Ülkemizde Diyanet İşleri Başkanlığı, devlet adına dini hizmetleri yüklenmiş bir teşkilat olup, dini hizmet koordinesini de yapmaktadır. Bu hizmetin önceliği elbette din adamlarının yetiştirilmesi ve hizmetleri ön plandadır.Her hukümette Diyanet İşleri Başkanı’nın ataması ile hizmetleri de değişmektedir.

Diyanet sanki bir bakanlık gibi ayrı bir şekilde değerlendirilmektedir. Cumhuriyetin kuruluşuyla Diyanet devlet kontrolünde olmuştur.Diyanet özerk bir kuruluş olsun, başkanını millet seçsin veya Bakanlık olsun ya da din devletin kontrolünde olmasın gibi bir çok öneriler hep tartışılmıştır.Hali hazırda Diyanet bu şekliyle hizmet vermektedir. Ümidimiz Diyanetin daha güzel hizmetler vermesidir. Camilere sıkıştırılmış bir İslam yerine daha geniş her kesime ulaşan sahalarda dini hizmet verilmesi önem arz etmektedir. TV yayını yapılıyor, konferanslar veriliyor, öğrenci hizmetleri, Kuran Kursu hizmetleri var, ama yeterli değil.

Dinimizin en kutsal manası olan Kelime-i Şehadetin anlamını hala bilmiyorsak Diyanetin daha çok yapması gerekenler var demektir. Öncelikle İslam’ın öğretilmesini sadece Camideki hocalara bırakmamak lazım. Çünkü onlar zaten cami hizmetini ancak sürdürebiliyorlar.

Hristiyanların misyoner faaliyetleri her yerde var. Öyleyse artık bizim de bir Tebliğ Hizmetimiz olmalıdır. Diyanette bir Tebliğ Hizmet Ekibi oluşturulmalıdır. Bu ekip, cami dışında görevlendirilerek hastanelerde, yurtlarda, huzur evlerinde, kütüphanelerde, gerekirse Cafe ve kahvehanelerde bile hizmet vermeye çalışmalıdır. Belki yol üzerinde bile tebliğ büroları kurulmalıdır. Laikliğe uygun değil diyenlere, misyoner faaliyetleri örnek gösterilmelidir.

Belki bu tebliğ ekibi ailelere de ortak hizmet verebilir. Tıpkı sağlık ocakları gibi. Halkımız dini bilgi öğrenmeyi bire bir din görevlisinden almalıdır. Hindistan ve Pakistan’da Tebliğ Cemaatı var. Bu cemaat dünyanın her köşesine İslamı anlatmayı kendilerine bir görev addetmişler. Gönüllü olarak, masraflarını kendileri karşılayarak bir kaç ülkeye gitmeyi vazife edinmişler. Bizim Diyanet ülkemizde buna benzer hizmet veremez mi? Eğer buna benzer hizmetler yapılıyorsa yetersiz olduğu ortadadır.

Belki buna benzer hizmetler STK’lar tarafından yapılmaktadır. Ama bunun yeterli olmadığı ortadadır. Bu yüzden Diyanet Başkanlığı bu hizmette geri kalmamalı, hatta öncülük etmelidir. Belki öğrenciler gönüllü kamplara alınır, bu amaçla öğretmenlerimize görevler verilebilir.

Göz bebeğimiz olan Diyanet Başkanlığımızı bu amaçla daha güzel hizmetlere vesile olmaya davet ediyorum. Saygılar.