Naif Karabatak
Terör Örgütlerinin Hepsi Alçaktır
Ankara’da meydana gelen patlama sonrası tepkilere baktığımızda şunu çok açık anlıyoruz ki, bütün terör örgütleri olarak ‘hepiniz aynı derecede alçaksınız’. Ne bir eksik, ne bir fazla…
Birçok sivil toplum kuruluşunun Ankara’da barış mitindi için toplanıyordu, mitinge doğru giden yolda, miting henüz başlamadan iki patlama meydana geldi. İkisinin de canlı bomba olma ihtimalinin yüksek olduğu anlaşılıyor.
Bugüne kadar “canlı bombaların” kimliğine baktığımızda ise DHKP-C, İŞİD ve PKK’nın bu iğrenç yolu izlediğini görebiliyoruz.
Ama sanki birisi, bir diğerinden çok temizmiş gibi suçlama yapıyorlar.
HDP ve PKK işin kolayına kaçarak devlet yaptı deyip, işin içinden çıkıyor.
Çünkü devlet İŞİD’e tırla silah yollamıştı(!)
Aynı devlet İŞİD’i bombaladığında “neden bombalıyorsunuz” diyen de aynı kesimdi.
İŞİD, son yıllarda ortaya çıkan en adi, en alçak, en merhametsiz terör örgütlerinden birisi, buna hiç kuşku yok.
İşin acı tarafı bu kadar alçaklığı “İslam” adına yaptığını söyleyerek, bütün Müslümanlara hakaret etmesi, onları zor durumda bırakması ve İslam’ın adının terörle anılmasına neden olmasıdır.
Tıpkı Hizbullah veya El Kaide gibi, İslam’ın adının terörle anılmasını sağlayan alçakça bir oluşumdur İŞİD.
Ankara’da meydana gelen ve 95 insanımızı kaybettiğimiz, 146 insanımızın ise yaralandığı patlamayı -muhtemelen- İŞİD yaptı.
Bunu sosyal medya hesaplarında ortaya koydukları sevinçten anlayabiliyoruz. Bir tek zil takıp oynamadıkları kaldı.
Yoksa henüz bu iğrençliği üstlenen olmadı.
Ama ne fark edecek ki?
Bu olayı PKK’da yapmış olsa, DHKP-C’de yapmış olsa, İŞİD’de yapmış olsa ölenler geri gelmiyor, acının tadı ve rengi değişmiyor.
Tek değişen ise sanki İŞİD yaptığında “vahşi bir eylem” ama PKK yaptığında veya DHKP-C yaptığında “tatlı ve insani bir eylem” gibi sunulması…
Kafa kesmek en vahşi eylemdir, bunu kim yaparsa yapsın.
İnsanları kandırıp, uyuşturup canlı bomba yapmak en vahşi eylemdir, bunu kim yaparsa yapsın.
Kalabalığı ortasında canlı veya başka bir patlayıcı patlatmak en vahşi eylemdir, bunu kim yaparsa yapsın.
Kurban eti dağıtan Yasin’i öldürmek, başını ezmek, üstüne yakmak en vahşi eylemdir, bunu kim yaparsa yapsın.
Minicik Elif’in bedenini ateşlere atmak en vahşi eylemdir, bunu kim yaparsa yapsın.
Berkin Elvan’ı öldürmek de öyle, Burak Can Karamanoğlu’nu öldürmek de aynıdır, kim yaparsa yapsın.
Ancak, son yıllarda bir terör örgütünün yanında durup, onun yaptığı eylemleri “cici” gösterenler ve bir başka terör örgütünün yaptığı eylemlere tepki gösterenler hiç eksilmedi.
Üstelik İŞİD’in yaptığı Suruç eyleminin cezasını “uykuda” olan iki polisin kalleşçe ensesinden vurarak aldılar.
İŞİD’in eyleminde, İŞİD’e karşı kozlarını paylaşamayan PKK, hiç suçu olmayan masum insanları öldürmekten bir an olsun geri durmadı. Devlet de halkın ve ülkenin güvenliği için operasyona başlayınca “savaşçı” oldu.
Bir şeyi doğru okumuyoruz ve belki de herkes işine geldiği gibi okuyor.
Bütün terör örgütleri alçaktır, hepsi bir birinden zalimdir ve asla birisi, bir diğerinden daha iyi daha cici, daha masum değildir.
Eğer siz, “bizim terör örgütü” diye ses etmediğini eylemler varsa ve bu eylemlerin sonucunda meydana gelen ölümlere seviniyorsanız ya da en azından sessiz kalıyorsanız, başka örgütlerin eylemlerini sorgulama hakkınız olamaz.
Bu, bütün terör örgütleri için geçerlidir ve bütün terör örgütü sempatizanları için geçerlidir.
Hayatım boyunca hiçbir terör örgütüne sıcak bakmadığımdan, hepsinin eylemelerini aynı şekilde lanetleyebiliyorum.
Benim kadar rahat olmanız için ya hiçbir terör örgütüne destek vermeyeceksiniz ya da “bizim” diye sahiplendiğiniz terör örgütünün eylemlerine ses etmediğiniz gibi, başka örgütlerin eylemlerine de ses etmeyeceksiniz ki, bu insanlığın bitme noktasıdır diyebilirim.
Peki Ankara’da ne oldu?
Sadece Ankara’da değil, uzun zamandır ülkemiz insanınız terörize etmek, iç savaş çıkartmak, kaos oluşturmak, insanları korkutmak, sindirmek ve özellikle de tahrik ederek sokağa dökmek için çok alçakça, çok adice, çok vahşice oyunlar oynanıyor.
Bu oyuna en çok “bir terör örgütüne yakın” olanlar düşüyor, çünkü bilinçaltına emir yağdırılacak kadar iradeleri ipotek altına alınmış yığınlar var.
Ve bütün bu ölümleri oya devşirme çabasında olan iğrenç insanlar bulunabiliyor.
Hal böyle olunca da, her eylemden sonra alakasız şekilde bir yerleri suçlama eksilmiyor; çünkü amaç, halkı kışkırtmak, sokağa dökmek, ırk veya mezhep savaşı başlatmak.
Çok şükür ki, bu oyuna terör örgütü yandaşları dışında düşüne olmuyor ve biz gerçekten “inadına barış” diyoruz, onlarsavaşı, barış diye telaffuz ederken…
Tweetimden seçmeler
Bir şeyi artık iyice anlıyoruz; birileri, bizim katıla katıla gülmemizi hiç istemedi, hiç istemeyecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.