Çocukluğumda birkaç defa gittiğim yemyeşil bir vadi olarak anımsarım Sümbüllü dereyi. Yatılı bölge okulundan daha ileriler hep bağlık, bahçelik idi.

Son yıllarda bu güzelliği keşfeden İnşaat Mühendisi Akif Çaylıoğlu ile de birkaç defa araç ile giderek inceleme yapmış biri olarak o dönemde burası ile ilgili çok yazılar yazdık ama derdimizi anlatamadık.

Kahramanmaraş Belediyesinin Ağcalı yolunu açarken oradan çıkan hafriyatları bu tarafa döktüklerini biliyorum. O günlerde de Ağcalı yolunun yanlış olduğunu bu şehre yazık edildiğini yazdık çizdik amma kimse bizi dinlemedi. Çokbilmişlerin yoğun olduğu Kahramanmaraş Belediyesinde Belediye Başkanları değişse bile o kafaların değişmediğini son otuz yılda üzülerek tecrübe etmiş bulunuyoruz.

**

Sümbüllü dere kurtarılır mı?

Sümbüllü dere doğal sit alanı ilan edilir mi?

Sümbüllü derenin yapılaşmasına “hayır” diyecek bir irade var mı?

Kusura bakmayın ama geçmişte bu dereyi doldurmak için Belediyenin ha bire hafriyat döktüğünü hesaba kattığımda, bunun yapan insanlarında hala etkili ve yetkili konumda olduklarını bildiğimden, burası için hiçbir adım atılacağına da inanmıyorum.

Bizi utandırsınlar. Hayır biz bu bölgeyi koruyacağız diye bir Belediye yetkilisi çıkıp açıklama yapsın. Ama bu mümkün değil. Çünkü yetkililerin iradeleri hep bir yerlere ipotekli seçiliyorlar. Olmadıklarını ispat etmelidirler.

**

Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Erkoç’un bu yazılan yazılar üzerine o bölgeyi gezmesi ve incelemesini arzu ederim.

Sonra da biz büyükşehir olarak buraya el atıyoruz. Burasını koruma altına alıyor, hiç kimseye yapılaşma izni vermiyoruz demesini beklerim..

Sadece bunlar benim umutlarım. Olmasını arzu ettiğim şeyler. Dün Mustafa Poyraz bu konuda yan çizdi, bu günde şimdiki Belediye Başkanları yan çizecekler. Biz yapacaktık amma diye başlayan nutuklar atacaklar.

Yani sadece “konuşmuş olmak için konuşacaklar!”

Öyle olmadıklarını bu konuda ispat etmelerini bekliyorum.

Sevgili Fatih Erkoç’dan bu konuda bir açıklama bekliyorum.

Tabii bu yazılanları Sayın Başkana gösterirlerse. Birde o yanı var meselenin. Eskiden İl Başkanı iken bizim yazdıklarımızı takip eder, kimi zaman arardı. Büyükşehir Başkanı seçildiği günden sonra beni hiç aradığını hatırlamıyorum.

Mesele bizi arayıp aramaması değil.

Mesele bu şehrin sorunlarına sahip çıkabilmek ve çözümü yönünde irade ortaya koymaktır. Ben Fatih başkana şu ana kadar güveniyorum. Mutlaka bir şeyler yapacaktır. Yok her gelen gideni aratır sözü de gerçek olursa, o zaman beş yıl çabuk geçer. Bizlerde gelecek beş yıl için yeni Belediye Başkan adayları bulmak için yazıp çizmeye şimdiden başlarız. Olur biter…