Her önüne gelenin ahkâm kestiği, konuştuğunun içeriğinden bile farkında olmadığı bir şehirde yaşıyor olmak gerçekten çok sıkıcı olsa gerek.

Bakanlık konusuna hiç girmek istemiyordum amma, bunları da yazmak zorunda hissettim.

1 Kasım seçimlerinin hemen ardından Ak Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, teşekkür gezisi öncesinde biz basın mensupları ile bir araya geldi.

Bir gazeteci, bakanlık konusunu gündeme getirince;

 Sayın Ünal bunun Başbakanın uhdesinde olduğunu özellikle ifade ederek konuyu kapattı.

Buna rağmen beş kişi daha buna benzer sorular yöneltti.

Kısaca; sadece laf olsun torba dolsun diye gereksiz ve aynı içerikli sorular peş peşe geldi.

Mahir Ünal gibi İstanbul ve Ankara basını ile içli dışlı birisi Kahramanmaraş basının içine düştüğü zavallı duruma bakarak belki de içinden bize üzülmüştür.

Son günlerde şehirde yayınlanan gazetelerde temcit pilavı gibi Bakan isteriz tarzında yazılan haberlere, köşe yazılarına gülüp geçiyorum. Kardeşim Kahramanmaraşlı olan bir bakan talebimiz olacak ise bunun yeri Ankara’dır.

Kahramanmaraş’ın anlı şanlı iş adamları Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan randevu talep edecekler ve taleplerini birinci adama iletecekler.

Burada boş ve hiçbir içeriği olmayan haber ve köşe yazılarına bakanlık vermezler.

Kaldı ki; kimsenin umurunda da değildir.

**

Mahir Ünal, siyaset noktasında kendini kanıtlamış bir isimdir. Mahir Ünal’a buradan methiyeler düzmemizin ona katacağı bir değeri falanda yoktur. Belki de Sayın Ünal bu tür yazılardan rahatsız oluyordur.

Marifet iltifata tabidir. Buna katılıyorum. Ancak iltifat edelim derken yağ bidonuna da düşmenin bir anlamı yoktur.

İktidar Partisinde Grup Başkanlığı birçok bakanlıktan daha önemli ve ağır bir makamdır.

Sevgili Abid Vanlı Başkanın ifade ettiği gibi; AB Bakanlığını verseler ne işimize yarayacak?

Kabine şöyle böyle belli gibidir. Bunu bu ülkede sağır sultanlar bile biliyor.

Biz siyasilere sahip çıkalım. Onları destekleyelim. Ancak bu burada laf ile olmuyor.

Ankara ve İstanbul’da Kahramanmaraş lobisi oluşturmamız gereklidir. Bu da para harcamak ve fedakârlıkla oluyor.

Kahramanmaraş’ta da ekonomik gücü olan isimler bu konuda çok cimriler. Ve ceplerinde akrep var.

Bu cimri sanayiciler ve bizdeki dünyadan bi haber yaşayan medya ile de bir yere varılmaz.

Medya ve İş Dünyası üslup değişikliğine de gitmeden Kahramanmaraş’a da öyle güçlü bakanlıklar falan da düşmez…

Bunu da aklınızın bir kenarına yazın lütfen!...

**

Bakanlık verilen şehirler, Bakan olan isimler ve bu insanların seçim bölgelerinde yaptıkları seçim harcamaları, özel harcamaları falan bileniniz var mı?

Siyasette Mahir Ünal bireysel emeği ve başarısı ile bir yere geldi. Kahramanmaraş’ın hiçbir katkısı yoktur.

Ama bizler Mahir Ünal’ın bu konumunu daha da artırmak için ne yaptık?

Ya da Milletvekili Veysi Kaynak’a ne kadar sahip çıkabildik? Sayın Kaynak’ın listeye alınmaması için Genel Merkeze sahte isimlerle kimler neden tomar tomar mektuplar yazdı?

Sahi biz bu güne kadar siyaseten kime sahip çıkabildik?

Ali Doğan’a mı?

Mehmet Sağlam’a mı?

Mahir Ünal bu gün güçlü olduğu için sadece yalakalık yapıyoruz. Yalakalık yaparak ona destek vermiyor, onun kuyusunu kazıyoruz.

Bu şehirde yeni bir üslup oluşturulması gerekiyor. Şimdilik bu kadar!...