Başkası Olmak, Başkalaştırır

Bizim camiada, belli bir kesimin eskiden beri bir zaafı var; onlar gibi düşündüğünü söylerler, onlar gibi aynı yerde durduklarını anlatmaya çalışırlar. Yani başkası olarak, kendileri olacağını sanırlar.

Ama bu, mümkün değil.

Hem de gereksiz. Zira insanlar, farklılıklarıyla güzeldir.

Belki de bunu en güzel özetleyen, üstat Cemil Meriç’in “Olimpos dağının çocukları, Hira Dağının evlatlarını asla kabul etmeyecektir” sözüdür.

İnsanlar, olaylara, kendi inancıyla, kendi dünya görüşüyle, kendi değer yargılarıyla ve kendi insanlığıyla bakar.

Elbette olayları yanlış değerlendirebilir, farklı görebilir, tek pencereden bakabilir.

Esas olan, bunu anladığı an, yine kendi değer yargılarıyla, yani bir başka deyişle kendisi olarak, olayları değerlendirmesidir.

Bizim camianın bir açmazdır belki de bu…

Bir türlü kendilerini kabul etmeyen, hiç aynı duyguları paylaşmayan, aynı havayı bile teneffüs etmeyen kesimlerle, gruplarla, oluşumlarla “aralarında sorun yokmuş” gibi davranmak, kendilerini kabul ettirmek, “bakın biz de şu konuda sizin gibi düşünüyoruz” demek için, bütün değer yargılarını çiğneyebiliyorlar.

Boşuna uğraşmayın, sizi kabul etmezler…

Terör olaylarına karşı, terörden yana olanların tavrı bellidir.

Bunun hakla, hukukla bir ilgisi yok.

Terörden yana duran, terör eylemlerini masumlaştırma çabasındadır.

Teröre karşı çıkansa, operasyonları masumlaştırma çabasına girer.

Oysa insan olanın değerlendirmesi, hem terörü, hem terörden etkilenenleri, hem de operasyon yapanları kapsamalı.

Hiçbir zalim, hiçbir insanı mağdur etmemeli mesela…

Zalimden yana olarak, mazluma yardım etme düşüncesi, bir ütopyadan da öte, tuzağa düşmektir.

Haktan yana olarak, herkese yardım edebilirsiniz…

Hukuktan yana olarak herkese yardım etme şansını elde edebilirsiniz.

Ama katilden yana olarak, mazlumu savunamazsınız.

Canilerle aynı saftaymış gibi görünerek, mağdurların acısını paylaşamazsınız.

Bir aylık bebeği öldürmeyi “özürle” geçiştiremez, “hata yapmışız” diyemezsiniz.

Kim olduğuna bakmadan, yaşını sormadan, cinsiyetiyle ilgilenmeden, dilini, dinini, mezhebini, ırkını sormadan mazlumdan, mağdurdan yana olmak, zalimin karşısında durmak gerek.

Zalimden yana olarak, mazlumlara el uzatma düşüncesi, “bizi de bu camiada kabullensinler” sevdasından öte değildir ama bu aşk, karşılıksızdır.

İnsanlar, değer yargılarıyla yaşar.

İnançlarıyla, kültürleriyle, onurlarıyla, şerefleriyle kendilerini, diğerlerinden farklı kılarlar.

Bir başkası olarak, kendiniz olamazsınız.

Bir başkasının kılığına girerek, kendi kendinizi ifade edemezsiniz.

Bunun kimseye faydası da olmaz.

Kuzu postuna giren, ha kurt olmuş, ha inek…

Postun altındaki kuzu olmadıktan sonra, kuzuyu bulmanız imkânsızdır.

Zalimi savunan varken, siz de zalimi savunarak, mazluma el uzatma çabanız, sadece hayaldir ve bir süre sonra “İnandığınız gibi yaşamadığınızı” görüp, “yaşadığınız gibi inanmaya başladığınızın” farkına varırsınız, varırsanız tabi…

Müslümanların kıstası bellidir aslında…

Kim olduğuna bakmadan, haksızlığa uğrayanın yanında olmak gerekiyor.

Zalimin kim olduğuna bakmadan da, karşısında durmak…

Bunun ne lamı var, ne cimi, ne karnında şeddesi…

Bir Müslüman, asla ırkçı veya mezhepçi olamaz mesela…

Bir Müslüman, asla terörün yanında duramaz, sessiz kalarak bile destek veremez.

Bunun da ne lamı var, ne cimi, ne karnında şeddesi…

Başkası olarak, kendisi olacağını sananlar, elbet yanılıyor.

Sizi kabullenmezler; Ya Olimpos dağının çocukları olacaksınız ya da Hira Dağının evlatları olmaktan vazgeçeceksiniz.

Hira dağının evlatları olarak, Olimpos dağının çocuklarıyla kardeş gibi, aynı hedefe yürüyemezsiniz. Bir uçurumdan atarlar sizi, bir köşeye bırakırlar ve bu defa siz, ne Olimpos dağının çocuklarına bir fayda sağlarsınız, ne de Hira Dağının evlatlarına…

Bilmem anlatabildim mi?

Tweetimden seçmeler

Terör örgütleri, adlarına veya saflarına bakarak değerlendirilmez. Terör örgütleri, yaktığı can, yaşattığı acılarla değerlendirilir.

www.naifkarabatak.net

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Naif Karabatak Arşivi

Mantı

12 Ağustos 2024 Pazartesi 16:20