Seçkin çevirmenler, Türkçe’ye ve Türkiye’ye pek çok değerli kitap edindirseler bile, şiir çevirileri, sürekli tartışılmıştır. Tartışılmaktadır.
Bu bağlamda, Amerikalı Yahudi romancı ve öykü yazarı Bernard Malamud’un “Kiev’deki Adam” adlı kitabının yayına hazırlanması maksadıyla, aslıyla birlikte, kendisine verilmesiyle, çevirmenlik yaşantısına ilk adımını attığını anımsatan Doğan Hızlan, şiirin başka bir dile başarıyla çevrilebileceği iddiasında bulunur.
Böylelikle, “Şiir, başka bir dile çevrilemez. Yazıldığı dile bile.” fikrine karşı çıkar.
Ki; bu fikir, Jean Cocteau’ya aittir.
Çevirinin ve Çevirmenin Vazgeçilmezliği
Vazgeçilmezliğini her iyi okurun bildiği düşüncesiyle, tercümenin ve tercümanın ne denli önem taşıdığını tekrarlamaya gerek olmadığını vurgulayan Doğan Hızlan, dünyanın iyi şiirlerinden birçoğunu Türk şairlerinin başarıyla tercüme ettiğine değinir.
Benim Görüşüm
Ben, Hızlan’la değil, Cocteau ile aynı görüşteyim.
Öyle ki; tecrübeyle tercüme edilse bile, bir şiir, çevrildiği dilde, bazı şeyleri ifade etmekte, en nihayetinde, yetersiz kalacaktır. Dolayısıyla, şiir çevirisi, tam anlamıyla tamamlanamayacaktır. Zira, birebir tercüme edildiği dilde, kimi kelimenin ve deyimin karşılığı bulunamayacaktır.
Peki ya, siz, hangi düşüncedesiniz? Ne düşünmektesiniz? Şiir, birebir çevrilebilir mi? Çevrilemez mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.