Abdullah Şanlıdağ
Orman yangınlarını çıkaranları tanıyorum
Bizim ülkemizde aşırı sıcaklarda yangınlar artıyor. Orman Genel Müdürlüğünün istatistiklerine göre 2023'te 323 orman yangını meydana geldi.
Binlerce hektar ormanlık alan yanarak zarar gördü. Tabii ormanlar yandığı zaman sadece yılların birikim olan ağaçlarımız değil, ormanlık alan içerisindeki tüm canlılar da yanıyor. Ormanların yanması, geleceğimizin tükenmesi ve nefesimizin kesilmesi anlamına geliyor. Bir ağacın yetişmesi ve kök salması yıllara uzanıyor.
Yine Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre 1977'den 2024 yılına kadar ülkemizde meydana gelen orman yangını sayısı 13 bin 119.
Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı, son bir hafta içerisinde 247 bölgede yangınla mücadele edildiğini duyurdu. Yine ülkemizde yangınların yüzde 12'lik bölümü İhmal ve dikkatsizlikten. yüzde 6'sı kasıt, yüzde 36'sı yıldırım, yüzde 45’inin nedeni ise meçhul, bulunamamış. Oysa biliyoruz ki yangınların çıkış sebebinin yüzde sekseni insan kaynaklıdır. Kasıtlı veya kundaklamayla niye ormanlar yakılır?
Eğer ormanı yakan herhangi bir terör örgütü ise, bu sebebi bellidir; ülkede kaos çıkarmak, otorite boşluğu olduğu algısı oluşturmak ve hükümeti yıpratmaktır. Ancak ormanı yakan mihraklar sivil veya arkası güçlü bir işadamı, bürokrat, siyasetçi ise, yine amaç belli: Toprak kazanmak, otel yeri açmak, imara kazandırmaktır. Hangi amaç söz konusu olursa olsun, ormanı yakan vatan hainidir. İyi de kardeşim, bizim ülkemizde hep ormanlar yakılır, biz gazeteciler haber yapmakla yetiniriz, ekipler ise söndürmekle. Bunun başka bir yolu ve çaresi olmalı.
Ormanları ya Biden ya PKK ya da FETÖ yakmış, diyerek işin içinden sıyrılamazsınız. Yangınları PKK ile CHP çıkardı, PKK yaktı, muhalefet de körüklüyor da diyemezsiniz. Evet, belki de söz konusu mihraklar yaktırmış olabilirler. Tespit edip hukuka teslim etmek senin görevin. Ama burada devletin öncelikle yapması gereken şey ormanlık alanlarda kesinlikle piknik yapmayı yasaklamaktır. Orman Bölge Müdürlüğü de üzerine düşen görevi titizlikle yerine getirmelidir. Orman yangınlarını gözetleme kuleleri sürekli aktif olmalıdır. Burada görev alan kişiler, çevre bilincine sahip, vatanını milletini düşünen kişilerden seçilmelidir.
Orman bekçileri sistemi oluşturmalı ve bu bekçiler sürekli olarak yaz aylarında ormanlarda nöbet tutmalıdırlar. Ormanlara giriş ve çıkışlar yasaklanmalıdır. Ormanların yanma sebepleri arasında 'anız yakma' da zikrediliyor. Devletin bugüne kadar anız yakanlara yönelik ciddi bir ceza verdiğine şahsen ben rastlamadım. Yakan kişi tespit edilemedi denilerek işin içinden sıyrılıyoruz. Oysa ki anız tarlası kiminse, anası yakanda o kişidir. Ona çok ciddi bir maddi ceza uygulanırsa, o kişi ikinci sene anızı hemen traktörü ile sürer ve bir daha yakmaz. Koskoca siyasetçiler ve makam sahibi insanlar dahi kalkıp da "evi yananların, ‘iyi ki söndürülememiş, TOKİ daha güzelini yapacak’ diye sevinecekleri, ne kadar da şanslı oldukları, şerden hayır doğacağını dillendirirse, olacağı bu. Bu cümlelerin " İyi ki deprem olmuş, hiç olmazsa TOKİ evlerimizi yeniliyor" demekten farkı var mı?
Eğer orman yangınlarında sabotaj, terör veya kundaklama söz konusuysa, bırakalım buna mahkeme karar versin. Hemen suçu terör örgütlerinin üzerine yıkarak, orman yangınlarında asli unsur olan insan faktörünü örtbas etmeyelim. Ormanlık alanlarda sorumsuzca piknik yapanlar, yaktığı ateşi söndürmeyenler, içtiği sigaranın izmaritini ormana atanlar da en az terör örgütü kadar suçludur.
Tekrar söylüyorum; yangınların yüzde 98’i insan eliyle ortaya çıkıp büyümekte. Dikkatsizlik, sigara izmariti, bahçe temizliği, anız ve mangal yakımı gibi faktörlerle yangınlar başlayıp büyüyebilmekte. Orman yangınlarının söndürülmesi ciddi bir maliyet getiriyor.
Elbette yanan ormanlar ivedilikle söndürülmeli ve ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Ama öncesinde tüm tedbirlerin de alınması gerekir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.