Naif Karabatak
Terör Ve Yüzsüzler
Ramazan Bayramına sayılı günler kala eli kanlı teröristler İstanbul’u yine kana buladı. Her zaman olduğu gibi patlamadan sonra iki şeyi birden gördük; terör ve yüzsüzler…
Atatürk Havalimanında patlayan bombalar masum insanların canını aldı. Elbette bununla ilgili önceki akşamdan bu yana çok haber okudunuz çok yazı yazdınız. Bense yüzsüzleri yazmak istiyorum, pişkin pişkin yüzünüze bakıp, teröriste tek laf etmeyen ama hükümete, hatta Cumhurbaşkanına salya sümük saldıran yüzsüzlere. Siz bir de bunlara yeni tabirle kara trol, necis trol, kadrolu besleme ve hain trolleri de ekleyin, sonra okuyun…
Ama onlara bakıp insanlığınızdan utanmayın. Yeryüzünde halen iyi insanlar var ve iyi ki var…
***
Önceki akşamdan beri düşünüyorum; insanlar nasıl bu kadar alçak olabilir, nasıl bu kadar yüzsüz olabilir, nasıl pişkin pişkin yüzümüze bakarak, terörü değil, terörle mücadele edeni ve terörün karşısında duranı eleştirebilir?
Hem nasıl Fransa’da, Belçika’da veya dünyanın herhangi bir yerinde terör saldırısı olduğunda “en sert şekilde karşılık verilmeli” diyenlerin, söz konusu Türkiye olunca teröristlere toz kondurmamaya çalışmasını nasıl izah etmeli, bu kadar yüzsüzlük gerçekten nasıl yapılabilir, nasıl bu kadar başarılı şekilde oynayabilirler?
Yoksa o aşağılık teröristleri besleyen, büyüten, sırtını sıvazlayan, ağzındaki salyayı silen kendileri mi?
Konuyla ilgili çok haber okudunuz, çok yazıya göz attınız ve televizyonlarda çok yorumcunun sözlerine kulak kabarttınız. Ben ise bu pişkinlere kafayı taktım ve bakalım pişkinler nasıl oluyor, nerede yetişiyor ve nereden besleniyor?
Pişkinler daha çok seçim zamanı veya olağanüstü dönemlerde arz-ı endam ederler. Onların beslendiği zaman, daha çok kaosun olduğu zamandır. Kısaca akbaba da diyebiliriz. Bunlara en çok Gezi olaylarında rastlamıştık…
Pişkinler, daha çok kene gibi siyasetçilere yapışır, “senden daha iyisini bulamam” diyene kadar ayrılmazmış. Ya da teröristi bile ‘iyi adam’ diye gösterebilirmiş. Sonra ağzından bu söz çıktı mı kene kimliğini devreye sokar, emdikçe emermiş.
İşte bunları öğrenince pişkinleri araştırma heyecanım bir kat daha arttı.
Hali üzere bu toplumda yaşıyorsanız eğer veya yaşadığınızı sanıyorsanız o zaman pişkin insanın aramızda ne kadar çok olduğunu da gayet iyi bilirsiniz.
TDK diyor ki; ‘Yüzsüz’
Sonra ‘Saygısızca davranarak işini yürüten’
Bitmedi, ‘Deneyimi olan, herhangi bir şeye alışmış olan, olgun’
Bunlara bakarak pişkinin nasıl birisi olduğunu, ne yediğini, ne içtiğini, nerelerden beslendiğini anlayabilirsiniz.
Deneyimlidir, her devrin adamıdır…
Doğal olarak da her devirde “yiyecek ekmeği, içecek suyu, yürütecek işi, kotaracak malı” vardır.
O sürekli “Dün dündür, bugün bugündür” diyerek, “Gelen ağam, giden paşam” zihniyeti güder. Önceden ‘eyvallah’ ettiğine, bir süre sonra düşman olabilir. Bugün düşman olduğunaysa yarın ‘eyvallah’ diyebilir.
Yüzsüz olduğundan suratına çiş yapılsa “Yarabbi şükür” diyerek yağmur yağdığını sanmış gibi davranabilir.
Suratına tükürsen, “Ağa dedi ki merhaba” kabilinden sevinir gözükür.
Pişkin insan türleri, diğer tür insanlar arasında en fanatiği, en marjinali, en çekilmezi, en dayanılmazı ve aslında en tehlikeli ve kötüsüdür.
Dün sırtından vurduğuyla, bugün dost görünme becerisi, yarın sırtından vuracağının habercisi olabilir pekâlâ.
Buz gibi yalan söyler mesela…
Yemin billah eder, çoluğunun çocuğunun üstüne.
En çok maske takan türlerdir pişkinler.
Üstelik her taktığı maskeyi kendisine yakıştırmada da üstüne yoktur.
Nerede, ne zaman hangi maskeyi takıp, hangi kimliğe bürüneceğini kestirmek zordur.
Pişkinleri tanımak çok da kolay değildir…
Öyle hemen sevinip, “ben de bu tarif üzerine bulurum” demeyin…
Bukalemunlar bile pişkinlerin yanında halt etmiş icabında.
Bir anda en iyi dostunuz haline gelebilir; tıpkı bir melek gibi her derdinize derman olur.
Bir anda gözünüzde büyüttüğünüz bir kahramana dönüşür, kendi elinizle, kendi dilinizle yedi cihana reklamını bile yaparsınız.
Ve bir bakarsınız sizi arkadan hançerleyen bir cellâda dönüşmüş.
Bunu o kadar ustalıkla yapar ki, her ikisinde de haklı kendisi olur, haksız siz…
Sevgiliniz olur mesela, dostunuz, dert ortağınız…
Her konuda da uzmandır hani…
Sağlıkta bir numara, ekonomide bir yıldız, sanatta star…
Dilbazdır özellikle…
Hemen her konuda konuşma yeteneğine sahiptir.
Öyle kültür falan beklemeyin, gerek yok ki…
Onun tek kültürü esnek davranmak, ipucu toplamak, zor duruma düştüğünde kozları elinde bulundurarak çekinilir bir insan olduğunu göstermektir.
Elbette teknoloji geliştikçe pişkinlerin kullandığı argümanlar da farklılık gösterdi. Şimdi sosyal medya, pişkinlerin, yüzsüzlerin ve aşağılık insanların at oynattığı mekan halini aldı.
İsimleri de değişti, yüzlerinin karasına görmeden başkalarına ak toller dediklerine bakmayın, onlar kara trollerdir, necis trollerdir ve hain trollerdir. Kendi ülkesi ve iyi insanlar hariç, herkesin ayağını da başka yerini de yalayacak kadar alçak karaktere sahiplerdir.
Bu hem de öyle böyle değil, onlarca insan ölse de, bir kez daha hükümete çatacak fırsat bulsam diyecek kadar alçaktır, yüzsüzdür ve bunu da bize çok ciddi şekilde anlatacak kadar da pişkinlerdir…
Yüzsüzler-pişkinler-troller her şey olabilir; bir tek insan olamazlar…
Tweetimden Seçmeler
Acılar diner elbet ama acımıza katık ettiğiniz ihanetiniz ilelebet yüreğimize kazınır bilesiniz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.