişeye mahal yok.
Yaşamla ölüm arasında ne yaptığımız ve ne yapacağımız bize ait, miadından haberdar olamadığımız hayat nelere kadir. Varlığımızla var ettiğimiz insani davranışlarımız ve hallerimizle doğru yolda olup, ayağımıza taş, gözümüze yaş değmesin.
Kalın sağlıcakla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.