Kandırıldık, Kandırılıyoruz

Kandırıldık; evet evet galiba kandırıldık.

Bu sefer biz kandırıldık galiba, ya da yanıltıldık. Bizde kendimize çok güveniyoruz, kimse kandıramaz diyoruz ama maalesef!

“2000-2007 yılları arasındaki gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki fark 36 yıldı. Şimdi Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin İngiltere, Fransa, Almanya’yı yakalaması için 2014 büyümesi baz alındığında arayı kapatmak için 125 yıl gibi bir süre gerekecek. Umarım gelişmekte olan ülkeler bu sıkıntıları aşmak için reform yaparlar ve bu süreyi tekrar hızlı bir şekilde kapatırlar.”  Mehmet Şimşek maliye bakanı.

“çözüm süreci bitmemiştir” Yalçın Akdoğan.

“Çözüm süresince Pkk silah depolamıştır” hükümet erkanı.

Ve son 2 yılda doların artışı % 50. Buda ülkedeki devalüasyonun % 50 olduğunu ortaya kor.

Eskiden anayasa kitapçığı fırlatıldığında dolar yükselir di. Şimdilerde Brezilya, Çin öksürdüğünde dolar fırlıyor. Maazallah, ya birde Amerika hıçkırsa demek ki vay ki, vay halimize.

İyide hani biz güçlü ekonomiye sahip olmuştuk? Lider ülkeydik hani. Artık bize sormadan dünya karar alamazdı.

Cizre’ye 6 gündür giriş yasak, geldiğimiz nokta!

Bazı şeylerin yanlış gittiği, gün gibi ortada! Birileri birlerini kandırıyor.

Da bu sefer kandırılan biziz galiba.

Biz kimmiyiz?  Biziz işte biz, halk yani, sadece halk.

1982 anayasasında geçici maddelerle birlikte bulunan 194 maddeden günümüze kadar 80 maddesi değiştirilmiştir.

Ülkemde siyasiler istediklerinde istediklerini yapabilme gücüne hakimdirler.

Demokrasilerde esas erdem gelmesini bilmekle birlikte sandıkla gitmesini bilmektir.

Ülkenin gücü önce ekonomisinin güçlülüğüyle alakalıdır. Sonrasında da askeri gücü ki oda zaten ekonomiye bağlıdır.

Ülkemin düşmanları hayli fazladır. Bu düşmanlar kendi kimliklerini sakladıklarını zannederek içerdeki işbirlikçileriyle bizi parçalamaya bölmeye çalışmaktadırlar. Birileri de, özgürlük, eşit yaşam, kavmiyet adıyla onların oyununa düşmektedir.

Pkk, işbirlikçileriyle ülkeyi parçalamak için elinden geleni yapmaktadır. Güvenlik güçlerimizde ellerinden geldiğince vatanımızın birliği ve beraberliği için çalışmakta ve şehitler vermektedir. Ruhları şad olsun.

Anlamadığım nokta, silahla verilen mücadelenin, ekonomik alanda da verilip verilmediği ile alakalıdır. Açıklamalar Pkk’nın yıllık 50 milyar dolarlık girdisinin olduğu yönündedir. Ve bunun önemli bir kısmını kaçakçılıktan yapmaktadır.

İşte bu noktada kafama takılan, Pkk’nın gelirlerinin önü neden tıkanamamaktadır? Gelir kaynakları neden kurutulamamaktadır?

Acaba bu gelirler başka yerlere demi akmakta sorusunu sormadan da edemiyor insan.

Pkk’yı kullanan güçler, ülkede kaos istedikleri, ülkenin parçalanması için çalıştıklarından, halkıda Pkk’ya karşı ayaklandırmak için var güçleriyle oyunlarına devam etmektedirler.

Bizleri farklılaştırarak, takıntılı hale getirerek takıntılarımızdan faydalanmaya çalışmaktalar. Bizleri çatışma ortamına sürüklemektedirler.

Olan olaylar karşısında terörü lanetlemek, protesto etmek, öfkemizi ortaya koymak, sabrımızın kalmadığını göstermek hakkımızdır!

Ve bu burada kalmalıdır. Buradan ötesi devletin işidir.

Bizlere burada da düşen devlet basiretsiz hareket ederse, devlete hissiyatımızı gerektiği şekilde hissettirebilmektir.

Bizlerde, Pkk yandaşları gibi sokağa iner, yakar, döker, kırarsak Pkk kadar ülkemize zarar verir, bizleri oyuna getirmeye çalışanların oyununa düşmüş oluruz.

Bizler insanlığı, birliği ve beraberliği seçmiş, sevmiş insanlarız. Vatanı bölmek isteyenlere meydanı bırakmayız, ama herkesi de suçlu ilan etmeyiz. Suçlu ile suçsuzu ayırt etmesini biliriz, bilmeliyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin GAZİ Arşivi