Naif Karabatak
Zina Siyasi Malzeme Olursa!
Karma öğrenci pansiyonu veya apart evleriyle bir kere daha gündeme gelen ahlak tartışmasında “zina” da gündeme geldi. AK Partiyi çifte standartlıkla, hatta ikiyüzlülükle suçlayanların gerekçesi zinanın suç olmaktan çıkaranla, aynı evde, aynı odada yaşayan kız-erkek öğrencilere karşı çıkanın da aynı parti olmasıydı.
Aslında böyle bir şey yoktu.
Bir yanlışlık vardı ama bunu AK Partililer bile sanki bilmiyordu.
Küçük bir siyasi tartışmada bile muhatabının “Zinayı serbest bırakmadı mı?” çıkışı, AK Partililerin sinmesine neden oluyordu. Çünkü verecek en doğru cevabın nasıl olacağı konusunda kendisini hazır hissetmiyordu.
Öncelikle “zinayı serbest bırakma” diye bir yasa olmaz.
Serbest bırakmadan kasıt, “gidin zina yapın” teşvikinde bulunmasıdır.
Hiçbir ülkede ve hiçbir iktidarın böyle bir tavsiyede/teşvikte bulunacağını, bunu yasal olarak ülkenin tüm sathına yayacağını tahmin bile edemiyorum.
Ancak, zinayı suç olmaktan çıkaran bir yasa çalışması var. Anayasa mahkemesinin de gerekçeli kararında nedenleri var.
***
Daha önce özellikle imam nikâhlı eşlerde bu büyük bir sorun teşkil ediyordu.
Kafası bozulan, eşlerden birisine canı sıkılan “bu evde zina yapıyorlar” diye suç duyurusunda bulunur, kolluk kuvvetleri de eve baskın yapardı.
Bu baskınla muhafazakâr bir yaşantısı olan aileyi rencide ederlerdi.
Komşuların yüzüne bakamaz, polis baskının ne için olduğunu açıklayamazdı.
Çünkü ortada bir zina söz konusu değil, “resmi nikâhı” olmama durumu vardı.
Üstelik bu uygulama birçok ünlü de uzun yıllardır sürüp gidiyordu. En tanıdık örneğiyse Orhan Gencebay-Sevim Emre çiftiydi.
Sadece bu değil tabi…
Özellikle şikâyet üzerine otel baskınları, iş toplantılarının zina diye basılması ve daha birçok nahoş olay o zamanlar olağan sayılmaya başlamıştı.
Aldatılan eş için önemli bir kozdu elbet.
Eşini metresiyle bastırma ve hapse tıkma şansına sahipti.
Şimdi ise sadece boşanma sebebi, ceza sebebi değil.
“Nasıl dediğimize geldin” diyenleri duyar gibiyim.
Evet, aynen öyle…
Ama benim de anlattığım nedenlerle tarafı olduğum bu yasayı düzenleyen AK Parti değildi.
AK Parti 2001 yılında kuruldu ve 2002 yılında iktidar oldu.
Bu yasa ise 1988 yılında değişti.
Mesut Yılmaz’ın başbakanlığı döneminde…
Işılay Saygın’ın da Aileden Sorumlu Devlet Bakanı olduğu zamanda…
Çünkü Anayasa Mahkemesi, zina yapan kadına suçu düzenleyen TCK’nın 440 ve zina yapan erkeğe suçu düzenleyen 441’inci maddeleri iptal etmişti.
İşin garibi erkeğe zinayı düzenleyen madde, kadından önce iptal edilmişti.
***
Şimdi AK Partililerin “zinayı serbest bırakmadınız mı?” diye çıkışlara vereceği bir cevap ellerinde var.
Ancak, bu değişiklik yanlış değil.
Çünkü demokratik ülkelerde devlet, insanlara ahlak bekçiliği yapmayacağı gibi, kimin kimle olduğunu da sorgulama hakkına sahip değildir.
Zaten karma yurtlarda da böyle bir durum söz konusu değildi, yanlış algılandı veya öyle algılanmak istendi.
Belki zamanlaması yanlıştı, belki ifade etmekte zorlanıldı.
Ama şu bir gerçek ki, Türkiye’de her işletmenin bir statüsü varken, apart evlerin başına buyruk ve vergiden muaf olması tartışılmalıdır.
Hem oteller için hiç kimse şimdiye dek tek olumsuz cümle söylemedi.
Beş yıldızlı otellerin dışında kalanlarda halen evlilik cüzdanı isteniyor.
Bütün otellerde ise kimlik ibrazı şart…
Ama apartlarda ne kimlik ibrazı, ne evlilik cüzdanı, ne fatura ve ne de vergi verme var.
Devletin, insana hizmet eden her işletmeyi bir standarda bağlama görevi vardır ancak, yine devletin “geç ayıkma” gibi bir hastalığı da vardır.
Özel televizyonlarda ve özel radyolarda da bu böyleydi, halen yeni uygulamaya geçen, hayatımıza giren birçok konuda da standart üretmede geç kaldığı gibi…
Bunu dillendirmek yerine, bir standarda bağlayamamak, “ahlak bekçiliği” suçlamasıyla karşılaşılmasına neden oluyor.
Yoksa hiçbir demokratik ülkede devletin insanların birlikteliğini sorgulaması, bir arada kalmasını suç sayması veya polis baskınıyla ahlak bekçiliğine soyunması mümkün değildir.
Bu insanların kendi tercihi ve kendi ahlak anlayışı içerisinde değerlendirmesi gereken bir uygulamadır.
Ama zinayı suç olmaktan çıkaran da AK Parti hükümeti değildir…
Tweetimden seçmeler
İstanbul'a akıllı otobüsler gelmiş. Biz akıllı insana hasret kaldık; elimizde akıllı telefon, evde akılı TV, akıllı bilgisayar ve otobüs!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.