En İyisi; Oynak Cumhurbaşkanı

Gündem 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi ve gündemi meşgul eden her olay da neredeyse bu seçimle doğrudan veya dolaylı ilintili.

Danıştay’ın kuruluş yıldönümünde de aslında “cumhurbaşkanlığı” seçimi etkilenmek isteniyordu. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğluherkesi kucaklayan bir cumhurbaşkanı” istiyordu.

Sadece Feyzioğlu değil tabii…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Çankaya’da kimi değil, nasıl birini görmek istediğini söylerken, “sütten çıkmış ak kaşık” aradığına dikkat çekecek cümleleri kuruyor.

Hatta “herkesin tanıdığı ve bildiği” olmasını istiyor ama sonra “siyasete hiç bulaşmamış” olmasını da gerekli görüyordu. Aklıma Cin Ali geldi, herkes tanıyordu ve siyasete de girmiş değildi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de “çatı” adayından beklentileri var ama “cumhur” çatıda değil, tabandaydı ve taban, kendi başkanını seçip, çatıya çıkarmalıydı…

BDP ve HDP’nin de cumhurbaşkanı tarifi var.

Buna BBP ve SP’yi de eklediğiniz de tarifin tadına doyum olmaz, hangi menü hoşunuza giderse ondan yiyin.

Dolayısıyla AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da “protokol cumhurbaşkanı olmayacağım. Anayasal yetkimin tamamını, sonuna kadar kullanacağım” derken, Çankaya Noteri değil, devletin başkanı olacağının sinyallerini veriyordu.

STK’ların da cumhurbaşkanı tarifi var…

Meslek kuruluşlarının da farklı farklı cumhurbaşkanı tarifleri var.

Güç odaklarının cumhurbaşkanı tarifi de evlere şenlik olmalı…

Yargıtay’ın, Danıştay’ın, Anayasa Mahkemesinin de kendince bir cumhurbaşkanı tarifleri var.

Doğal olarak “başkomutan” diyecekleri cumhurbaşkanı için Genel Kurmay’ın da bir tarifi olmalı…

Tabloya şöyle uzaktan baktığınızda nasıl bir cumhurbaşkanı görmek istedikleri tam anlaşılmıyor.

Çünkü her siyasi parti veya her konuşan “bir tarif” yapıyor ama hepsi de “76 milyonu kucaklayan” cumhurbaşkanı istiyor.

Elbette 76 milyonu kucaklayan cumhurbaşkanı olmalı ama kimsenin kemikleri de kırılmamalı.

Ama bu tablo, birilerinin kemiklerinin kırılacağını gösteriyor.

Bir insan hem Milliyetçi, hem laik, hem Kemalist, hem demokrat, hem Türkçü, hem Kürtçü olamaz.

Bir insan hem dindar, hem laik, hem Kemalist, hem solcu, hem sağcı, hem ilerici, hem gerici olamaz.

Bir insan cemaate yakınken, cemaate uzak duramaz.

Darbecilerle iç içe olan birisi özgürlüklerden bahsedemez.

1923’ün geri gelmesini isteyen birisi de, 2023’ü hedefleyen icraatın içinde olamaz.

Tek partinin yılmaz savunucusu demokratik bir seçimle işbaşına gelmeyi içine sindiremez.

Belki şöyle olabilir; nabza göre şerbet veren bir aday…

Bukalemun bir cumhurbaşkanı…

Sağcının yanında sağcı, solcunun yanında solcu, orta yolcunun yanında orta yolcu…

Futbolcunun yanında futbolcu, cemaatçinin yanında cemaatçi…

Dini bütün, aynı zamanda ateist…

Ateist ama aynı zamanda muhafazakâr…

Laik ama aynı zamanda manevi değerlere bağlı…

Modern ama aynı zamanda geleneksel…

Türkçü ama aynı zamanda Kürtçü…

Laz ama aynı zamanda efe…

Çerkez ama aynı zamanda Azeri…

Kibar ama aynı zamanda kabadayı…

Devletin gücünü gösteren ama aynı zamanda mülayim…

Siyasete karışmayan ama siyaseti parmağının ucunda oynatan…

Dürüst ama aynı zamanda toplumun tüm kesimlerinin “evet işte bu” diyeceği biri…

Böyle bir aday yok…

Bulmanız da mümkün değil.

Çünkü bu kadar “oynak cumhurbaşkanı” dünya yüzüne gelmemiş.

Fırıldak insan çok, her kalıba uyan insan var, çıkarı için her şeyi yapacak insanlar var.

Hayatı boyunca farklı kimliklere giren, farklı farklı toplumlarda kendisini kabul ettirenler de var.

Gece Kemalist, gündüz muhafazakâr takılanlar var.

Gündüz Komünist, gece kapitalist olanlar da var.

Hatta yedi kocalı Hürmüz de var, 14 metresle hayat süren ve bir birinden haberinin olmamasını sağlayan erkekler de…

Ama böyle birisi asla gelmedi.

Bu tariflerin tümünün bünyesinde barındıran ve 76 milyonu kucaklayacak “dönek” daha dünyaya gelmiş değil.

Gelmişse dahi onun cumhurbaşkanı olması söz konusu bile olamaz.

Bu kadar ciddiyetsiz, bu kadar cibilliyetsiz ve bu kadar yanardöner birisine ben “cumhurbaşkanım” diyemem, arlanırım.

Diyen varsa buyursun seçsin…

Tweetimden seçmeler

Siz, birileri suçladı, birileri aldı götürdü, birileri zehirledi, birileri astı diye milletin gönlünden sökülüp alınanı gördünüz mü?

www.naifkarabatak.net

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Naif Karabatak Arşivi

Mantı

12 Ağustos 2024 Pazartesi 16:20