M.Fatih ERDOĞAN
Siyasette Yeni Dönem
Siyasi partilerde kongre süreci devam ediyor. İlçe kongreleri tamamlandı. Sıra il kongrelerine geldi. Mahalli gazetelerin yazdıkları doğruysa eğer (mutlaka doğrudur) Ak Partide uzlaşma sağlanmış gibi. AKP İl Başkanı Metin Doğan’la yoluna devam edecek.
MHP’li dostlarımız; ‘bizde durum biraz farklı, vatandaşlarımızda son aylarda partimize karşı ciddi bir teveccüh var. Özellikle gençler MHP de politika yapmak için çok istekliler. Bu sebeple 25 Ocak 2015 tarihinde yapılacak olan il kongremizde birçok arkadaşımızın il başkanlığına aday olmak istediğini biliyoruz ve bu durumdan son derece mutluyuz’ diyorlar.
Tüm bunlara rağmen İl başkanlığına aday olmayı düşünen ülkücülerin çoğunluğunun diğer ülkücü arkadaşları adına adaylıktan çekilebileceklerini ve kongrede en fazla iki adayın yarışacağı da söylenenler arasında.
Aynı dostlar; ‘MHP adına eski bölünmüşlüğün ve bu bölünmüşlüğün getirdiği kötü günlerin geride kaldığını, bu kongre süreciyle kırgınlıkların, dargınlıkların son bulacağına inandıklarını belirtiyorlar. Genç ve dinamik ülkücülerden oluşan yeni teşkilatların 7/24 saat çalışarak MHP’yi hak ettiği yere getireceklerini, oylarını üçe katlayarak bir olan milletvekili sayısını yeniden üçe çıkartmak için ant içtiklerini’ söylüyorlar. Bir sözü Ülkücüler söylüyorsa mutlaka inanmak gerekirmiş. Neden mi? Çünkü ülkücüler asla yalan söylemezler de ondan.
Teröre Lanet Yürüyüşü
Fransa’da, Charlie Hebdo dergisine saldırı sonrasında, teröristlere karşı büyük bir operasyon başlatıldı. Bütün dünya gibi bizlerde bu operasyonu canlı olarak televizyonlardan seyrettik. Fransa hükümeti canlı yayınla dosta düşmana; ‘tek devlet, tek millet ve tek bayrak’ kavramlarının ne demek olduğu ile ilgili unutulmaz bir ders verdi.
Fransa tek yürek oldu. Bir buçuk milyon insan terörü ve teröristleri lanetlemek için sokaklara yürüdü. Tek bir otobüs yakılmadı, bankalara saldırılmadı, kaldırım taşları sökülmedi. Hiç kimseye gaz sıkılmadı, kimsenin burnu bile kanamadı. Sayın Başbakan bu yürüyüşe bizzat katıldı. İnşallah gördüklerini kendi ülkesinde de uygulatacaktır!
Aşkı Kardelenden Öğrenmek
İki hafta önceki yazımda şehir merkezine ‘kar yağması’ için dua etmiştim. Azda olsa yağdı. Bir geceliğine de olsa her taraf beyaz bir örtüye büründü. Kar yağdığında gazeteden patronum Bekir Doğan’la Ahır Dağı’nda mangal yapardık, bu kez kısmet olmadı. ‘Rabbim sevdiği kulları için bir kapıyı kapatırsa mutlaka başka bir kapı açarmış’ aynen böyle oldu. Bu kez Sayın Bakanımız Halit Altınköprü ile Gafarlı da karda sucuk yemek nasip oldu.
Hani büyüklerimiz; ‘kar senesi var senesidir’ demişler ya vallahi doğru. Mübarek daha toprağa düşmeden etler ve sucuklar midelere düşüyor. Tek sıkıntı Maraş’ımıza az kar yağması. Çok şükür ki Bekir Doğan bu problemi derhal çözeceğini söylüyor. ‘Ben ki, Maraş’taki Gazetecileri bile bir araya getirmişim. Maraş’a daha fazla kar yağdırmak benim için çocuk oyuncağı’ diyor. Eğer doğru söylüyorsa yaşadık.
Hepsi latife, sizi bilmem ama kar bana ‘kardelen çiçeğini ve onun güneşe olan aşkını hatırlatıyor’ gerisi hepten hikâye. ‘Aşkı Kardelenden Öğrenmek’ başlıklı yazımızı okuyan dostlarımız da bu görüşteler. Bunu ve ‘Kardelen kadar cesaretin yoksa sakın âşık olma’ cümlesine bayıldıklarını yolladıkları iletilerden öğreniyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.