Ömer IŞIK
İsrail’in Kürtçülük Planı ve Oyunları
İnsanlık düşmanı İsrail’in bilinen ve bilinmeyen bir çok politikası vardır. Yahudi Rothschild ailesi ve Rockfeller ailesi başta olmak üzere onlar tarafından ve İsrail tarafından gıda, tarım olmak üzere GDO’lu ürünlerin üretimi, Arz-ı Mev’ud’a (yani 'Vaad Edilmiş Topraklar' meselesinin kökeni tahrif edilmiş Tevrat'ın Çıkış 3:8 bölümünde yer alan 'içinden süt ve bal akan topraklar' ve 'Kenan Diyarı' ifadeleridir. Tahrif edilmiş bu kitaba göre Yahudilerin tanrısı Kenan Diyarı'nı bir zamanlar İsrailoğulları'na vermiş. Konu, Aziz Paulos tarafından tahrif edilmiş İncil'e de yazılmıştır. Bu bölge Nil’den Fırat’ a kadar alanı kapsıyor. Kendilerince uydurulmuş Allah’ın kendilerine vaad ettiği topraklar olabilir. ) ulaşmak, seçkin ırk olmak gibi politikalar sayılabilir. İngilizlerden sonra İsrail’in dünyayı yönettiği söylenebilir. ABD’yi de İngiliz kökenli olması nedeniyle aynı kategoriye koyabiliriz. Yaklaşan bir diğer tehlike de Çin’dir. Zira Doğu Türkistan’da Çin en büyük zulmü yapıyor. Milyonlarca Uygur Türk’ünden haber alınamıyor, katl edildiklerinden korkuluyor. Çin, bazı İslam ülkerine para veriyor, yardım ediyor ve onları susturuyor.
İsrail, Ortadoğu’da Kürtler üzerinden oyun kurgulamaktadır. Kürtlerin çoğunlukta bulundukları bölgeler Türkiye, Irak, İran ve Suriye’de olması, İsrail’in iştahını kabartıyor. Zira Arz-ı Mev’ud’a ulaşması için asırlardır Kürt Devleti olamayan Kürtleri kullanmak hem kolay hem ucuzdu. İsrail kendi ülkelerini Kürtlere örnek göstererek “Kürtler de Yahudiler gibi uzun süre devletsiz kalmıştır, İsrail Kürtlere, devlet kurmaları için yardım etmeye hazırdır. “ sloganıyla Kürt terör örgütlerine destek vermektedir. Belki Kürtlerin çoğunluğunda Kürdistan hayalinin olması normaldır. Ancak mütedeyyin Kürt Müslümanlar, Türkiye’nin bölünmesine razı olmazlar. Hatta diğer ülkeler de bölünmeyi kabul etmezler. Bilirler ki, asırlarca Kürtler Türklerle iç içe yaşamışlardır. Tıpkı Çerkezler, Lazlar gibi. Osmanlı İmparatorluğu’nda bir çok kavim barınmış ve OSMANLI anlayışı hep ön planda olmuş ve ümmetçilik baz alınmıştır. Zaten Osmanlı İmparatorluğu yıkıldıktan sonra Müslümanlar başsız kalmış ve İslâm Ülkelerinin çoğu baskı ve zulüm altında kalmıştır. Ülkemizde de Kürt ayrımcılığı yoktur. Ülkemizde Kürt Bakan ve milletvekilleri, iş adamları, bürokratlar vardır. Geçmişte Kürt Cumhurbaşkanımız oldu ve her Kürt, Cumhurbaşkanı da olabilir.
Kürtçülük üzerinde oyun planlayan diğer ülkeler, başta ABD, Avrupa, Rusya olmak üzere maşa ülkeler de Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve yandaş Körfez ülkeleri de sayabiliriz. Oyun o kadar belli ki Kuzey Irak’ta İKBY Lideri Mesut Barzani tarafından 25 Eylül 2017 de bağımsızlık referandumu yapıldı. Bağımsızlığa ramak kalmıştı, ama arkadan Mesut Barzani’yi yönetenler onu ortada bıraktı.Demekki Kürt devletinin kurulması fikri sadece bir kandırmacadır. Böl-Parçala-Yönet taktiğine Kürtlerin düşmemesi lazım. Belki Kürt halkı, bu oyunlara gelmeyince bu defa Kürtlerin temsiliymiş gibi başlarına terör gruplarını musallat ediyorlar. Bilindiği üzere, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu İsrail hükümetinin Irak’ta kurulacak bağımsız bir Kürdistan devleti projesini desteklediğini açıklamakla kalmamış, dünyayı Erbil’in bağımsızlık hamlesini tanımaya davet etmiş ve hatta ABD Temsilciler Meclisi’nin otuz üç üyesini bu projeye destek olunması için Kudüs’e davet dahi etmişti.
İsrail ve Kürdistan arasında yakınlaşmalara yol açan bazı nedenlerin olduğunu söylemek mümkün. Mesela , 1941 ile 1953 arasında Irak’tan sürgün edilmiş Yahudilerin çoğunluğunun Kürdistanlı olmaları ve İsrail’e göçleriyle beraber bu ülkeye Kürdistan ile ilgili bir duyarlılığı getirmiş olmalarıdır. Şöyle ki, henüz Avrupa’nın hiçbir ülkesinde dahi Kürdistan’ın neresi olduğunun bilinmediği altmışlı yıllarda İsrail’deki müzelerde Kürdistan bölümleri bulunur, İsrailli önde gelen şirketlerin mühendisleri doğum yerleri için öz geçmişlerine Kürdistan yazar, Kudüs ve Tel Aviv’in bazı mahallelerine Kürdistanlılar ya da Kürt mahalleleri adını vermişler.
Kürdistan’dan gelen Yahudilerin Neo-Aramice konuşmaları fakat Irak’tan gelen Yahudilerin Arapça konuşmalarıyla belirginleşen Kürdistan-Irak ayrımı İsrail siyaset ve entelektüel bir çok insanın kendileri için Kürdistanlı demelerine sebep olmakla bu ülkede Kürdistan isminin genel bir tanınmaya sahip olmasını da sağlamıştır. Bu meşhur kişilerin arasında bağımsızlık savaşı kahramanları, iç işleri bakanları, sanatçılar ve akademisyenlerin bulunduğu düşünüldüğünde İsrail’de Kürdistan’ın neden bu kadar iyi tanındığını anlamak zor olmayacaktır. Toplam nüfusu 8 milyonun biraz üzerinde olan bu ülkede iki yüz binden fazla Kürdistanlı Yahudinin ve yarım milyondan fazla onlarla akrabalık bağları kurmuş kişinin olduğu da bir gerçektir.
Diğer neden, Arap ve Müslüman devletlerin İsrail’e karşı giriştikleri 1967 ve 1973 savaşlarında, daha sonra ise halen devam etmekte olan yıpratma savaşında Kürt grupları tarafsız kalmayı seçmişlerdir. Böylece Kürtler için hem İsrail hem de Arap devletleri diplomatik muhatap olarak muhafaza edilmişlerdir.
İsrail Ortadoğu'da Arapları ayrıştırmak için çalışmalarını sürdürmektedir. Bu itibarla, Kürt ayrımcılığını da desteklemektedir. Dolayısıyla Irak Kürt'lerinin İsrail tarafından desteklenmesi, eğitilmesi ve yönlendirilmesi yapılmaktadır.
Seymour Hersh'in New Yorker Dergisi'nde çıkan bir haberde;Pulitzer ödüllü Hersh'in, İsrail'in Kuzey Irak'ta Kürt devleti oluşumunu desteklemek için peşmergeleri eğitip bölgede gizli operasyonlar düzenlediği şeklindeki haberi dün ve bugün açıkça ortadadır. Tabii PKK-YPG-PYD ye verdikleri destek de görülmektedir.
Diyelim ki İsrail destekli Kürt devleti kurulsa, ancak İsrail uşaklığı şeklinde yönetim olur. Tabii yönetim gerçek Kürt halkına bırakılmaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.