Hava alanın birinde görev yapan doktor bir arkadaşım anlatmıştı.

Zamanın birinde seçime bir hafta kalmıştı. Havaalanı müdüründen izin istedim. Çarşıya çıkmam gerektiğini belirterek.

Bir dakika bir bakayım, program nasıl diyerek defterine baktı ve…

Aman ha, sakın sakın… Başbakanımız Mesut Yılmaz beyefendi gelecekmiş, onu karşılamamız lazım, sakın gitme dedi.

Ve gitmedik.

Başbakan Mesut yılmaz geldi. Bizler iki taraflı dizilerek karşıladık. O aramızdan yanındakilerle sohbet ederek geçti gitti.

Seçimler bir hafta sonra oldu. Sonuca göre mevcut hükümet yeniden hükümet olamıyordu.

Mesut Yılmaz Başbakan olamayacaktı..

Seçimden 3–4 gün sonra ben yine müdür beyden izin almak istedim, yine defterine baktı!

Ha neyse, boş ver, tamam tamam gidebilirsin dedi..

Ne oldu ki dedim…

Boş ver ya, Başbakan Mesut Yılmaz gelecekmiş de dedi… Hükümet devam ediyordu!!

Ve ben izin alarak gittim

Ve Mesut yılmazda gelmiş…

Dünde şimdiki başbakanımız sayım Ahmet Davutlu şehrimize geldiler.

Bir başbakanın şehre gelmesi önemli aslında, lakin Kahramanmaraş sık sık başbakan veya cumhurbaşkanı görmeye alıştı artık, ama usanmadı. Seçimlerin sıklığından elbet!

Şöyle bir miting alanını gezeyim kimler var bir bakayım, neler söyleniyor neler isteniyor dinleyeyim dedim.

Bazıları yorgundu, bazıları sitemkar, gelmişlerdi ama eleştiri de vardı. Bazıları her zamanki söylemlerden olan “bu dönem çok önemli” deyimini söylemekten geri durmuyordu

Bazıları daha dikkat çekiciydi nedense hep birilerine gözükmek hatta birileriyle resim çektirmek için koşuşturuyorlardı

Gerçek hayatında hiç katma değer üretemeyenler, çekildikleri resimlerle veya birilerinin masalarında olmakla var olmaya çalışanlar

Sanki kendilerinin orada olduğunu ispata çalışıyorlar gibi.

Nedense bunlara takılırım devamlı, kendilerine, işe yarıyor, çok iş yapıyor süsü vererek gezerler ortada, çektikleri resimlerle duvarlarını süsleyerek, medyada boy göstererek, aslında bir yerlere mesaj vermeye çalışırlar, bakın bende buradayım güçlünün yanında ha…yanınıza geldiğimde ona göre hareket edin der gibi!!

Bundan mesaj alan da yok değil hani. Nasılsa kendide hakkı ile değil de o resim çekilenler sayesinde geldiklerinden, ne olur ne olmaz diye hareket edenler!!

İstekler de vardı. Baktım ne diye, yabancı gelmedi bana. Dün, hatta evvelsi yıllar istediklerimizdi istedikleri.

Son yıllarda 20 yıllık iş yapıldığının karşılığını aradım, gerçekten Kahramanmaraş'a neler yapılmış diye. Yapılmıştı hakikaten bir şeyler. Zorunlu yapılması gerekenlerden!!

Atılan hoş bir slogan hoşuma giderken beni düşündürdü de.

 "Ahmet Hoca Maraş'tan aday olsana" 

Böyle bir oluşum Kahramanmaraş adına güzel olurdu elbet, ama onu sağlayacak öngörüde çok önemli tabi.

Ama beni asıl düşündüren, bunu istemenin altında yatan gerçeğin, Kahramanmaraş'a gelen yatırımların zamanında ve yeterli düzeyde olamayışından kaynaklı sahipsizlik duygusu muydu?

Başbakana çok yakın isimlere sahip Kahramanmaraş onları yeterli görmemekte miydi?

Elbet bunları tartışmamız gerekmektedir.

Olan olayların bütünü partiye göre değişmemektedir ne yazık ki. Yetişmemiş kimliklerin kendilerini güçlü olanın yanında görme içgüdüsü, bu olayları yaşatmaktadır birilerine. Haliyle Kahramanmaraş'a ve ülkeye!

Bu gün bu parti ye yarın diğerine!

Patronumuz Mehmet Taş’ın söylemiyle,  2019 seçimlerinde partiler seçim bürosu bile açmayacaklar. Bir kaç bölgesel miting dışında miting bile yapılmayacaktır. 
2023 Türkiye'sinde ise İl ilçe Başkanlıklarının kapatıldığını görüyorum. 

Yoksa düzeleceğimiz yok..