Bizim bir özelliğimiz mi, yoksa eksiğimiz mi? Elimizdeki değerlerin kıymetini kolay kolay bilmeyiz veya bilmek istemeyiz. Karşımızdakini küçük düşürmek veya hiç istememek gibi düşüncelerimiz her zaman egemendir. Önce kalkındırmak için elden gelen tüm çaba sarf edilir. Bakılır ki yukarılara çıkılmış, bu kez zirveden düşürmek için elden gelen çaba sarf edilir. Buraya kadar olan yazıyı bir kenara bırakıyorum.

İki hata önce gazetemizde hızlı tren ile ilgili haber çıkmıştı. Çıkan haber üzerine geçtiğimiz hafta AKP Kahramanmaraş Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfü Elvan ile birlikte ilimize geldi.

Sayın Mahir Ünal’ın bu konularda çok hassas olduğunu biliyoruz. Önce internet kanalıyla bir açıklama gönderdi. Daha sonra bakanla birlikte ilimize gelerek incelemelerde bulundu. Son olarak da AKP il istişare toplantısına Elvan’la birlikte katılarak, birer konuşma yaptılar. Ünal, 12 yılda ülkenin ne kadar geliştiğini, Kahramanmaraş’a yapılan yatırımları kısa kısa özetlerken biraz da kahırlı konuştu. Bakan Elvan da Kahramanmaraş’ın tümünü kapsayan ulaşımla ilgili acıkmalarda bulundu. Hızlı tren hattının bağlanması, havaalanının genişletilmesi ve terminal binasının daha modern hale getirilmesi gibi birçok konuyu dile getirdi.  

Kayseri yoluna bağlanacak olan viyadük ve tünellerin yapımımın hızlandırılması, aynı zamanda “il ve ilçelerin ulaşımla ilgili sorunlarını biliyoruz” dedi.

Sözün kısası, Kahramanmaraş’ın ulaşımla ilgili ne kadar sorunu varsa 2016 yılında tamamlanacağının altını çizdi.

Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen “Ulaştırma çalıştayı amacına ulaştı.” Bunda hemfikiriz.

Eğer takipçisi olursak bunların hepsi 2016 yılında tamamlanır. Buna halk sahip çıkacak. Vekillerimiz takip edecek. Basın da sorumluluğunu bilecek. Ama “bana ne” dendiği, takip edilmediği zaman amacına ulaşmıyor. Çünkü devletin işi yalnız ilimizle sınırlı değil ki. Buraya gelen bakanlarla yapılan toplantılarda hep kişisel isteklerde bulunulur. Şimdi burada bunları yazsam biliyorum ki alınılırlar. Ama hep kişisel istekler ağır bastığı için yeterli sonuç alamıyoruz.

Kurtuluş savaşından sonra Atatürk, illere heyet gönderirdi eksiklikleri tespit etmeleri için. Zamanın önde gelen asilzadelerine “Maraş için ne istiyorsunuz” diye sorulduğunda, “Ramazanda iftarımızı açmak için kaleye bir top istiyoruz” derler.

Eski Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel, cumhurbaşkanı olduğu sırada ilimize ziyarette bulunmuştu. Ulu Cami’de Cuma namazı çıkışında toplanan kalabalığa, “Benden bir isteğiniz var mı?” diye sorunca “Camiye halı istiyoruz” demişlerdi. Şu anda Ulu Camide kullanılmakta olan halı, Demirel’in gönderdiği halı.

Grup Başkan Vekili Mahir Ünal Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın A takımında yer aldığı için bakanlar üstü bir göreve sahip. Hepsine dediğini yaptırıyor. Bunlara defalarca şahit olduk. Yalnız fazla kızdırmadan istekte bulunulabilir. “Benden bir şeyler isteyecekseniz projeyle gelin” diyor. Açıkçası “Bana iş için tayin için gelmeyin” diyor.

2015 yılında yapılacak genel seçimlerde mevcut milletvekillerinin bir kısmı olmayacak.

Mahir Ünal’ın büyük olasılıkla İstanbul’dan milletvekili seçileceği kulislerde konuşuluyor.

Tekrar yazının başına dönüyorum: Mahir Ünal ilimizin için çalışıyor çabalıyor. Kıymetini bilelim. İlimizin eksiklerini bir an önce gidermeye çalışalım. Çünkü sayılı günler kaldı.

Seçimlerden sonra kurulacak 63. hükümette bakan olma ihtimali oldukça yüksek gözüküyor.

Ama…Yine de bu  günkü işimizi yarına bırakmayalım. Sinirli sert bir görüntüsü var ama… Diğer taraftan da sözü geçen bir parlamenter…