Mehmet Akif İnan Vakfı’nın Memur-Sen Konfederasyonu işbirliği ile bu yıl ilki gerçekleştirilen Mehmet Akif İnan Ödülleri, Ankara’da 6 Ocak’ta düzenlenen ödül törenine Kültür Memur-Sen Kurucu Başkanı olarak davet edildim.

Tören Memur-Sen Konfederasyonu binasında gerçekleştirildi. Görkemli bir tören oldu. Tabii eski kuruluş günleri hatırlayınca bir başka oluyoruz. O eski günlerde oturacak masamıza yoktu, bilgisayarımız yoktu, Sendika Kanunu kadük idi. O günler parasız sendikacılık günleriydi. Ama heyecan ve vefalı dostlar vardı. Bir davamız vardı. Hep sendikalar birbirlerine yardımcı oluyorlardı. “Bir elin nesi var iki elin sesi var “, atasözü gibi güzel bir hizmet aşkımız vardı. Yokluk içerisinde kurulan sendikamız şimdi büyümüş bir milyonu aşmış, en büyük sendika olmuştur.

Bu ödül törenine hem kendim için hem de edebiyatın başkenti  şehrim Kahramanmaraş için sevindim. Zira konuşmalarda 7 Güzel Adam’a atıfta bulunuluyor. Münbit Edebiyat Başkenti Kahramanmaraş için şair sayısının çoğaltılması; Necip Fazıl Kısakürek, Bahaeddin Karakoç gibi şairlerimizin de ilave edilmesi önerisi bulunuldu.

Ödül törenine Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Kamu Denetçiliği Kurumu Başkanı Şeref Malkoç, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Mehmet Akif İnan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özer, Demokratik Sol Parti Genel Başkan Yardımcısı Uğur Gürel, Hür Dava Partisi Genel Sekreteri Şehzade Demir, Altındağ Belediye Başkanı Doç. Dr. Asım Balcı, İnan’ın kardeşleri Ali Mithat İnan, Mustafa İnan ve Ahmet İnan, Mehmet Akif İnan’ın arkadaşları ve sevenleri ile çok sayıda davetli katıldı.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Mehmet Akif İnan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özer ise Mehmet Akif İnan adına verilen ödüllerin bir misyonun hatırlatıcısı olacağını belirterek, programa iştirak eden katılımcılara teşekkür etti. Akif İnan’ın sağlığında topladığı gibi vefatında da insanları toplayıcı ve birleştirici olduğunu kaydeden Özer, “İnan, yaşamıyla da vefatıyla da bıraktığı eserleriyle de daima birleştirici bir lider olmuştur. Akif İnan bizlere sendikacılıkta iyiliği, mazlum sesi olmayı, emeğin savunucusu olmayı, kırmadan ve dökmeden sendikacılık yapılabileceğini gösterdi. Bu tavrıyla hocamız sendikal camiaya iz bırakmış bir isim olmuştur” diye konuştu.

Ödül töreninde konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Mehmet Akif İnan’ın bilgiyi, düşünceye; düşünceyi, fikre; fikri, eyleme; eylemi, kutlu sefere dönüştürme gayretiyle farkını ortaya koyduğunu belirtti:” Öyle bir mensubiyet ki; Kalemini ve kelamını medeniyet davasına adadı. Öyle bir aksiyoner kararlılık ki; Bütün bildiklerini ve yaptıklarını kenara koyup, emek hareketi lideri oldu ve kurduğu emek hareketi akademik hizmet sendikacılığı markası oldu.” ifadelerini kullandı. Mehmet Akif İnan’ı bütün bu hasletleriyle anmak, anlatmak ve milletimize aktarmak gerekirdi” diyen Yalçın, “Bu kanaatle, vefatının 20 yılını milat kabul ederek Mehmet Akif İnan anma programlarını, fikir, tavır, mücadele, itiraz, eser, değer sahiplerini merkeze alarak her yıl farklı temalar ve konular üzerinden ödüllendirmeye yönelik bir içerik oluşturduk. Böylece bu yıl ilkini birlikte icra etmekte olduğumuz Mehmet Akif İnan Ödülleri konsepti oluşmuş oldu.” Dedi.

