Salman Kapanoğlu
KUTUP YILDIZLARI
Yazar Abdulhakim Eren’in “Kendi Penceremden Beş Ünlü Ozan” kitabını zevkle okudum. Yazarımızın dilinin sadeliği, üslubunun akıcılığı, kelimeleri seçmekteki titizliği, doyurucu yorumları ve konuları şiirlerle örneklendirmesi, 176 sahifelik kitabı bir solukta okumama sebep oldu.
Yazarımız, ozanlarımızın şiirlerinden bir demet sunmuş okuyucuya. İnsan o şiirleri okurken dağlarda çiğdem topluyor, nergis kokluyor gibi. Ozanlarımızın şiirlerinde sanki milletimizin alın yazısını okuyorsunuz. Şair yazar Ali Akbaş Hoca’mın dediği gibi: “ Türkülerin çektiğini kim çeker” türküler mi çekmiş, ozanlar mı çekmiş hepsi bu kitabın içinde.
Beş ünlü ozanımızın (Hayati Vasfi Taşyürek, Aşık Mahzuni, Aşık Yener, Aşık Hüseyin Tenecioğlu, Kul Hamit) hayatını ve şiirlerini okurken; gurbet, hasret, vuslat, yokluk, çile, sevgi, aşk, zulüm, ölüm, isyan, azim ve irade nedir, bütün gerçekliğiyle iliklerinizde hissedeceksiniz. Kitabı okurken, zaman zaman ağladım, zaman zaman güldüm; fakat hep düşündüm, hep düşündüm…
Milli Edebiyat’ımızın şair ve yazarlarından Mehmet Emin Yurdakul, “Bırak Beni Haykırayım” şiirinde; şairlerin toplum için ne kadar önemli olduğunu şu satırlarla belirtir: “ Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet/Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.” Sayın Eren, beş ünlü ozanımızı kaleme almakla bizleri öksüz, ozanlarımızı da toprak olmaktan kurtarmıştır.
Halk ozanları, bizim elimiz, kolumuz, gözümüz, kulağımız, en önemlisi de dilimizdir. Bizim söyleyemediklerimizi, onlar haykırarak söylerler. Ozanlar, toplumun avukatlarıdır.
Beş Ünlü Ozan kitabı, Halk Edebiyatı’mızın, önemli eserleri arasında, kütüphane yerini alacaktır. Edebiyat fakültelerinde bilhassa da Halk Edebiyatı kürsülerinde incelenip okutulması lazımdır, desem çok iddialı bir şey söylemiş olmam.
Beş Ünlü Ozan kitabını okurken, kendi değerlerimizin ne kadar ihmal edildiğini bu ihmalin mücrimleri arasında kendimi de buldum. Eli kalem tutan bizler, bu sosyal sorumluluğun altında ezilirken, bir yiğit kalem çıkıp bizim yazamadığımızı yazdı. Bu kitabı okurken, omuzlarımdan Ahırdağı gibi bir yükün kalktığını hissettim.
Sosyal sorumlulukların bazıları farz-ı ayn iken, bazıları da farz-ı kifayedir. İşte bu sebeple, Abdulhakim Eren, Beş Ünlü Ozan kitabını yazmakla, bir farz-ı kifayeyi yerine getirmiştir. Beyler, bu kitabın yazılması farz-ı kifaye de okuması da farz-ı ayn olsa gerek!
Ozanlar, toplumların sözcüleri olması münasebetiyle, yol gösterip aynı zamanda da yolumuzu aydınlatırlar. Bu sebeple yazımın başlığına Kutup Yıldızları, dedim.
Muhterem Hocam, ne olur kendi pencerenden hep bak! Gördüklerini, duyduklarını hep yaz biz de okuyalım.
Not: Beş Ünlü Ozan kitabının geliri, Kahramanmaraş Eğitim Vakfı’na bağışlanacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.