Naif Karabatak
Ah bir darbe olsa da, nasiplensek!
“Eskiden ihtilaller olurdu. Arada bir iktidar değişikliği söz konusu olurdu. Şimdi o ihtilali yapacak olan komutan da kalmadı. Hepsini tasfiye ettiler. Şimdi öyle bir kurtuluş yok” (Osman Aydın CHP Aydın Milletvekili)
Eskiden ne güzel ihtilal yaparlardı mirim, ne güzel.
Bir gece ansızın gelirlerdi; sütler kaymak tutmadan, kızılcıklar olmadan, ibibikler ötmeden gelir, bir daha gitmek bilmezlerdi.
Seçime gerek kalmazdı, aynı gece iktidardakiler iner, biz çıkardık.
Biz çıkardık netekim, bazen vücudumuzla, bazen beynimizle.
Bizim naçiz vücudumuz iktidarda olmasa da, beynimiz, kafamız, aklımız, yüreğimiz, sevdamız, aşkımız iktidarda olurdu.
Hem de öyle bir olurdu ki, kazmayla da, tankla da, tüfekle de sökülmeyecek kadar sağlam şekilde, bütün yurt sathının, güzide kurumlarına yayılır, her bir tarafa sirayet ederek her yerde hayat bulurduk.
Kompleksli genel başkanların kahrını çekmezdik.
İstifa eden vekil de olmazdı, farklı cızırtı yayanlar da.
Ne insan hakkı olurdu, ne hayvan hakkı.
Hem hakkı dediğin nedir ki, bizim dostumuzdur!
Başıboş kalacak bir millet değiliz mirim, değiliz.
Komuta kademesinden emir almak gibisi var mı?
Hazır ol dediklerinde selam durur, rahat dediklerinde bile gönülleri kalmasın diye el pençe divan durmayı sürdürürdük.
İyi yalardık ne güzel.
Biz yalamasak bile postalın tadını gösterirlerdi.
Vatandaşa haddini bildirirlerdi fena mı?
Ne güzel her yer işkence hane olurdu.
Adeta Açıkhava Müzesi gibiydi vatanımın dört bir yanı.
Milletimiz, her türlü acının tadına bakarak, olgunlaşma süreci geçirirdi.
Böylece geleceğe daha ümitle bakar, başıboş bırakılmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu yaşayarak öğrenir, binlerce dua ederlerdi darbeci generallerimize…
Hani arada bir gıcıklık edip, içinden söven olurdu ama hiç değilse açıkça söven de bulunmazdı.
Çok güzel günlerdi be mirim, hadi bir kadeh daha alalım.
Ha ne diyordum, Bahar geldi koyun kuzu koklaştı, İki aşık kaç senedir bekleşti, Kara gözlüm düğün dernek yaklaştı, Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım heyyy!
Aklıma gelmişken, başkaldıran yerler olurdu, ne güzel bombayla dize getirirdik.
Hani dize gelecek halleri de olmazdı ya, hepsini mezara uğurlar, ülkeyi bir güzel idare ederdik.
Dersim’de yaptık değil mi mirim?
Hem sadece ölüler değil, sağ kalanlar da dize geldi, hep partimize oy verdi. O gün bugündür nasıl da bizden ayrılmıyorlar.
Ülke böyle idare edilir mirim, böyle.
Ha ne diyordum, “Aramızda dağlar vardır koskoca, Benim derdim o dağlardan yüce, Bir gün değil beş gün değil her gece, Yatağıma yatar yatmaz ordayım” heyt be, çek bir kadeh daha…
Bakın şimdi Kürt sorunu diyorlar, barış diyorlar, hak, hukuk ederek gaklayıp, gukluyorlar.
Ahhhh! Bir darbe olsaydı görürdün mirim görürdün.
Bu millet dom dom kurşununu yemeli, tombul tombul çığırtkanlık yapmamalı.
Atacaksın bombayı o bölgeye, topunu uçuracaksın havaya, ne Kürt sorunu kalır, ne gak guk eden gıcıklar bulunur.
Ülkeyi ne hale getirdiler mirim, ne hale.
Neredeyse Kürtleri bize kardeş ilan edecek, başörtülüleri başımıza taç yapacaklar.
Daha neler?
Hiç beyazla zenci aynı yerde yaşar mı?
Biz üstün ırkız mirim, biz üstün ırkız ama bir türlü şu köftehorlara anlatamadık gitti.
Bakın, bugünün yarını da var.
Bir ihtilal daha yaparsak, görürsünüz gününüzü.
Ahh mirim ah, güvenecek kimse kalmadı.
Hep bir demokratlık tutturdu gidiyorlar.
Yahu neyinize?
Şimdi iyi mi yani, her kafadan bir ses çıkıyor, herkes farklı şekilde ötüp duruyor.
Öttürmeyeceksin mirim, öttürmeyeceksin.
Öten tek şey, askerin düdüğü olacak, borazancının borusu olacak.
Çalacaksın yatacaklar, çalacaksın kalkacaklar.
Yoksa bu ülkeyi idare etmek kolay mı?
Sağılacak yığınlar olmayınca biz nasıl besleneceğiz mirim, nasıl besleneceğiz?
Alimallah kimse yüzümüze bakmaz, bir kaşık suda boğalar bizi.
İktidar yüzü de göremeyiz, bu gidişle fikirlerimiz de birer birer devletin tüm kurumlarından silinip atılacak.
Yeni bir oluşum gerek mirim, yeni bir oluşum.
Ergenekon cıvıdı artık, bize özgün bir şey bulalım, “Aydınlar” diye isim koyup, semayı karanlık etmek çok zor değil.
Şöyle birkaç omuzu kalabalığı yanımıza çekersek var ya mirim, var ya.
Sen o zaman şaşalı günlerimizi gör.
Biz ne günler gördük mirim, ne günler, hadi bir kadeh daha yudumlayalım, şerefe…
Twitimden seçmeler
“Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ilelebet ve ebedi başkanıdır” diyen Süleyman Soylu, çok hızlı AK Partili olmuş. :)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.