Programda konuşan Memur-Sen Onursal Başkanı Ahmet Gündoğdu, Akif İnan’ın en büyük mirasının Memur-Sen gibi bir eser olduğunu ifade ederek Memur-Sen ve Hak-İş’in kuruluşunun sendikal camiaya en büyük katkı olduğunu ifade etti. Memur-Sen’in en büyük avantajının, doğru zamanda ve doğru yerde kurulmak olduğunu söyleyen Gündoğdu, Memur-Sen’in Akif İnan’ı anmada “Mehmet Akif İnan Ödülleri” programıyla farklı bir perspektif geliştirdiğini ve tarihe de not düştüğünü kaydetti.

Programda ödül alan Hizmet İş Sendikası adına konuşan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Memur-Sen’in Kurucu Genel Başkanı şair, yazar, araştırmacı, öğretmen ve düşünce adamı Mehmet Akif İnan’ı vefatının 20. yıldönümünde rahmet ve minnetle andığını belirterek; “Bolu yürüyüşümüzü 12 günde 200 Km 267 bin 467 adım yürüyerek 6 bin emekçi arkadaşımızın katılımıyla tamamladık. Memur-Sen Konfederasyonu yürüyüşümüze büyük katılımla destek verdi. Bolu’da eylemimiz 127 gün sürdü. Bolu emekçileri 127 gün sonunda işe geri alındı. Sendikamız Hizmet-İş’e Bolu Belediyesi’nde işten atılıp mücadele sonrası işlerine dönen işçiler adına ‘Çalışma Hayatı ve Emek’ kategorisinde verilen bu ödüle layık gördükleri için teşekkür ediyorum.” Dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop yaptığı konuşmada, fikir dünyamızın ve entelektüel camiamızın öncülerinden olan Mehmet Akif İnan adına gerçekleştirilen bu ödül törenini kıymetli bulduğunu ifade ederek, “Merhum İnan Memur-Sen’in kurucusu idi. Memur-Sen aradan geçen yıllarda gelişti büyüdü ve bugün 1 milyonu geçen sayısıyla Türkiye’nin en büyük emek hareketi oldu. Merhum Akif İnan, bugünleri görseydi şüphesiz Memur-Sen’le iftihar ederdi” dedi. Şentop, Akif İnan’ın toplumun tefrikadan arındırılıp vahdet üzere hareket etmesinin öncülüğünü yaptığını belirterek, “Emek dünyamızın ve fikri hayatının güzel insanlarını bir araya getiren bu program için Ali Yalçın’ı, Ahmet Özer’i ve mesai arkadaşlarını tebrik ediyoruz, düzenlenen ödül töreni ile 2020’yılının vefa yılı olacağını da belirlemiş oluyorlar” ifadelerini kullandı. “Haksızların kötülerin ve zalimlerin sesinin gür çıktığı bir dünyada yaşıyoruz” diyen Şentop, “Buna rağmen iyiler, mazlumlar hakikatin gür sesini duyurmaya devam edeceklerdir. 2020 yılında da beklentilerimiz var. Milletimiz ve insanlık adına mutlu ve huzurlu günler görmeyi temenni ediyoruz” dedi. Ayrıca 7 Güzel Adam sayısının arttırılması gerektiğine vurgu yaptı.

6 Kategoride Ödüller Sahiplerini Buldu:

Protokol konuşmalarının ardından geçilen ödül töreninde 6 dalda ödüller sahiplerine verildi:

Başarı ve Teşvik kategorisinde Meryem Elif İyin,

Çalışma Hayatı ve Emek kategorisinde ‘Hizmet-İş Sendikası’,

Uluslararası Değer kategorisinde Mabid Ali Muhammed Al Jarhi,

Kültür, Sanat ve Edebiyat kategorisinde Ersin Nazif Gürdoğan,

Üstün Hizmete Vefa kategorisinde Musa Çağıl ödüle layık görüldü.

Jüri Özel Ödülü’ne Diyarkabır’da dağa kaçırılan çocuklarına kavuşmak umuduyla Kasım ayından bu yana oturma eyleminde bulunan Diyarbakır Anneleri layık görüldü.