‘Göğün yedi katı adalet direği üstünde durur.’ diyor Kutadgu Bilig adlı eserinde Yusuf Has Hacip fakat bu gün adaletten söz etmek mümkün mü? Hele de Batı Dünyası söz konusu ise....

            ABD başkanı Trump, Kudüs şehrini İsrail Devletinin başkenti olarak tanıdığını duyurdu. Buna şaşırmadım çünkü adamın seçim vaadi buydu yoksa Trump kendi kafasıyla başkan olacak bir tip değil. Onu oraya küresel siyonizm getirdi.

            Bir kıyamettir kopuyor bizim cenahta İslam ülkelerinde protestolar peş peşe...Olmalı da...Tepkimizi göstermeliyiz...

            AMA...

            Yahu Batının bu güne kadar ne hayrını gördük ki buna şaşıyoruz. Batı kaba kuvvete dayanan bir medeniyetsizlik tarihidir.

            Hristiyan olmadan önce barbar ve vandal, Hristiyanlığı da tahrif ederek Hristiyan olduktan sonra ise kendi dindaşlarının şehirlerini yağmalayacak kadar aç gözlü olmuşlardır. Haçlı seferlerine gelen Latin orduları Hristiyan şehirlerini İstanbul başta yerle yeksan ettiler. Bu yüzden ‘Latin külahı yerine Osmanlı sarığı görmeyi yeğleriz.’ demiştir Constantiniyye halkı...

            Batı dünyasının insanlık adına, medeniyet adına hangi faydasını söyleyebiliriz?... Bütün yapıp ettikleri kâr ve çıkar üzerine kurulu menfaate dayanan işlerdir.

            Coğrafi keşifler adıyla anlatılan sömürge tarihinde, bu gün tahmini 400 milyon insan köleleştirilmiş, öldürülmüş, katledilmiştir. Rakam size çok gelmesin bu tahmini rakamdır, fazlası var eksiği yok...

            Sadece Amerika kıtasında onlarca medeniyet tarihe gömülmüştür. Avusturalya da Aborjinler Kuzey Amerika da Kızılderililer Güney de Maya ve İnka Medeniyetleri Batılı ‘Beyaz adam’ tarafından yok edilmiştir... Bunlar bizim bildiklerimiz...

            1. dünya savaşında birbirlerini yok etmekten çekinmeyen Batılılar, 2. dünya savaşında insanın insana yaptığı en vahşi savaş tekniklerini kullanmaktan çekinmemiştir.

            Japonya da Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine Amerika’nın attığı atom bombaları 7 den yetmişe, kundaktaki bebeğe varana kadar 250 bin insanı doğrudan yakıp küle çevirmiştir. Sakat bıraktıklarının sayısı belli değildir.

            Batı’nın dünya da bıraktığı tek eser kan ve gözyaşıdır.

            Bir Kızılderili atasözü der ki; ‘Nehirde iki balık kavga ediyorsa oradan bir beyaz adam geçmiştir.’

            Heey bizim mahalle! İsrail bayraklarını yakmakla Batı’ya söz geçiremezsiniz. ‘Batı ve İsrail sadece güçten anlar.’

            Batının anladığı dil Osmanlı Tokatıdır. Osmanlı Tokatını yiye yiye 600 yıl Batı dünyası Ecdadın önünde diz çökmüştür.

            Şimdi bizim protestolarımız inanın batının umurunda değil. Neden mi? Batı düzenini yıllar evvelden kurmuş.

            Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Mısır, Irak, Yemen, Afganistan gibi Müslüman ülkeleri hallaç pamuğuna çevirdiler. Devrik liderler ya asıldı ya kurşuna dizildi.

            Her ülke bin parçaya bölündü... Sadece Suriye de 250 tane ayrı örgüt olduğu söyleniyor.

            İşte Batının bu yaptığına STRATEJİ denir. Strateji karşısında tepkinin yapacağı bir şey yoktur.

            Batının şu an tırstığı tek İslam ülkesi Türkiye’dir. 2008 de başlatılan operasyon 2013 de gezi parkı ile vs. devam etti ta ki 15 Temmuz’daki Batılı darbeye kadar.

            Batı dört koldan; ekonomik yollarla, hukuksuzluk tiyatrolarıyla, şantajla-montajla İslam dünyasının son büyük kalesi olan Türkiye’ye diz çöktürmek için uğraşıyor.

            Uyanık olmalı devletimize sahip çıkmalıyız. Her zorluk ve sıkıntıyı birlik olursak yeneriz. Türkiye insanlığın son kalesidir.

            En çok zorlandığımız an rakibimizin de ipi bırakmak üzere olduğu andır. İnanın gelecek yüzyılda Amerika diye bir devlet olmayacaktır. Allah ömür verirse bunu biz göreceğiz. Batı’nın nihai çöküşü yakındır. Sabreden zafere ulaşacaktır. Hiç ara vermeden soluksuz gayret etmeliyiz.

            Batı bize asla ama asla acımaz. Batının dünü neydi ki yarını ne olsun. Batı dünyası sadece güçten anlar.

            Bu bağlamda nükleer güç çok önemlidir. Ordu’nun profesyonel olması önemlidir. Az ama seçkin bir ordu çok ama bilgisiz orduya bedeldir. Eğitim ve bilim devletimizin bekası için temel taşlarıdır.

            Bu sözleri ben değil bin yıl evvelden Yusuf Has Hacip söylüyor. Bu anlamda düşmanımızı iyi tanımalı gardımızı ona göre almalıyız. ‘Su uyur düşman uyumaz.’

            Başımızda kim olursa olsun Batı eliyle değil seçimle gelir seçimle gider... Seçimle gelen liderin  ise kimse kılına bile dokunamaz. Velev ki azası olmayan bir siyahi olsun...Vesselam...