Mehmet TAŞ
Ekonomik olarak nereye gidiyoruz?
BEN ekonomist falan değilim. Üniversite’de işletme-iktisat okurken terk ettim, okulu bitiremedim. Bakarsınız öğrenci affı devam ediyor. Tekrar üniversiteye başlayabilirim.
Neyse; konumuz ekonomi.
24 Haziran seçimleri sonrasında oluşan yeni hükümet sistemi toplumda genel kabul görürken ekonomi ve maliye ile ilgili atamalara piyasalar farklı tepki verdi. Süreç aslında bununla başladı. Sonra Papaz krizi, al papazı ve papazı söylemleri, karşılıklı restleşmeler bu günkü sonuçları doğurdu.
**
Para, sakin ve güvenli bölgeleri sever. Bugün itibariyle millet olarak, devlet olarak yapacaklarımız aslında bellidir.
Devlet kendi içinde ekonomik OHAL ilan etmelidir. İsraf, şatafat, gereksiz ve öncelik verilmemiş yatırımları durdurmalıdır.
Nitekim bu alanda yer yer alınan ekonomik kararları takip ediyorum. Alt yapı ve üst yapı yatırımları dış kaynaklı gelen paralarla yapılmamalıdır.
Üretim, ihracat odaklı yeni bir yatırım ve yönetim stratejisi hayata geçirilmelidir.
Hemen uygulanacaklar, orta vadede uygulanacaklar şeklinde planlar ortaya konulmalı ve bu planlamalar ise en az 20 yılı kapsamalıdır.
Türkiye’de siyaset ve ekonomi günlük, günübirlik anlayışlar yerine gelecek için bir projeksiyon ortaya konulmalı ve bu ilan edilmelidir.
**
Bu gün Hazine ve Maliye Bakanlığı yeni ekonomik model ve orta vade planlamaları kamuoyu ile paylaşacaktır. Umut ediyorum ki; popülariteden uzak, ayağı yere basacak, laf edebiyatı yerine reel gerçekler ifade edilecek bir proje olsun. Çünkü hayal sözler, boş laflar sokakta karşılık bulmadığı gibi artık güvende sağlamıyor.
Millet olarak yapmamız gerekenler ise; Öncelikle ülkemize, devlete güvenmek ve sahip çıkmaktır. Döviz artıyor diye kriz tellallığı yapmak, yatırımlarımızı askıya almak doğru değildir.
Milletimize güveneceğiz. Hükümetin bu krizi aşmak için ortaya koyacağı yol haritasına sahip çıkmak ona göre adımlar atmalıyız. Felaket tellallığı bizi bir yere götürmez.
Güzel ülkemizi büyük bir gemiye benzetecek olursak hepimiz bu gemideyiz. Batarsak birlikte batarız. Kaldı ki gemi su alsa bile biz bu gemiyi tamir edecek ve güvenli bir limana çekecek kapasiteye sahibiz.
**
Sonsöz olarak naçizane şunu ifade etmek istiyorum: Hükümeti idare edenler, ben yaptım oldu mantığını bırakmalıdır. Çok konuşularak bir yere varılmıyor. Ekonomi konularında sözü sadece ekonomistler konuşmalıdır.
Her kafadan çıkan farklı ses ülkede sorunu daha da derinleştirir. Ben güveniyorum. Ülkemiz kısa sürede bu badireyi de atlatacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.