Merhumu Nasıl Bilirdiniz?

 

Yaşadığı dönemde ne yaparsa yapsın, insanımızın yapısından olsa gerek, kişi öldükten sonra arkasından kötü şey konuşmayı sevmedikleri gibi, cenaze namazı kılındığında da imamın “usulen” sorduğu “merhumu nasıl bilirdiniz?” sorusuna “iyi bilirdik”, sonrasında da “hakkınızı helal ediyor musunuz?” sorusuna da “ediyoruz” diye cevap verilir.

Aslında bu cevap, ölen kişiye hakkınızı helal ettiğinize bir delildir ama bunu içten söylemeyenler de var.

Usulen soruya, usulen cevap vermek gibi bir şey olmalı…

Ama gelin tersini düşünelim…

***

Musalla taşında yatanın, insanlara zulmettiğini aklınıza getirin…

Aldığı bir görev nedeniyle insanlara çile çektirdiğini, zorbalık yaptığını, hakaret ettiğini, hakkını yediğini, belki de geleceğini kararttığını düşünün…

Sonra rüşvet yediği, ihaleye fesat karıştırdığı, milletin malını çarçur ettiğini ve daha birçok kötü şeyi yaptığı gibi deveyi hamutuyla yuttuğunu düşünün.

Minareyi çalıp, kılıfını uydursa da, yenilen bir hak nedeniyle kızgın olduğunuzu hayal edin…

Belki musalla taşında yatan yakınınızdır…

Eşinizdir, çocuğunuzdur, kardeşinizdir, babanız veya annenizdir...

Hayatta olduğu dönemde yapmadığı kötülük kalmamış, şiddetin her türlüsünü göstermiştir.

Zorbadır belki…

Yoksa da eşini aldatan bir zamparadır…

Çoluk çocuğunun nafakasını “kötü yol”a harcayandır…

Böyle bir durumda Musalla taşında mı olmayı istersiniz, cemaatin arasında mı?

***

Musalla taşında olduğunuzda herkesin hakkını helal edeceğinden emin gibisiniz.

Zira aksine pek rastlanmadı.

Helal etmiyorum” diyen çıkmadı, çıkacak olanlar da namazını kılmaya, duasını etmeye gelmedi.

Musalla taşındaysanız aslında şanslı sayılırsınız.

Hayattayken hakkını helal etmeyenler, o acıyla helal etmiştir…

Yaşarken selam vermeyecek kadar düşmanınız olanların bile kalbi yumuşamaya başlamıştır.

Her gün alacağını isteyenler, o gün çizgi çekme büyüklüğünü göstermiştir…

Oysa cemaatin arasında olmak daha zor…

***

Ortada yenen bir hak var ve bunun affedilmesi sizin elinizde.

Musalla taşında yatan, size, ailenize, yakınlarınıza, hemşerilerinize zarar vermiştir.

İmam sorduğunda siz nasıl “iyi bilirdik” diyeceksiniz?

Yalan mı söyleyeceksiniz, o kurtulsun diye günaha girmeyi göze mi alacaksınız?

Yaşarken hakkınızı alamadığınız gibi, öldükten sonra da “fani dünya” deyip, göçeni aklayıp paklayacak mısınız?

Üstüne bir de “hakkımı helal ediyorum” diye söz vereceksiniz…

Zor bir durum…

Aslında her ikisi de zor…

Dünyanın gelip geçici olmadığına inanarak sürdürülen bir yaşam biçiminin sonunda “hesap verme-hesap sorma” konumu gerçekten çok zor.

Umarım ne Musalla taşında, ne cemaatin arasında zor durumda kalanlardan olmayız.

Umarım böylesine zor bir durumda kalmadığımız gibi, kimsenin kalmasına da fırsat vermeyiz.

Hâsılı üç günlük dünyada fırıldaklık yapmadan, insanca bir ömür sürer, varlığımızdan kimsenin zarar görmemesine dikkat ederiz.

Zor elbet!

Bazen hiç suçunuz olmadığı halde bir başkasının hatasına takılıp gidersiniz.

Ve son durak, musalla taşındaki “helalleşme”dir…

***

Bütün bunlar nerden aklına geldi diye sorarsanız, cevap vereyim…

Muğla’nın Bodrum İlçesi Yalıkavak Beldesi’nde kılınan bir cenaze namazı sırasında imamın helallik istemesi üzerine, Tahir bey hakkını helal etmediğini sesli olarak söylemiş, kendisine yaptığı haksızlıkları da birer birer ortaya dökmüş.

Ölenin ne yaptığı, kalanın hangi haksızlığa uğradığının çok önemi yok.

Önemli olan, bu olayda iki taraftan birisinin biz olabileceğimiz ihtimalidir…

Ve o ihtimaldir ki, “insanca yaşama” aşkını perçinleyen…

O aşk, hiç kaybolmasın…

***

Ve son notum, hakkımızı yiyebilecek makamlarda oturanlara…

Muğla’daki olay size bir ders olsun…

İnsanların yüzünüze karşı söylemeye çekindiği her şeyi, “helalleşmede” söyleyebilirler, hem de haykırarak…

Ve siz, hayatınız boyunca taşıdığınız yükün üstüne “kul hakkını” açıkça alarak da gidersiniz, gidebilirseniz…

Sahi bütün bunlara değer mi yaptıklarınız?

Twitimden seçmeler

Yolculuk telaşem olmayalı uzun zaman oldu, çakıldım kaldım. Havaalanında insanların telaşına bile imrendim.

www.twitter.com/naifkarabatak

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Naif Karabatak Arşivi

Mantı

12 Ağustos 2024 Pazartesi 16:20