Abdullah  Şanlıdağ

Abdullah Şanlıdağ

Sokak köpeklerinden uyutarak kurtulabilir miyiz?

"Meseleye nerden yaklaşsam?" diye düşünürken, aklıma çoban köpekleri ve Ashab-ı Kehf'in Kıtmir isimli köpeği geldi. Hani şu putperest kavmin zulmünden mağaraya sığınan yarenler, yani Yedi Uyurlar diye bildiğimiz bir avuç İsevi. Allah'a iman eden bu yiğitlerin peşine, hikmeti nedir bilemeyiz, Kıtmir isminde bir de çoban köpeği takılıyor. Yedi Uyurlar'a sonradan katılan Enculus Dagı eteğindeki Rakim köyünün çobanının köpeğidir Kıtmir. O da mağaraya yönelir ve yarenlerle 300 küsur sene birlikte uyur.

Köpekler neden sokakta? Aptalca bir soru. Onlar yüzyıllardır sokakta. Başıboş tabirinden de hiç hazlanmadım. Ne yani, başı dolu mu olması gerekiyor? İtlaf meselesine girmeden önce şu hususu belirtmek isterim. Köpekleri sokaktan toplayıp uyutarak toplu katliam yapmaya, en başta muhafazakar camianın karşı çıkması gerekiyor. Kuduz bir köpeği dahi itlaf ederken merhametten ayrılmaması gereken insanoğlunun toplu katliama onay vereceğini düşünmüyorum. Mesele basit gibi duruyor ama değil. İşi mama lobisine bağlayanlar ucuz yolu tercih etti. Meselenin sosyolojik, tarihi ve ahlaki cephesi var. Oraları çözmeden, kestirme yoldan itlaf, uyutma ve kısırlaştırma cihetine gitmek de çözüm değil.

Ben de medyaya yansıyan sokak hayvanlarının insanlara saldırarak zarar vermesinden rahatsızım. İnsan hayatı, sağlık ve sıhhati her şeyin üstündedir.

Benim çocukluğumda (1980'li yıllarda) Pazarcık Belediyesi köpekleri zehirletirdi. Zabıta görevlisi Ali Özcan abiye "it Ali" denme sebebi de bundandır. Emri yerine getiren Ali ağabey ne yapsın, yukarıdan baskı vardı. Yine de köpeklerin soyunu tüketemediler. Çünkü köpekler ve kediler sokaklarımızın olmazsa olmazıdır. Merhamet isimli çınar, köpeklerin itlafını değil, ıslah edilmesini emreder. Doğaya karşı sorumluluklarını unutan veya yok sayanlar için itlaf bir çözüm olabilir.

Türklerin tarihte hayvanlar için kurduğu hayır kurumları ve hastaneleri dahi vardır. Benim yüreğim acı çeken bir hayvanı görmeye dayanmaz. Sizinki de öyledir. Konteynerin altında 5, içinde de 2 kedi besliyorum. Sokakta rastladığım köpekleri yemlemeyi de severim. Yol ve yordamını bilirseniz, köpekler ve bütün hayvanlar sadık olur. Medya bu konuyu köpürtmekten vaz geçmeli. Bir zamanlar “İstanbul halkı, kadın erkek, başlarına gelen bir hastalık veya dertten kurtulmak için köpeklere ekmek adardı. Ve bu adağını mutlaka yerine getirirdi. Bazı illerdeki köpeklerin münferit birkaç saldırı anını ekrana taşıyarak, "köpekler mutlaka uyutularak yok edilmelidir" algısı, aldı başını gidiyor. Yapmayın efendiler, ayıptır günahtır. Hem zaten buna gücünüz de yetmez. Şu egzotik, insani olmayan, meseleye hemencecik itlaf gibi çağdışı çarelerden başlayanları anlamakta zorlanıyorum. Hayvanlara olan merhamet ve sevginin temelinde İslam vardır. Bu hem şehirli, hem de köylü kültüründe vardır. Köylerimizde her evde bir köpek vardır. Sürü sahiplerinin mutlaka özel beslediği koruyucu köpekleri olur. Köpekler tehlikeli mi? Bazan olabilir. Ama hiçbir vakit insan kadar tehlikeli değildir. Siyonist kasaptan çok daha merhametlidir. Gazze'de 40 binden fazla insanı soykırıma tabi tutan terör devletinden zararlı değildir, başıboş köpekler. Ben sokak hayvanlarının itlaf edilmesine karşıyım. Yüzlerce yıldır sokaklarımızda bizim bakıp büyüttüğümüz hayvanlara bir anda düşman kesilmemizin en büyük müsebbibi medyadır. Türkiye, modern hukuk devletiyle yönetilen, demokrasiye inanmış, halkının çoğunluğu Müslüman olan bir ülkedir. İslam inancında bir canlıyı öldürmeyi bir tarafa bırakın, ona zarar vermek dahi caiz değildir. Siz de 2. Mahmut gibi sokak hayvanlarının kayalık Sivriada’ya götürülmesi talimatını verir veya uyutularak toplu katliamına onay verirseniz, hiç beklemediğiniz geleneksel bir direnişle veya yeni bir manevi efetle karşı karşıya gelebilirsiniz. Kendinize gelin ve titreyin. Depremi yaşamış bir toplumda merhamet duygusu yok olursa, daha nasıl bir musibet bekliyorsunuz?

Evet sokaklardaki köpek nüfusu arttı. İnsan nüfusu da öyle. Ne yapıyorsunuz, nüfusumuz arttığında soykırım mı yapıyorsunuz? Hayır. Doğum kontrolü tercih ediliyor. Hayvanlar için de kısırlaştırma, kısa süreliğine barınaklara alarak ıslah etme yoluna gidilebilir. Köpekler mi şehirlere sonradan gelip yerleşti, yoksa bizler mi köpeklerin yaşadığı yerleri işgal ettik? Ne fark eder ki!

Sonuçta yüzyıllardır birlikte yaşayıp gidiyoruz. Düşünsenize; biranda tuvaletlerinizdeki fareler sokaklarınıza inse ne yaparsınız? Sokağı işgal etmeye çalışan fareleri kediler etkisiz hale getiriyor. Doğadaki denge işliyor. Müdahil olmaya kalkışıp bu dengeyi bozarsanız, daha büyük sorunlarla karşılaşabilirsiniz.

Makalenin başında yarenlerin yoldaşlarından birisinin Kıtmir olduğunu zikretmiştim. İşte o Kıtmir de sahipleriyle birlikte 3 asırdan fazla mağarada uyudu. Uyutan bir güç vardı.

Ben, yüreğinde çok büyük merhamet olan Erdoğan'ın “inşallah inancımıza, kültürümüze ve şefkat medeniyetimize göre çözeceğiz" dediği bu meselenin de üstesinden geleceğine inanıyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Abdullah Şanlıdağ Arşivi