İnsanlık tarihinde erkek daima iktidarı, gücü elinde bulundurmuş. Gelenek, inanç, kültürel farklılıklara sahip tüm toplumlarda erkek rolü güç odaklıdır. Toplumlar tarafından erkeklerden beklenilenler, onlara ağır yükümlülükler getirmiş. Erkeğin her koşulda güçlü olması, güçlü gözükmesi beklenmiş. Dede Korkut Hikayelerinde erkek çocuklara bir kahramanlık yapıncaya dek isim konulmadığını görürüz.

Günümüzde de durum pek farklı değil. Elbette beklenen kahramanlık değişime uğramış olsa da.

Anne ve babanın, erkek evlatlarına aslanım, paşam şeklinde hitap etmeleri ondan beklediklerinin söze yansımasıdır. Aslan, gücü ve iktidarı temsil eder, paşa orduda en üst rütbedir.

Böyle büyütülen bir erkek çocuğuna, daha o yaşta büyük sorumluluklar yüklenir. Böylece kendi cinsleri arasında da bir yarışa sürüklenir.

İnsanlara özgü ne kadar iyi özellikler varsa erkeklere mal edilir, onur, gurur, disiplin, cesaret, maceraperest, dayanıklılık, bağımsızlık vs. Erkek her konuda yüceltilir. Kısaca, beklentilere bakıldığında erkek olmak zordur.

Yetiştikleri coğrafya, ekonomik durum, kültürel farklılıklar, inanç erkeğin yetişmesinde büyük rol oynar. Erkeklerin, toplumun kuralları, baskıları karşısında dik durabilmesi emek ister, güç ister, sebat ister.

Erkeklerin çektikleri zorluklardan söz edersek, iş yerinde en zor işler kendilerine verilir. Seyahat gerekiyorsa, mesai söz konusuysa ilk akla onlar gelir. Çetrefilli işler onlar için.

Askerlik, evlilik baskısıyla gelen sorumluluklar, koruma, sahiplenme, geçindirme, damat olarak kendini beğendirme, kadını fethetme…

Ataerkil sistemde erkeğin kendini kanıtlaması gerekir. Erkek, egemenliğini sürdürebilmek ve sistemden dışlanmamak için mücadele eder.

Cinselliğin tabu olarak görülmesi yaşadığı zorlukların başında gelir. Sırf erkek oldukları için sapık ve tacizci görülmeleri de cabası. Cinselliğin erkeği üstün kılan bir yetkinlik olduğuna inanılır. Bu üstünlüğü kaybetme korkusu onları içten içe yer.

Günümüzde toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden yazılmasıyla erkeklerin fiziksel özelliklere dayalı üstünlük iddialarının sarsılması onları savunmasız bırakıyor ve olumsuz yönde etkileyebiliyor. Ayrıcalıklarının giderek kaybolması korku ve endişe duymalarına neden oluyor. Yaşadıkları korku ve öfkeyi değişik şekilde giderme çabaları zaman zaman rayından çıkarak onlara ve topluma çok kötü olumsuzluklar yaşatabiliyor.

Erkek çocuk olmanın, delikanlı olmanın, baba olmanın, evlat yetiştirmenin, dede olmanın zorluklarından söz etmek istiyorum. Bu konuların hepsi birbirinden çok söz götürür. Biz de yazmaya devam edeceğiz.