Türkiye’nin büyümesini istemeyen emperyalist, kapitalist devletler terör taşeronları olan PKK, DAİŞ, PYD, PDY, FETO gibi örgütleri eliyle Türk Yurdunu bölmek parçalamak istiyorlar.

15 Temmuz hain darbe girişiminde başarısız olan yerli uşaklar ve uluslararası bu örgütler ekonomik ve terör olaylarıyla bize diz çöktürmeye çalışıyorlar.

15 Temmuz’da kararlı bir duruş sergileyen Türk Milleti hainlerin bu oyunlarını bozmak için tek yürek, tek millet ve tek devlet olabilmişler hainlerin oyununu bozmuşlardır.

İstanbul’da patlatılan iki bomba bu şerefli milleti yılgınlığa düşürmek, birliğini bozmak, güvenini sarsmak için hain PKK tarafından alçakça bir eylem olarak hafızalarımızdan silinmeyecektir.

O hain ve kalleş saldırıda 44 Can, 44 vatan evladı vatan kucağına Peygamberimiz (SAV)’e komşu yollarken bir yandan dua eyledik ve bir yandan da daha da kenetlendik. Bir ölür bin diriliriz dedik.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmasında: “Haine merhamet etmek ihanettir!” diyerek son sözü söylerken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun şehitlerimiz için yapılan törende ifade ettiği gibi; “Tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelemiz devam edecek ve bu şehitlerin intikamını alacağız!” şeklinde açıklama yaparak, yüreklerimize su serpmiş, toprak için vatan için toprağa düşen şehitlerimizin ruhlarını mutlu etmiştir.

**

Terörün esas kaynağı Irak ve Suriye toprakları içinde olan yerler ile ilgili Devletimizin attığı adımlar, Fırat Kalkanı Operasyonu, Halep ile ilgili Türkiye’nin yaptığı çabalar bölgede gözü olan ülkeleri çıldırtmakta ve bizi içeride terörle uğraştırarak Suriye ve Irak konusunda bizi masadan uzak tutmak istemektedirler.

Başta ABD’nin PKK’nın Suriye ve Irak kolu olan PYD’ye yaptığı silah yardımını millet olarak bir tarafa not alıyoruz. Türkiye NATO üstlerinde ABD askerlerinin varlığını sona erdirmelidir. Bu olmuyorsa bu askerlerin hareket kabiliyetini en aza indirecek adımlar atmalıdır. ABD askerlerinin kontrolünde havalanan her uçak aranmalı ve silah sevkiyatının bizim topraklarımız üzerinden yapılmasına izin vermemelidir.

Ayrıca Almanya, Belçika, Avusturya, Hollanda, Fransa ve Yunanistan gibi bölücü terör örgütüne açık destek veren ülkeler ile ciddi çalışmalar yapmalıdır. Bu ülkede bulunan teröristlerin iadesi talep edilmelidir. Vermek istemeyen ülkeler iç ve dış kamuoyu önünde ilan edilmelidir. Verilmeyen teröristler ile ilgili medyada haber yapılması sağlanmalı iç ve dış kamuoyunda hainlere ve bölücülere hangi ülkelerin destek olduğunu da kendi kamuoyunun da bilmeleri sağlanmalıdır.

**

Devletimizin terörle yaptığı mücadele milletimiz tarafından desteklenmektedir. TBMM’ye İdam cezası tekrar getirilmeli ve hızla yasallaşmalıdır.

İdam geriye işlemez. Bunu biliyoruz. Ancak bundan sonra hainlik yapanlar, polise ve askere kurşun sıkanlar idam almaları halinde vakit geçirmeden idam edilmelidir.

Küçük çocuklara tecavüz eden ırz düşmanları, askere, polise, kamu görevlilerine kurşun sıkan hainler en şiddetli cezalara çarptırılmalı ki ülkemizin birlik ve dirliği sağlansın. Türkiye’de idam gelmeden bu vatan hainlerini durdurmamız mümkün değildir.

ABD, ÇİN gibi ülkelerde idam cezası var iken bizde neden olmasın? Avrupa ülkelerinde en ufak bir terör sonrasında o ülkelerde Olağanüstü hal ilan edilirken sesini çıkarmayan iki yüzlü batı bize ayar vermeye çalışmaktadır. Batı ülkeleri Türkiye’nin bölünmesini destekliyorlar. Batı bize küsecek diye idam cezasının çıkartılmaması doğru bir yaklaşım değildir.

**

Ülkemizin dirlik ve düzenine kast eden bölücü vatan hainleri akıttıkları masum kanında boğulacaktır.

Millet olarak devletimizin terörle mücadelesinde sona kadar yanındayız.

İstanbul’daki hain terör eyleminde şehit olan 44 vatandaşımıza ve ailelerine baş sağlığı diliyorum.

Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır.