Her denileni yapan, her verileni alan, elinden alınana ses etmeyen; gel deyince gelen, git deyince giden, otur deyince oturan, kalk deyince kalkan, yat deyince yatan. Hâsılı her denileni yapana makbul vatandaş denir. Ama bir de Makbul Mavi Tikvar, o tam bir âlem…

Bazıları halen kabul etmese de, gerçek hayatın dışında da bir hayat var hem de tartışmalı bir hayat. Biz ona kısaca “Sosyal Medya” diyoruz. Bunlardan birisi de Twitter…

Dünyanın en zengini olduğu halde halen doymayanlardan birisi olan ElonMusk, Twitter’i aldıktan sonra “Mavi Tik”i parayla dağıtmaya başladı.

Paranı verirsen adının önünde bir mavi tik oluyor.

Çok önemli birisi oluyorsun anında…

Koltuğun kabarıyor, “VİP” olup, uçuyorsun.

Önceden “önemli” kişilere “mavi tik” verildiği için farklı bir önemi vardı. Şimdi parasını basan “önemsiz” kişilere de “mavi tik” veriliyor.

“Basıyorum paramı, alıyorum mavi tikimi” havasındasın…

Ama öyle değil…

Önce Makbul Mavi Tikliolman lazım.

Nasılmış, ElonMusk sayesinde bunu da öğrendik…

Baştan söyleyeyim, Mavi Tik’i önemseyenlerden birisi hiç değilim.

Önemli birisi olduğunu düşünenlerden de değilim.

Bana göre herkes önemlidir; herkes kendi çapında değerlidir ve her insan eşref-i mahluktur...

Bana göre Mavi Tik; “Bu hesap, onaylı hesaptır”dan öte bir şey değildir. Yani kanlı canlı bir hesap; hesabın sahibi bir insan. Yaşıyor, nefes alıyor, yemek yiyor, su içiyor demektir.

Bir başka deyişle fake(sahte) hesap değil. İsminin arkasına gizlenen kirli eller yok. Birilerinin demesiyle yazan birisi değil. Kukla değil. Piyon değil. Yandaş değil. Candaş değil…

Elbette herkesin kendince bir fikri, bir dünya görüşü ve bir inancı var.

Tartışmaları etkileyen hem bunlar hem de kişinin aldığı eğitim, yetiştiği çevre, maddi durumu, kültürü ve bir de ufkudur.

Siz ne kadar anlatırsanız anlatın, insanlar kendi kapasitesince anlar veya anlamak istediği gibi anlar.

Mavi Tik’in benim için ne ifade ettiğini sanırım anlattım.

Önemli birisi olduğum için değil, “yazan ben” olduğum için bir Mavi Tikim olsun istedim.

Adımın önüne bir çentik atınca bana bir şey olmuyor ama yazdıklarım şenleniyor.

1-Artık siz hayalet olmuyorsunuz, herkes sizi görebiliyor. Paylaşımınız daha geniş kitlelere ulaşıyor.

2-Karekter sınırı olmaksızın yazıyorsunuz. Yazdığınızda hata varsa geri alıp düzeltebiliyorsunuz. Bir saat içerisinde kendi gönderinizi değiştirip, ekleme ve çıkarma yapabiliyorsunuz ve benim için bir başka önemi, bazı kelimeleri bold (koyu) karaktere büründürüp, okurun dikkatini çekebiliyorsunuz.

Sadece bunlar için bastırdım parayı, aldım Mavi Tik’i…

***

ElonMusk’un benim kimi eleştirdiğimi, kimi desteklediğimi umursayan birisi olduğunu düşünmüyorum. Benim varlığım, ElonMusk’un umurunda değil, onun varlığı da aslında benim umurumda değil.

1994 yılından beri Recep Tayyip Erdoğan’ı sadece seçimlerde değil, fikren, zikren ve kalben destekleyen, duasını eksik etmeyen birisi olarak kaç kez eleştirdim, çok hatırlamıyorum. İki Elin parmağını sanırım geçmez. Benim Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirmem de zatenElonMusk’u hiç ilgilendirmez.

Ama öyle değilmiş.

İki gün içerisinde, emekli zammı nedeniyle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı, milletvekillerini ve bakanlarını eleştirdim. Bu bir haksızlıktı ve bu haksızlığı ömrüm boyunca da unutmayacağım.

Bir de “İstanbul’da ekmek 5 TL” diyen İstanbul Valiliğine, “hayır, 6 lira” diyerek, her gün en az bir kez aldığım ekmeğin gerçek fiyatını söyledim. Cebimden çıkan 6 lira, fırının koca panosunda yazan 6 lira ama valilik 5 lira diyor. Tam bir komedi.

Benim hesabıma bir anda bir şeyler oldu.Şizofrenik bir davranış değil bu, inanın.

Önce yazdıklarım görünmez oldu, sonra kilitlenme, sonra bir anda mavi tikim kuş olup uçtu…

Yine uzun yazıyorum, yine yanlış yazdığımı düzeltiyorum, yine bazı kelimeleri koyulaştırabiliyorum ama Mavi Tikim gitti. Hesap yeniden inceleniyormuş, muhtemelen “haddimi bildiğim” anda geri verecekler.

Bazıları devletleri zorba sanır. Bazıları, bazı ülkelerin diktatörlükle yönetildiğini düşünür. Bazıları ceza yasalarının ağırlığından bahseder. Bazıları, bazı yasaların kara komedi olduğunu söyler ve genelde bütün ülkelerin “makbul vatandaş” özlemiyle dolu olduğunu, hatta bazıları da bunu “tek tip” insana dönüştürme niyetine olduğunu bile söyler.

Geçiniz efendim geçiniz.

Devletlerden, kanun koyuculardan, kanun uygulayıcılarından, güvenlik elemanlarından daha önce sivil inisiyatifler sivil değil. Sosyal medya, sosyal değil. Parasını vererek aldığın bir şeyi, nasıl ve ne şartlarda kullanman gerektiği konusunda karar veren de sen değilsin.

Sadece devletler değil, herkes “makbul insan” istiyor. Öyle başın kıçın oynamayacak. Birine yüzde 80, birine yüzde 74, birine yüzde 47, birine yüzde 25 verdiğinde, sesini çıkarmayıp, Allah’ına şükredeceksin.

Alacaksın Mavi Tik’ini eline, geçeceksin köşene ve kendi kendine “Ben önemli adamım” diyeceksin. Ele güne muhtaç duruma düşecek seviyedeki “en az” maaşını alıp, “en çok” bir şekilde “İnsan Eşref-i Mahluktur” diye oyalanacaksın.

Neyine yetmiyor!