YANGINLAR, SELLERDEN UYARI!

2021 yılını da yangın ve sel felaketleriyle veya doğal afetlerle hatırlayacağız. Dünyanın güzel ve doğal nimetleri gittikçe azalıyor. Çevrenin insanlar tarafından bozulmasıyla yeraltı ve yerüstü kaynaklarının dengesinin bozulması ile karşı karşıyayız. Hodgam, doymak bilmeyen güçlü azınlıkta olan insanların,  zayıf olan insanlara tahakkümü neticesinde çevre kuralları bozulmaktadır.

Dünyada adaleti sağlayan bir mekanizma ya da otoriter bulunmamaktadır. Sözde BM, UNESCO, DSÖ, gibi örgütler siyasi kararlara maruz kalmaktadır. Maalesef küresel zengin akıllar “Benim küçük mutlu bahçem bana yeter” görüşünde olup, kendilerinin mutlu olması için gerekirse kitleleri gözden çıkarıp bütün nimetlerin sahibi olma telaşesindeler.

Ülkemiz ve dünya pandemi sürecinde iken bir çok ülkelerde doğal afet ve yangınlar görülmektedir. Bununla beraber doyum bilmeyen sorumsuz ülkeler başta AMERİKA, İsrail,  RUSYA, ÇİN, AVRUPA, BAE, S. Arabistan gibi ülkeler dünyanın gidişatından sorumlu ülkelerdir. Nerede açlık, hastalık, savaş varsa önce be devletler hesap vermelidir. Çünkü bu ülkelerin adaletsiz uygulamaları, sömürüleri dünyayı bu hale getirmektedir.

Ülkemizde orman yangınları her sene sıcak mevsimlerde olmaktadır. Ancak bu kez aradı ardına birkaç şehirde olması akla provokasyonlar gelmektedir. Hatta uydudan bile yangın çıkarılabildiği, teröristler tarafından ormanlarımızın yakıldığı gündeme gelmiştir. Bu sırada içimizdeki hainlerin devletin imkanlarının yetersiz olduğunu, yeterli yangın söndürücü uçak ve helikopterlerin olmadığını dile getirerek “Help Turkey” sözde yardım kampanyaları düzenlenmiştir. Ancak yangın için gereken bütün yardımlar seferber edilerek yangınlar kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Oysa Avustralya ve Amerika da orman yangınları aylarca sürmüştü. İçimizdeki hainlerin hala yangın çıkarmaları devam etmektedir. Görülüyor ki yangın çıkaranlara caydırıcı ceza verilmiyor.

Çevre dengesi gittikçe bozulmaktadır. Kuraklık tehlikesi beklenmektedir. Deprem tehlikesine karşı da teyakkuz içerisinde olmalıyız. İnsan oğlu kendi eliyle çevreye zarar vermektedir. Bunlar maddi görülen taraflar. Bir de toplum olarak sorumluluklarımızı unuttuk. Milli kültür ve ahlakımız zedelendi. Kapitalist düşünce bizi menfaatçı, hodgam hale getirdi. “Hep bana” doyumsuzluğu başını aldı gitti. Lüks hayat, israf, haram rızık, bozulan ahlak bizleri bu musibetlere duçar etti. Toplum olarak nasıl yağmur duası yapılıyorsa, belki  toplum olarak tövbe yapılmasında fayda vardır.

Şimdi birlik olma zamanı ve yaraların sarılma zamanı;

-Orman ağaçlarının çam yerine meyve ağaçlarının dikilmesi, orman mezrasında yerleşimlere izin verilmemesi, söndürüm teknik araçların çoğaltılması,

-Sele maruz kalan dereboylarına bina yapılmaması,

-Kuraklık gelmeden gıda stokları yapılması,

-Yangını çıkaranlara ağır cezalar verilmesi,

-Deprem önleyici tedbirlerin arttırılması,

-Toplum olarak sosyal yardımları arttırmalıyız ve ıslah edici çalışmalarda bulunmalıyız.

Rabbım bizleri daha kötü durumlardan korusun,  musibetlerden ders almamızı nasip eylesin. Ülkemiz düşmanlarına fırsat vermesin. Yangın ve sellerde vefat edenlerimize rahmet diler, yakınlarına sabır dileriz.

Kalın sağlıcakla!

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer IŞIK Arşivi